Bir aydan fazla bir zaman oldu, COVİD-19 tehdidine karşı ulusça büyük sınav veriyoruz.
Korona virüs salgınının, Çinlilerin yarasa yemesi sonucunda, birden bire ortaya çıkan bir musibet olduğuna inanmıyorum. Bununla ilgili günlerce araştırmalar yaptım
Böyle bir salgının ortaya çıkma olasılığı, daha önceden sağlık kurumları tarafından saptanmış, hemen hemen tüm ülkelerde ilgili kurumlar arasındaki yazışmaların konusu olmuş, beklenen felaket için hazırlık yapılması gerektiği not düşülmüştür.
“Ülkemizde de Sağlık Bakanlığının Nisan 2019 tarihinde bir rapor hazırladığı yakın zamanda ortaya çıkmıştır. Fakat uyarılar dikkate alınmamış, Çin’de ilk vakalar ortaya çıktığında pandemi uyarısı yapan bilim insanları ve sağlık kuruluşlarına da kulak asılmamıştır.”
Sanırım insanımız olayın vahametini yeni yeni anlıyor, son birkaç gündür sokaklar diğer günlere oranla nispeten daha boş. Sokağa çıkan az sayıda insan, maske kullanıyor. ‘Bize bir şey olmaz’ anlayışı yavaş yavaş kırılıyor.
Tüm bu yasakları görmezden gelenler de var elbet. Ama sayıları fazla değil. Biraz daha dişimizi sıkalım, sabredelim. Güzel günler yakındır. Yeter ki devletin koyduğu kurallara uyalım.
Şunu asla unutmayalım. Hepimize bir şey olabilir. Bu virüs o kadar hızlı yayılıyor ki, sizi ne zaman nerede yakalayacağı hiç belli olmaz. Öncelikle herkes bu bilinçle hareket etmeli. Her akşam Sağlık Bakanımızın yapacağı açıklamaya kilitleniyoruz. Vakalar her geçen gün artıyor. Ama yüksek oranda bir artış gözlenmiyor, hayatını kaybeden ve entübe olanların sayılarında ciddi bir artış olduğunu görüyoruz.
Ve umudum odur ki, çok ders çıkartacağız bu yaşadıklarımızdan, daha iyi insan, daha bilinçli fert olmak adına. Güzel, doğru işlere imza atacak tüm dünya ülkelerinin insanları. Yeryüzünde yaşayan her canlıya saygılı olacaklar. Doğayla uyum içinde yaşayacaklar.
Kalın sağlıcakla #EVDEHAYATVAR
