Rabia GENÇAY BEZİR


Kayıp Yıldızı Arıyorum, Adı Adalet Olan!..

Kayıp yıldızlar bir gün mutlaka geri döner.


Bir zamanlar gökyüzüne yazılmıştı adı: Adalet. İnsanlık daha toprağı tanımadan önce, vicdanın diliydi o. Kimi zaman bir annenin duasında, kimi zaman bir çocuğun gözyaşında saklıydı. Ama şimdi… Şimdi sokak aralarında kayıp diye canhıraş  bir şekilde aranan!...

Adalet, bir mahkeme salonundan ibaret değildi.
Bir lokma ekmeği ikiye bölmekti bazen,
Hakkı olanı teslim etmek, güçlüden değil haklıdan yana olmaktı.
Ama zamanla sustu sesimiz, unuttuk hakkı aramayı, alıştık susmaya.
Zulüm sıradanlaştı, haksızlık normalize oldu.

O yıldız kaydı gökyüzünden…
Kimi hiç fark etmedi,
Kimi fark etti ama sustu,
Kimi de fark etti ve konuştu… ama yalnız kaldı.

Ben şimdi o yıldızı arıyorum.
Kaybolmuş değil aslında, sadece görünmez olmuş gözümüze.
Belki bir yürekte, belki bir çığlıkta hâlâ parıldıyordur az da olsa.
Ve belki de onu yeniden gökyüzüne yazmak için
önce içimizdeki adaleti bulmamız gerekiyordur.

Çünkü adalet, sadece bir kelime değil…
Bir duruştur. Bir yarayı sarmak, bir hakkı savunmaktır.

Ben bir ömürdür adaletin izini sürüyorum.
Kimi zaman bir mahkeme kapısında,
Kimi zaman bir çocuğun aç bakan gözlerinde,
Kimi zaman da geceyi aydınlatan bir vicdan çırpınışında…

Hayatın terazisi bozulmuş sanki.
Bir kefeye zenginliğin, torpilin, ikiyüzlülüğün ağırlığı binmiş;
Diğer kefede emek, ahlak ve liyakat…
Ama o kefe hep havada.
Yani hak ettiğini alan değil, susturmayan kazanıyor.

Har vurup harman savuranların kahkahası gökyüzünü inletirken,
Bir lokma ekmeğe muhtaç insanların sessizliği,
Sadece içimizi değil, insanlığımızı da üşütüyor.
Bir taraf gösterişte boğulurken,
Diğer taraf namerde muhtaç kalmamak için gece gündüz alın teri döküyor.
Bu mu denge? Bu mu insanlık?

Ehil olanın sesi hep cılız çıkıyor bu düzende,
Çünkü doğruluk sessizdir, haykırmaz.
Ama çığırtkanlık ödüllendiriliyor,
Ve bu ses karmaşasında, adalet yine kayboluyor.

Ben işte bu dengesizlikte boğuldum dostum.
Yüreğimde taş gibi bir ağırlık, gözlerimde hep uzaklara bakan bir arayış…
Adaleti soruyorum kendime,
Sokak sokak, insan insan, bakış bakış…
Ama her sorduğumda sessizlikle yanıtlanıyor.

Yine de vazgeçemem.
Çünkü biliyorum, bir yerlerde hâlâ vicdan sahibi insanlar var.
Belki bir annenin yüreğinde,
Belki bir çocuğun çizdiği güneşte,
Belki de her sabah “bugün daha adil olacak” diyerek uyanan bir öğretmenin duasında…

Adaleti arıyorum dostum…
İçim buruk, gözüm yorgun…
Ama umudum, hâlâ yıldızlara bakıyor.
Çünkü bir gün,
O kayıp yıldız yeniden doğacak.
Ve o zaman,
Yaralı yürekler şifa bulacak.
Ve ben hâlâ inanıyorum,
Kayıp yıldızlar bir gün mutlaka geri döner.
 

Selam ve dua ile...