İnsanlık tarihi boyunca, insanoğlunun doyumsuzluğu, hırsı ve dünya nimetlerine olan düşkünlüğü hep var olmuştur. Makam, mevki, güç ve servet uğruna ahlaki ve manevi değerlerinden ödün veren toplumlar, Allah’ın gönderdiği peygamberlerin uyarılarını dikkate almamış, neticede helak olmuşlardır. Lut Kavmi, Âd Kavmi, Semud Kavmi, Nemrut, Firavun ve benzeri isimler, Kur’an’da bize bu konuda ibret vesikası olarak anlatılmıştır. Bu örnekler, sadece geçmişte yaşanmış olaylar değil, bugünün insanı için de büyük dersler barındırmaktadır.
Bugün, modern dünya olarak adlandırdığımız çağda da benzer tablolar görmekteyiz. Bir tarafta açlık, savaş, zulüm ve adaletsizlik içinde kıvranan toplumlar varken, diğer tarafta lüks ve şatafat içinde, sahip olduğu nimetlere rağmen huzur bulamayan insanlar var. Kur’an-ı Kerim’de, insanoğlunun dünya hırsıyla hareket ettiğinde nasıl bir akıbetle karşılaşacağını bildiren birçok ayet bulunmaktadır.
Doyumsuzluğun İlahi Uyarılarla Bağlantısı
İnsanoğlunun hırsı ve doyumsuzluğu, Kur’an’da sıkça ele alınan konulardan biridir. Allah, insanın mala, mülke, dünyaya olan düşkünlüğünü ve bunun sonuçlarını şu şekilde bildirir:
"Gerçek şu ki insan, kendini müstağni (kimseye muhtaç olmadığını) gördüğü zaman azar." (Alak Suresi, 6-7)
Bu ayet, insanın zenginleşip güce ulaştığında kibirlenme eğiliminde olduğunu vurgular. Günümüzde de benzer bir tablo söz konusudur. Sahip olduğu servetle kendini güçlü hissedenler, hakikati unutmakta, hatta ilahi emirleri göz ardı etmektedir. Oysa malın ve mülkün gerçek sahibinin Allah olduğu gerçeği, insana hatırlatılmaktadır:
"Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır." (Enfâl Suresi, 28)
İnsanlık tarihi boyunca, gücünü ve zenginliğini zalimce kullanan toplumlar, Kur’an’da helak edilen kavimler olarak örneklendirilmiştir. Semud Kavmi, Âd Kavmi ve Lut Kavmi gibi topluluklar, azgınlıkları nedeniyle Allah’ın gazabına uğramış ve yerle bir edilmiştir.
Günümüz İnsanının İmtihanı
Bugün baktığımızda, geçmiş kavimlerin helakine sebep olan tüm unsurların hâlâ var olduğunu görmekteyiz. Hırs, şehvet, kibir, adaletsizlik ve Allah’a isyan, günümüz toplumlarının da temel sorunları arasındadır. Kur’an-ı Kerim’de insanoğlunun mal ve mülk konusunda nasıl bir tavır takınması gerektiği şu şekilde ifade edilir:
"Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan salih ameller ise, Rabbinin katında sevap bakımından daha hayırlıdır ve ümit bağlamaya daha layıktır." (Kehf Suresi, 46)
Bu ayet, insanın dünya nimetlerini amaç edinmek yerine, manevi değerleri ve salih amelleri öncelemesi gerektiğini vurgular. Günümüz insanının en büyük problemi, maddi imkânlara sahip olmasına rağmen iç huzuru bulamamasıdır. Şatafat içinde yaşayan, en lüks araçlara binen, en pahalı mekânlarda zaman geçiren insanlar bile, içsel bir boşluk hisseder. Çünkü insanın ruhu, yalnızca maddeyle doyurulamaz. Allah, insanı ancak kendisine yönelerek huzur bulacak bir varlık olarak yaratmıştır:
"Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur." (Ra’d Suresi, 28)
Sonuç: Çıkış Yolu ve Kurtuluş Rehberi
İnsanlık, kıyamete kadar bu döngüyü yaşamaya devam edecektir. Dün Firavunlar, Nemrutlar, Karunlar vardı, bugün de onların benzerleri modern dünyada farklı kimliklerle varlıklarını sürdürmektedir. Ancak kurtuluş yolu bellidir: Allah’a yönelmek, Kur’an’ı rehber edinmek ve dünyayı bir imtihan yeri olarak görmek.
Eğer insanoğlu bu gafletten silkelenmez ve hayatını Kur’an ışığında düzenlemezse, geçmiş kavimlerin akıbeti kaçınılmazdır. Oysa Allah, kullarına merhamet sahibidir ve doğru yolda yürüyenleri mükâfatlandıracağını bildirmektedir:
"Kim iyi bir iş yaparsa, kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa, kendi aleyhinedir. Rabbin kullara zulmedici değildir." (Fussilet Suresi, 46)
Sonuç olarak, insanlığın doyumsuzluk girdabından çıkabilmesi için kanaatkâr olması, dünya hayatının geçici olduğunu idrak etmesi ve manevi değerlere yönelmesi gerekmektedir. Aksi halde, tarih boyunca helak olan toplumların yaşadığı akıbetten kaçınılması mümkün değildir. Gerçek saadet, sadece Allah’a yönelmekle mümkündür.