Dr. Zübeyde DOĞRUÖZ KUL


Paranın Hikâyesi

Paranın Hikâyesi


Bu sefer size paranın hikâyesini anlatacağım. Hemen aklınıza para dolu bir çanta yada cüzdan gelmesin, çok değil bu para 20 lira. Evet, sadece 20 lira...

Ve olay çok da eski değil daha dün ve bugün. 

Dün sabah oğlum okul harçlığı istedi ve baktım hiç bozuğum yok. Sadece 100 lira var cüzdanda... Cüzdan dediğime de bakmayın, cüzdan taşımam ben. Cüzdanı da parayı da sevmem. Para olmadan yaşanmaz diyenleri duyar gibiyim. Haklısınız...

Neyse, konuyu dağıtmayalım...

İşe gittim personel arkadaş malzeme almak için para istedi... Çıkarttım verdim hemen ardından “hocam dedi masanızın altında 20 lira var sizin mi?” Dedi.

20 liram yoktu eminim. Hemşireme sordum benim değil dedi. Emin olamayınca dur dedim alayım bu parayı ihtiyacı olan birine vereyim...

O anda mesaj geldi. Köy çocuklarına hediyeler götürdüğümüz bir arkadaş; “hocam yarın köye gidiyoruz” dedi. Tamam dedim.

Akşam oldu oğlum; “anne parayı bozmuşsun bak 20 lira” dedi ..

“Yok, oğlum o bizim değil deyip cebime koydum” dedim.  Sonra elimi cebime bir attım 20 lira olmuş 40 lira. İnanın cebimde para yoktu. Sihir gibi bir şey oldu...

Bugün de o köye gittik. Köyün ayrıntısına girmeyeceğim... Sabahçılara verdik öğleden sonra gelen çocuklar henüz gelmemişti. “Gitsek mi” dedik hatta bir ara ama 1 saat bekledik 

Meğerse beklediğimiz varmış. Resimdeki kızımız geldi 8 yaşlarında. Ayakkabısı fotoda, çünkü burayı yazamıyorum, elim ve yüreğim acıyor. 

Sonra o para geldi aklıma dedim ki “Allah’ım sen çok büyüksün. Bütün bunları bu kız için gönderdin...”

Neden mi size anlattım... Görülmeyen çocuklar bunlar... Ne bileyim... Görün istedim işte... Var olduklarını bilin...