Kenan GÜL


Suriye’de Yeni Bir Dönem ve Kirli Provokasyonlar

Allah, Suriye’nin özgürlüğü için mücadele eden kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun!


Ortadoğu’nun en büyük trajedilerinden birine sahne olan Suriye’de, halkın yıllardır süren mücadelesi nihayet zafere ulaştı. Esed rejiminin 53 yıllık kanlı iktidarı, 8 Aralık 2024’te başkent Şam’ın özgürleşmesiyle sona erdi. Bu zafer, sadece bir diktatörlüğün çöküşü değil, aynı zamanda Suriye halkının iradesinin ve direnişinin bir göstergesidir. Ancak şimdi asıl mesele, bu büyük enkazın üzerine nasıl bir gelecek inşa edileceğidir.

Baas Rejiminin Kanlı Mirası

Hafız Esed döneminden itibaren sistematik bir baskı politikasıyla yönetilen Suriye, yıllarca katliamlar, zorla kaybetmeler ve insan hakları ihlalleriyle anıldı. Hama Katliamı’nda 30 binden fazla insan öldürülürken, Sednaya Hapishanesi rejimin işkence merkezi haline geldi. Beşşar Esed’in iktidarı devralmasıyla baskı daha da arttı; kimyasal silahlar, varil bombaları ve açlık politikalarıyla yüz binlerce insan katledildi. Suriye’de milyonlarca insan yerinden edilirken, dünya bu trajediye büyük ölçüde sessiz kaldı.

Direniş ve Devrim

2011’de barışçıl gösterilerle başlayan halk hareketi, rejimin vahşi baskıları sonucu bir iç savaşa dönüştü. Esed, sadece kendi halkına karşı değil, aynı zamanda dış destekçileri Rusya, İran ve Şebbihalar aracılığıyla bölgesel bir terör dalgası başlattı. Ancak Suriye halkı, tüm bu zulme rağmen mücadelesini sürdürdü. Sonunda, 2024 yılında muhaliflerin bir araya gelerek başlattığı büyük taarruz, rejimin çöküşünü getirdi.

Lazkiye ve Humus’ta Kirli Oyunlar

Esed rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye’nin geleceğini sabote etmek isteyen dış güçler, yeni bir kaos planını devreye soktu. Son günlerde özellikle Lazkiye, Tartus ve Humus gibi bölgelerde İran, İsrail ve ABD destekli gruplar provokatif saldırılar düzenleyerek ülkede yeni bir fitne ateşi yakmaya çalışıyor. YPG eliyle organize edilen suikastlar ve bombalı saldırılar, halk arasında mezhepsel ve etnik çatışmaları kışkırtmayı hedefliyor.

Bu saldırılar, bölgede istikrarı sağlamak isteyen yeni yönetimi itibarsızlaştırma çabasının bir parçasıdır. Şebbihalar ve dış destekli ajanlar, Suriye halkını birbirine düşürerek ülkeyi tekrar bir savaş girdabına sürüklemeye çalışmaktadır. Ancak Suriye halkı, yıllardır süren acılar ve verilen büyük bedeller sonucunda bu oyunlara artık kanmayacaktır.

Yeni Dönemde Suriye

Şimdi önümüzde yeni bir süreç var: yaraları sarma, ülkeyi yeniden inşa etme ve Suriye halkının hak ettiği özgürlüğü, adaleti ve refahı sağlama zamanı. Geçmişte işlenen savaş suçları unutulmayacak, adalet mutlaka yerini bulacaktır. Yeni yönetim, mezhepçilikten uzak, halkın iradesine dayalı bir düzen kurarak, Esed rejiminin bıraktığı enkazdan güçlü bir Suriye inşa edecektir.

Bugün, Suriye halkının ve direnişin zaferini kutlama günü olduğu kadar, ülkeyi geleceğe hazırlama sorumluluğunun da başlangıcıdır. Ortadoğu’nun geleceğini dizayn etmeye çalışan çete devletler ve bölgesel provokatörler, artık eski oyunlarını sürdüremeyecekler. Suriye halkı, bedelini ödediği bu zaferi koruyacak ve kendi kaderini kendi çizecektir.

Allah, Suriye’nin özgürlüğü için mücadele eden kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun!