Bizi bir kez daha Ramazan’ın bereketli iklimine ulaştıran Rabbimize hamdolsun. Ramazan, yalnızca aç kalmaktan ibaret olmayan, insanın hem ruhunu hem de bedenini arındırdığı eşsiz bir zaman dilimidir. Oruç, ibadet, tevbe, sadaka ve Kur’ân ile bu ayı en verimli şekilde geçirmek, nefsi terbiye etmek ve manevi anlamda güçlenmek mümkündür.
Ramazan Arınma ve Öze Dönüş Zamanı
Ramazan, sadece oruç tutulan bir ay değil, aynı zamanda nefsin terbiyesi ve kötülüklerden arınma zamanıdır. İnsan nefsi, doğası gereği dünyevi arzulara meyillidir ve onu eğitmek, doğruya yönlendirmek gerekir. Bu noktada oruç, nefsin en büyük düşmanı olan şehveti ve istekleri dizginleyerek ruhu güçlendirir.
Ayrıca Ramazan, rahmet ve mağfiret ayıdır. Rabbimizin sunduğu rahmet sağanağıyla, tüm manevi kirlerden arınabiliriz. Bu günler, son bir kez daha içimize dönüp kendimizi hesaba çekme ve bu kutlu ayı en iyi şekilde tamamlama fırsatıdır.
Takva Kalkanı Oruç ve İbadet
Ramazan, müminler için bir kalkandır. Şeytanın vesveselerinden, nefsin ayartmalarından korunmak için bir fırsattır. Kur’ân, orucun farz kılınmasının sebebini "takvaya erişmek" olarak açıklıyor:
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki sakınıp korunursunuz.” (Bakara, 2:183)
Oruç, sadece yemeyi ve içmeyi terk etmek değil, aynı zamanda gözümüzü, dilimizi, kalbimizi de haramlardan ve kötülüklerden korumaktır. Ramazan’ı ibadetlerle, dua ve tövbelerle anlamlandırdığımızda, gerçek bir arınmaya vesile olur.
Kadir Gecesi Bin Aydan Daha Hayırlı Gece
Ramazan’ın en kıymetli zaman dilimi olan son on günü, kurtuluşun ve mağfiretin kapılarının sonuna kadar açıldığı günlerdir. İçinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bulunan bu günler, Ramazan’ın zirve noktasıdır.
“Şüphesiz, biz onu (Kur’ân’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir, 97:1-3)
Bu gece, bir ömre bedel bir fırsattır. Duaların geri çevrilmeyeceği, günahların affedileceği ve Allah’a samimi yönelişin mükâfatlandırılacağı bir gecedir. Efendimiz (sav), Kadir Gecesi'nde şu duayı sıkça yapmamızı tavsiye etmiştir:
“Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet.” (Tirmizî, Daavât, 84)
Ramazan’ın son günlerinde, bu fırsatı kaçırmamak için daha çok dua, istiğfar ve ibadetle meşgul olmalıyız.
Tevbe ile Günahlardan Arınmak
Ramazan, günahların affı için en büyük fırsatlardan biridir. Rabbimiz, içtenlikle tövbe edenleri affedeceğini bildiriyor:
“Ey iman edenler! Allah’a nasuh bir tevbeyle (günaha dönmeme azmiyle) tevbe edin. Umulur ki Rabbiniz, kusurlarınızı örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokar.” (Tahrim, 66:8)
Bu mübarek ayın son günleri yaklaşırken, geçmişin yüklerinden kurtulmak, temiz bir sayfa açmak ve Allah’ın rızasına nail olmak için tövbede samimi olmalıyız.
Sadaka ile Kalbi Arındırmak
Ramazan, sadece bireysel ibadetlerin değil, yardımlaşmanın ve paylaşmanın da ayıdır. Zekât ve sadaka, malı temizlediği gibi, kalbi de arındırır.
“Onların mallarından sadaka/zekât al ki; onunla onları temizlemiş ve arındırmış olasın.” (Tevbe, 9:103)
Bu Ramazan’ın son günlerinde, yardımlaşma ve paylaşma bilincimizi daha da artırmalıyız. Zekât ve fitrelerimizi yerine getirerek, ihtiyaç sahiplerine destek olmalıyız.
Ramazan’ı Geride Bırakırken…
Ramazan, ne yazık ki sona ermek üzere. Ancak, önemli olan Ramazan’da kazandığımız manevi alışkanlıkları sürdürebilmektir. Oruç, dua, sadaka, Kur’ân’la hemhal olmak, yalnızca bu aya mahsus olmamalı.
Ramazan’ı nasıl tamamladığımız çok önemli. Efendimiz (sav), Ramazan’ı hakkıyla geçirip de bağışlanamayanlara üzülmüştür:
“Ramazan ayına ulaşıp da affedilmeyen kimse büyük bir kayıptadır.” (Tirmizî, Daavât, 3473)
Bu yüzden, son günlerde gaflete düşmeden, Ramazan’ın bizde bıraktığı izleri muhafaza etmek için dua etmeli ve ibadetlerimize daha sıkı sarılmalıyız.
Rabbim, Ramazan’ı hakkıyla geçiren, Kadir Gecesi’nden nasiplenen, tövbesi kabul edilen ve bayrama arınmış olarak ulaşan kullarından eylesin.
Bayramımız mübarek, gönüllerimiz huzurlu olsun!
