Günlük hayatın yoğunluğunun bir sonucu olarak bazen vakit ayıramadığımız bazense fark etmediğimiz birçok durum, özellikle sağlık açısından olumsuz etkilere sebep olabiliyor. Sağlığımızı olumsuz yönde etkileyenlerden biri de vücudumuza istemli veya istemsiz olarak aldığımız toksinlerdir.
Çeşitli yollarla vücuda alınan ve canlı biyokimyasına yabancı olan maddelerin birçoğu, organizma üzerinde toksin (zehirli madde) etkisi gösterir. Toksinler solunum yoluyla, fiziksel temasla, günlük hayatta kullanılan ürünlerle veya beslenme yoluyla alınabilmekte ve vücutta herhangi bir negatif semptoma sebep olmadan aylarca hatta bazen yıllarca depolanabilmektedir. Toksin seviyesi vücudun tolere edebileceği düzeyin üzerine çıktığında kişi kendisini hasta hissetmeye başlar. Toksinler, başta karaciğer ve böbrekler olmak üzere çeşitli organlar aracılığıyla vücuttan atılır. Karaciğer ve böbreklerin görevini tam olarak yerine getirememesi durumunda vücut, toksinlerden tamamen arınamaz ve bu durum uzun vadede sağlığı olumsuz etkiler.
Vücudun savaşım hızı ve etkinliğinin toksinlerin vücuda giriş hızından daha yüksek olması durumunda, toksinler vücuda zarar veremez. Bol miktarda su içmek toksinlerin vücuttan ter ve idrar yoluyla atılmasına yardımcı olur. Toksin içeriği yüksek olan maddelere gıda katkı maddeleri, kimyasal tatlandırıcılar, işlenmiş ve genetiği değiştirilmiş gıdalar, ağır metal içeren gıdalar örnek verilebilir. Bunlardan kaçınmak için tüketmeden önce mutlaka ürün içeriğinin incelenmesi gerekir. Gıdalardan alınabilecek toksinlerin önüne geçmek için yapay şeker ve tatlandırıcı içeren işlenmiş gıdalardan, mevsiminde yetiştirilmemiş meyve ve sebzelerden, organik olmayan et ve balık ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durmak, dengeli beslenmek ve sağlığın her şeyden önce geldiğini unutmamak gerekir.
Hepimize sağlıklı yaşamlar dilerim.