Prof. Dr. Esvet AKBAŞ


İş Sağlığı ve Güvenliği

İş Sağlığı ve Güvenliği


Sosyal, hukuki, tıbbi, teknik ve ekonomik boyutları olan bir kavram olarak iş sağlığı ve güvenliği, işçilerin iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunmalarının sağlanması şeklinde tanımlanır.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş sağlığı ve güvenliğinin tarihsel gelişimi, çalışma yaşamındaki gelişmelere bağlı olarak benzer aşamalardan geçmiştir. Meslek hastalıklarının ve iş kazalarının önemli bir sorun olarak gündeme gelmesi, sanayileşmenin gelişimi ile yoğunluk kazanmıştır. Sanayileşme sonucu, üretim araçlarında ve üretim yöntemlerinde sağlanan gelişmeler iş sağlığı ve güvenliği sorunlarını da ortaya çıkarmıştır. Bu sorunların yoğunluğuna ve toplumsal tepkilere bağlı olarak da çözüm önerileri üretilmesi ve yaşama geçirilmesine yönelik çalışmalar iş sağlığı ve güvenliği konusundaki etkinliklere ivme kazandırmıştır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de, sanayileşmenin gelişim düzeyine bağlı olarak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır.

İş yerinde, çalışma koşullarını düzenlemek üzere geliştirilmiş mevzuatlar, iş sağlığı ve güvenliği hareketinin başlangıcı olmakla beraber, bugünkü anlamda iş sağlığı ve güvenliği bilim dalının oluşumuna da zemin hazırlamıştır. Ancak, işletmelerde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanabilmesi için, sadece hukuki mevzuatları yürürlüğe koymanın yetersizliği, iş kazaları ve meslek hastalıklarının giderek artması ile yeni önlemlerin alınması ve uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi zorunluluğunu doğurmuştur. 

İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarında, çalışanları iş yerinin olumsuz etkilerinden ve doğabilecek hastalıklardan koruyarak rahat, güvenli ve huzurlu bir ortamda çalışmalarının sağlanması amaçlanmaktadır.

Çalışanlara yönelik, iş sağlığı ve güvenliği ile yakından ilgili bulunan üç unsurdan bahsetmek istiyorum,

Bunlardan ilki; çalışanların korunması; yani, çalışanları iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı koruyarak ruh ve beden bütünlüklerinin sağlanması.

İkincisi; üretim güvenliğinin sağlanması; bir iş yerinde üretim güvenliğinin sağlanması, beraberinde verimin artması sonucunu doğuracağından özellikle ekonomik açıdan önemlidir. İş yerinde çalışan işçilerin korunması ile meslek hastalıkları ve iş kazaları sonucu ortaya çıkan işgücü ve işgünü kayıpları azalır dolayısıyla üretim korunur ve daha sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının işçiye verdiği güvenle iş veriminde artma olur.

Üçüncüsü; işletme güvenliğinin sağlanması; iş yerinde alınacak tedbirlerle, iş kazalarından veya güvensiz-sağlıksız çalışma ortamından doğabilecek makine arızaları ve makinelerin devre dışı kalması patlama olayları, yangın gibi işletmeyi tehlikeye düşürebilecek durumlar ortadan kaldırılacağından, işletme güvenliği sağlanmış olur.

Bugün gelinen noktada, iş sağlığı ve güvenliği bir bilim dalı olarak ele alınmaktadır. Sanayide ve çalışma hayatında yeni ortaya çıkan risklerle ilgili, sürekli olarak araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütülmekte ve yeni yasal düzenlemeler yapılmaktadır.

İş güvenliği konusunda atılan yeni adımlar, çalışma hayatında, yeni bir iş alanına ihtiyaç duyulmasına sebep olmuştur. Sektörde duyulan iş güvenliği uzmanı ihtiyacının karşılanması için üniversitelerde iş sağlığı ve güvenliği bölümleri açılmakta ve bu bölümlere rağbet gün geçtikçe artmaktadır.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde de Van Güvenlik Meslek Yüksekokulu çatısı altında 2015 yılından itibaren, İş sağlığı ve güvenliği programı mevcuttur ve hâlihazırda da bu programda Eğitim-Öğretime devam edilmektedir. 

Bu bölüm mezunları, İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü tarafından yapılan sınavda, başarılı olmaları durumunda, iş güvenliği uzmanı belgesi almaya hak kazanmaktadır.

Son dönemlerde özellikle gençlerde gelecek kaygısı çok sık yaşanmaktadır. İş güvenliği alanında atılan adımlar ve çalışma hayatında bu alandaki açıklık, gençlerin bu alana yönelmesine neden olmaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü tarafından yapılan sınavda başarılı olarak Çalışma Bakanlığı’ndan belgesini alan kişiler, belgesinin derecesine göre, işyerlerinde iş güvenliği uzmanı olabilmektedir. İş güvenliği uzmanı belge dereceleri A, B ve C olarak sınıflanmaktadır.

A sınıfına sahip kişiler tüm tehlike gruplarına hizmet verebilmektedir. B grubu sadece tehlikeli ve az tehlikeli, C ise sadece az tehlikeli işyerlerinde çalışma hakkına sahip olmaktadır. 

Bu bölüm mezunları, bireysel olarak işyerlerine hizmet verebileceği gibi, kamuda da istihdam imkânı bulabilmektedir.