Evlât neydi bir anne için?
Kıyamadıklarımız, vazgeçemediğimiz, varlık sebeplerimiz.
Ayağına taş değse yüreğimizin kanadığı ciğer parelerimiz.
Bu sebeptendir ki bir ananın acısını yüreğimizde hisseder derdine ortak olmaya çare olmaya çalışırız. Tıpkı acısını içimizde hissettiğimiz Hacire ana ve diğerleri için.
Çocuklarımıza sahip çıkmalı, onların dağa değil okula gitmeleri için her türlü desteği vermeli, başta insan hakları dernekleri ve STK’lar olmak üzere analarımızın yanında olmalıyız.
Hacire ana sesini değil sözünü yükseltti, direndi kazandı.
Vicdan ve özgürlük yolunu araladı. Diğer anneler için ümit ışığı ve cesaret oldu. Evlatları uğruna ölümü göze alan eli öpülesi analar çocuklarını teker teker alacak inşallah.
Üzmeyelim artık anaları, ağlatmayalım, bilinmeli ki bir ana ağlarsa kıyamet kopar.
Bir anne üzülürse dağlar taşlar yerinden oynar.
Bir anne ah ederse canınız yanar.
Hepimiz elimizden geldiğince, sözümüz yettiğince, evlatları için mücadele eden, kahraman yürekli annelerimizin haklı davasında, sonuna kadar yanında olmalıyız.
Bugün eğer çaresiz çığlıklarını duymamazlıktan gelirsek, dünyamızda huzuru ve barışı yakalayamayız. Yaşananlar yüreğimizi sızlatmıyorsa bu dünya sınavımızı başarıyla sonuçlandıramayız.
Cesaretli olmalıyız cesaret bütün silahlardan üstündür.
Kurşunla bitmeyen terör, kurşun gibi sözlerle ve cesaretli duruşla sona erecektir inşallah.
Hacire ananın sesi sözü tıpkı 'Bütün uyuyanları, uyandırmaya bir uyanık yeter ' sözüne en güzel örnek teşkil etti.
Ve evlatları uğruna ölümü göze alan eli öpülesi analar kazanacak bu sefer...