Sinan BAŞAK


Van'da Misyoner İhanetine Kim İzin Verdi?

Van'da Misyoner İhanetine Kim İzin Verdi?


Ayhan yazlık bize söz bırakmamış. Milletimiz Siyasetin girdabında debelenirken asıl tehlikeyi ortaya koymuş. Eğer bu kadim islam şehrinde Vali, kayyum belediye başkanları ve cumhuriyet savcıları varsa bu tehlikeye karşı müslüman halkı korumak zorundalar.


Birkaç yere asfalt döküp, etrafı süslü püslü gösteren icraatlarına evet dediğimiz belediye başkanı olarak görevlendirilen kayyumlarımızı bu misyoner ihanetine izin verenleri ortaya koyup kilise açma izinlerini iptal etmelerini bekliyoruz. 


Bir vatan evladının mürted olması, yaptığınız bütün iyi faaliyetleri gölgeler. Bu kentte ilk kiliseyi dere mahallesinde açan HDPli belediye başkanlığıydı o zaman terörün zirve yaptığı islam dışı akımların halk üzerinde tesirli olduğu dönemdi. Şimdi terör neredeyse bitti, islam dışı akımlar neredeyse tükendi, adama sormazlar mı bu kiliseler hangi sebeple açıldı diye?


Akpartili il yöneticileri, MHP li yöneticiler, HÜDAPAR alı yöneticiler, CHP liler, RP LİLER, hatta HDP kiler ve bil umum bütün parti yöneticileri siyaset gözetmeden kimseyi suçlamadan ve STK lar bu işe el atmalılar. Size oy veren vatandaşlarımız müslümandır. STK temsilcileri size üye olanlarda müslümandır lütfen konuya müdahil olunuz.


Bu kiliseler çok büyük bir tehlikedir. 


Amerikan hükümeti 3 aşamalı bir planla Türkiye’yi karıştırma peşinde. Bunlardan 3. Sü olan Doğudan bir ayaklanma yapmayı seçmiş. Şehrimizde açılan kiliseler bunun başlangıç merkezlerdir. Devlet buna dur demek zorundadır. Önce pkk eliyle bazı Kürt gençler dinsizleştirildiler şimdi de onların hristiyan olması sağlanmaya çalışılıyor. Bu milletin evlatlarına yazıktır. Biz Vanlıların üzerinde oyun oynamak isteyenleri tarih boyu çok gördük Allah’ın izniyle hepsinin üstesinden geldik şimdi de geliriz evelAllah.


Fakat dileriz ki devletimiz kadimdir, kadim davransın işi millete bırakmasın. Vali valiliğini yapsın, kayyum veya belediye başkanları verdiği ruhsat varsa iptal etsin, ruhsat verilmemişse gerekeni yapsın. Savcılar islam beldesinde ihanet peşinde koşanlara hukuki takip yapsın, emniyet güçleri bu ihaneti ortaya koysun. Amerikan planları durdurulsun.içeride başlatılmak istenen hainliklere son verilsin.


Kısacası devlet devletliğini göstersin


Yoksa kıyamet koparsa vebali kimseye atmasınlar.

 

İLAVE NOT:

Kendisini Hıristiyan olarak niteleyen bir kısım kişiler bu yazıma değilde, alıntı yapan bazı dostlarımıza yorum yazıp hakarete varan ifadeler kullanmışlar. Aslında bu konunun ne denli önemli olduğunun delilidir .


Şimdi diyorum ki; Bu yazımda Hıristiyanlığı veya İslam dışı dinleri hedef almış değilim. Ayrıca Türkiye'de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup başta Hıristiyanlık olmak üzere farklı dinlere mensup vatandaşlarımızın inançlarına da saygılıyız.. Bizim inancımız İslam isteyen herkesin kendi inancını yaşama özgürlüğünü tarih boyu vermiştir, bu kapsamda herkes iradesi ile inancını seçme hakkına sahiptir. 


Ancak bizim kasteddiğimiz şey, halkının yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde, ülke dışından gelen, yurt dışı kaynaklar ve mihraklar tarafından finanse ve organize edilen, dinini yaşamaktan çok müslüman gençlerimizin din değiştirmesi için faaliyet yürüten, kanunlarımızda belirtilen kural ve mevzuata göre uygun olmayan yerlerde faaliyet gösteren mekan ve kişilerin varlığına ve önlem alınmasına, yani misyoner çalışmalarına dikkat çekmekti. 


İsteyen istediği şekilde inanma özgürlüğüne sahiptir. Geçmiş dönemlerde misyonerlerin Ermeni azınlıkla birlikte bu kentte meydana getirdiği vahşet dolu zaman dilimi bize şunu göstermiştir ki, misyonerler batının süngü ucudur. Bu kentte yaşayan Hıristiyan yokken, bu kentte resmî olarak kilise açılması kanuna aykırıdır.