Fatma POLATCAN


Kadınım Ben

Kadınım Ben


Kadınım ben. 
Küçücük yaşta zorla evlendirip gelinlik diye hayallerimin hırsızı, beyaz bir bez parçası giydirdiler bana. Sonrası mı? Oyuncak tabaklardan yemekler sundum saçlarına kır düşmüş kocama. 

Kadınım ben. 
Babam her gece içer içer annemi döverdi. Bir gece yine elinde sopası anneme vurmak isteyince araya girdim. O geceden sonra 'aklım ermiyor' babaların bu kadar kötü olduğuna. Aklımı yitirdim ben o sopayla. Mahalledeki çocuklar bağırıp çağırıyor 'deli' diye...

Kadınım ben. 
Sekiz yaşında arkadaşımı oynamak için çağırmaya gidince, babası eve kilitledi beni. Saçlarımı okşadı önce. Sonra da gözyaşlarım karıştı çığlıklarıma. Her ne kadar dirensem de karşı gelemedim. Sonra annem fısıldadı kulağıma 'kızım' diye. 
Ben melek olup göçtüm dünya denilen cehennemden. 

Kadınım ben. 
Hayallerimi, umudumu bir bavula koyup kazandığım mesleği okuma arzusuyla yola çıkacaktım. 
Abim saçımdan tuttu önce, sonra da vurdu, vurdu. Yalvardım, yakardım. Dinlemedi. Ben de hayallerimi bir halata bağlayıp astım kendimi. 
Ben nefessiz kaldım, dünya sustu. 
Abim sustu... 

Kadınım ben. 
Dört meleğim, canımın parçası dört kızım vardı. Bir de hayatıma son veren eşim. Yirmi beş yıl verdim ona emek dolu. O ise kıyamadığım saçlarımı kan kırmızıya boyadı. 

Kadınım ben. 
Her gün adım attığım sokağın ortasında herkesin gözü önünde önce dövüldüm, sonra da tek kurşunla yüreğimden vuruldum. 

Kadınım ben. 
'Anne lütfen ölme' diye yalvarırken bana kızım, boğazımdan sular gibi kanlar akarken son cümlem 
'ÖLMEK İSTEMİYORUM' oldu. 
Ben öldüm. Öldüm... 

Cinayete kurban giden tüm kadınlar için, cenaze namazından önce soruyorum; 
'Ey cemaat-i müslimin! Utanmadan hakkınızı helal ediyor musunuz?'