Kenan GÜL


Kur’an ve Akide Eğitiminde Önceliklerin Belirlenmesi

Çocuklarımızın ellerinden tutup bu yolda onlara rehberlik etmek, hem onların hem de bizim ebedi saadetimize vesile olacaktır.


Kur’an-ı Kerim, insanlığa rehberlik eden bir kitap olmasının yanı sıra, bireyin imanını sağlamlaştıran, hayatına anlam kazandıran ve ahirete yönelik en sağlam yatırımları yapmasını sağlayan bir hidayet kaynağıdır. Bu nedenle, onun öğrenilmesi ve öğretilmesi İslam’da ilimlerin en üstünü olarak kabul edilmiştir. Ancak Kur’an eğitimi, salt ezber ve okuma ile sınırlı kalmamalı; onun mesajını anlamaya ve hayata geçirmeye odaklanmalıdır.

Cundub bin Abdullah El-Beceli’den rivayet edilen şu söz, bu konuda bizlere önemli bir rehber sunar: “Biz, ergenlik çağına yaklaşmış bir grup genç, Allah Resulü (s.a.v) ile beraberdik. Kur’an’ı öğrenmeden önce imanı öğrendik. Sonra da Kur’an’ı öğrendik. Kur’an sayesinde imanımız daha da arttı.” Bu ifade, iman ve Kur’an eğitimi arasındaki güçlü bağa işaret etmekle kalmıyor, aynı zamanda bir eğitim metodu da sunuyor: Önce sağlam bir akide inşa etmek, ardından bu inancı Kur’an ayetleriyle derinleştirmek.

Çocuk Eğitiminde Akide ve Tevhid Önceliği

Çocukların eğitimine başlamadan önce ebeveynler ve eğitimciler, şu sorular üzerinde düşünmelidir: Çocuklarımızın Allah’a olan inancı sağlam mı? Tevhid ilkesini hakkıyla kavradılar mı? Namazın ve ibadetlerin anlamını idrak ettiler mi? Eğer çocuk, dinin temel esaslarını öğrenmiş ve namaz kılabilecek düzeyde bazı kısa sureleri ezberlemişse, Kur’an’ı öğrenmeye ve ezberlemeye yönlendirilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak burada asıl mesele, Kur’an’ın sadece ezberlenmesi değil, onun öğrettiği değerlerin ve ilkelerin çocukların hayatlarına yansıtılabilmesidir.

Sahabe neslinin uygulamalarında bu metodu açıkça görmek mümkündür. Onlar, Kur’an’ı beşer beşer ezberler, öğrendikleri ayetleri hayatlarına geçirmeden yeni ayetlere geçmezlerdi. Bu, bizlere şunu gösterir: Kur’an, yalnızca bir okuma kitabı değil, aynı zamanda bir yaşama kılavuzudur. Bu metodun çocuklara ve yeni Müslümanlara aktarılması, onların İslam’ı sağlam bir şekilde anlamalarına ve içselleştirmelerine yardımcı olacaktır.

Eğitimciler ve Ebeveynler İçin Öneriler

Bu noktada eğitim konusunda yazılmış onlarca risale, ebeveynler ve eğitimcilere yol göstermektedir. Risalede, çocukların, talebelerin ve hatta İslam’a yeni giren bireylerin başlangıç seviyesinde bilmeleri gereken konular özetlenmiştir. Bu özet, eğitimcilerin kendi bilgi ve becerileriyle genişletebileceği, açıklayabileceği ve uygulamaya dönüştürebileceği bir çerçeve sunar. Ancak burada şu önemli hususu unutmamak gerekir: Bu bilgilerin sadece teoride kalmaması, bireylerin yaşamlarına yansıması esastır.

Ebeveynlere düşen en önemli görevlerden biri, çocuklarına dini bilgileri öğretmekte geç kaldıklarını düşünerek pes etmemektir. Zira her yaş, öğrenmek ve öğretmek için bir fırsattır. Çocuklara dinin esaslarını öğretmek, onların hem dünya hem de ahiret hayatlarında başarıya ulaşmalarını sağlayacak bir yatırımdır.

Kur’an eğitimi, akide ve tevhid bilgisiyle temellendirildiğinde etkili ve kalıcı bir hale gelir. Bu yolda anne babalar ve eğitimciler, sahabenin örnekliğinden ve alimlerin tavsiyelerinden ilham alarak çocuklarını Kur’an’la yoğurmalıdır. Zira, Allah Resulü’nün (s.a.v) şu müjdesi hepimiz için bir teşvik olmalıdır: “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir.”

Unutmayalım ki, bugün çocuklarımıza öğrettiğimiz her ayet, yarın ahirette bizim kurtuluş vesilemiz olabilir. Çocuklarımızın ellerinden tutup bu yolda onlara rehberlik etmek, hem onların hem de bizim ebedi saadetimize vesile olacaktır.