Ortadoğu’da her gün onlarca masum Müslüman kardeşimiz katledilirken; Gazze’de çocuklar, kadınlar, yaşlılar bombalar altında can verirken; bu acının yankısı her vicdanlı insanın yüreğini parçalayacak düzeydeyken… Türkiye'nin doğusundaki Van’da milyonlar harcanarak düzenlenen bir festivalin hangi akla, hangi vicdana ve hangi inanca sığdığını sormak zorundayız.
Van’da 12-20 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Kültür Yolu Festivali, aslında adından çok uzakta bir içeriğe sahip. Kültür değil, yozlaşmadır. Halkla bütünleşme değil, halkın değerlerini görmezden gelmektir. Bugün bu festivalin "eğlence ve kültür" adı altında meşrulaştırılmaya çalışılması, Vanlıların inançlarına, değerlerine ve toplumsal hafızasına yapılan açık bir saygısızlıktır.
Kimse bu festivali Van halkının talebiymiş gibi göstermesin. Bu şehirde yaşayan insanlar maneviyatı, ahlakı ve İslami duyarlılığıyla tanınır. Van’da festival alanı kurulurken; Gazze’de her gün ortalama 70-80 insanın şehit edilmesi karşısında sessiz kalınması, sadece siyasi bir gaflet değil, vicdani bir felakettir.
Bugün bu ülkede, bu şehirde, hiçbir yönetici, hiçbir kurum, hiçbir siyasetçi kendisini dokunulmaz göremez. Allah Azze ve Celle, bizleri yalnızca yaptıklarımızdan değil, suskunluklarımızdan da hesaba çekecektir. Gazze’de oluk oluk kan akarken, burada müzik çalmak, ışıklar yakmak, sahneler kurmak; hem maddi hem de manevi bir bedel doğurur. Üstelik bu bedelin hesabı sadece sandıkta değil, mahşerde de sorulacaktır.
Milyonlar harcanarak organize edilen bu etkinliğin, en başta bu halkın zekâsına, duygusuna, inancına hakarettir. Zira bir yanda şehitler için tabutlar hazırlanırken, diğer yanda festival için sahneler kurulamaz. Bu çelişki sürdürülebilir değildir.
Van’ın milletvekillerine, il yöneticilerine ve yetkililere sesleniyorum
Bugün sessiz kalmanız, yarın size daha büyük sorumluluklar olarak döner. Bu festivalin toplumda oluşturduğu kırılmayı görmezden gelirseniz, bir gün halk da sizi görmezden gelir. Bu milletin kültür diye sahnelere değil; adalete, ahlaka, merhamete ve kardeşliğe ihtiyacı var.
Unutmayın Bugün Ortadoğu’da yaşananın, yarın bu coğrafyada yaşanmayacağının garantisini kimse veremez. Bu yüzden her birimizin hem vicdanen hem de siyaset ve yönetim anlamında kendimize gelmemiz gerekiyor.
Toplumlar kültürle gelişir, evet. Ama o kültür ahlaktan, maneviyattan, insan onurundan yoksunsa; gelişme değil, çürüme başlar. Van halkı bu yozlaşmaya teslim olmayacaktır.
Festival değil, feraset istiyoruz.
Sahne değil, sabır istiyoruz.
Müzik değil, merhamet istiyoruz.
Çünkü bombaların sesini müzikle bastıramazsınız.