Kenan GÜL

Tarih: 19.10.2025 21:26

Eğitimde Kimlik Bunalımı

Facebook Twitter Linked-in

Ruhunu Kaybeden Sistem, Geleceğini de Kaybeder

Bugün Türkiye’nin en yakıcı meselesi ne ekonomi ne siyaset ne de dış politika…
Asıl meselemiz eğitimdir.
Çünkü eğitim sistemi bozuksa, bir milletin her kurumu, her değeri ve en sonunda geleceği bozulur.

Ne yazık ki Türkiye’de ilkokul sıralarından başlayarak üniversite kapısına kadar uzanan eğitim zincirimiz, milli ve manevi değerlerden kopmuş, yabancı ideolojilerin etkisi altında şekillenmiştir.
Müfredat, bu toprakların inancını, kültürünü, ahlakını yansıtmıyor. Çocuklarımız ezberle büyüyor, inançtan uzaklaşıyor, kültürel olarak köksüzleşiyor.

Bu çarpık sistem, sadece düşünce dünyamızı değil, ahlaki yapımızı da çürütüyor.
Bugün birçok okulda “mezuniyet töreni” adı altında yapılan etkinlikler, bir eğitim başarısını kutlamaktan çok, ahlaki bir erozyona dönüşmüş durumda.
İlkokuldan başlayarak üniversitelere kadar genç kızlarımızın, gençlerimizin bedenlerini teşhir ettiği, alkolün, gösterişin ve edep sınırlarını aşan davranışların olağan hale getirildiği bir tabloyla karşı karşıyayız.
Bu törenlerde öğrenciler değil, sanki “modern putlar” ilahlaştırılıyor.

Sonuç mu?
İnançsız, köksüz, yönsüz bir nesil…
Ve en acısı, bu sistemin sonunda askeriyeden bürokrasiye kadar her alanda kendi halkına, kendi dinine, kendi milletine yabancılaşmış gençler yetişiyor.
Kara Kuvvetleri mezuniyet törenlerinde bile, halkına tepeden bakan, kendi değerlerine sırtını dönmüş subayların görüntüleri karşımıza çıkıyorsa, bunun sorumlusu gençler değil, onları o hale getiren eğitim sistemidir.

Üstelik bu sistem sadece ahlakı değil, üretim gücünü de bitiriyor.
Ezbere dayalı, pratiği olmayan bu sistem yüzünden yüz binlerce gencimiz işsiz, ama aynı zamanda niteliksiz.
Herkes masa başı iş hayaliyle devlete sığınmak istiyor.
Oysa ülkemizin sanayisinde, tarımında, tekstilinde, motorda yetişmiş elemana büyük ihtiyaç var.
Bugün Türkiye, bu açığı kapatmak için yurt dışından kalifiye işçi getirmek zorunda kalıyorsa, bu utanç da yanlış eğitim politikalarının sonucudur.

Bizim eğitim sistemimiz, insan yetiştirmiyor; kopyalayan, taklit eden, yönsüz bireyler üretiyor.
Oysa eğitim, sadece bilgi değil, insan inşasıdır.
Bir öğrencinin kalbine Allah sevgisini, vicdanı, vatan sevgisini, çalışmanın kutsiyetini, emeğin değerini yerleştiremeyen bir sistem, ne kadar modern görünürse görünsün, başarısızdır.

Artık köklü bir dönüşüm şarttır.
Milli Eğitim Bakanlığı, günü kurtaracak makyajlarla değil, kökten bir müfredat devrimiyle harekete geçmelidir.
Eğitim sistemi yeniden milli, manevi ve mesleki temeller üzerine inşa edilmelidir.
Okul sıralarında iman, ahlak, vatan sevgisi, tarih bilinci ve üretim becerisi öğretilmelidir.

Çünkü bu gidişat, gidişat değildir.
Toplumun kimliğini, ahlakını ve üretim gücünü kaybetmesi, bir ülkenin sessiz çöküşüdür.
Ve bu sessiz çöküşü durduracak tek güç, imanla, bilgiyle ve milli bilinçle yoğrulmuş bir eğitim sistemidir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —