Prof. Dr. Esvet AKBAŞ


Ermeni meselesi…

Ermeni meselesi…


1789 Yılında Fransız İhtilali sonrasında başlayan milliyetçilik hareketiyle birlikte, yüzyıllardır devam eden siyasal, toplumsal ve ekonomik dengeler değişti ve tüm dünyayı etkileyen yeni bir düzen kuruldu. İhtilal sonrası yaygınlaşan milliyetçilik hareketi Osmanlı Devletinde bulunan etnik grupların da bağımsızlık taleplerini arttırdı. Özellikle, Müslüman olmayan milletler arasında ayrılıkçı hareketler başladı. Bu durum Osmanlı Devletinin parçalanmasını ve ardından da dağılmasını hızlandırdı. Milliyetçilik akımıyla birlikte 1832’de Yunanistan, 1878’de de Sırbistan, Romanya ve Bulgaristan’ın Osmanlı Devletinden ayrılmasıyla Osmanlı Devleti Balkanlardaki hâkimiyetini çok büyük bir oranda kaybetti.  

Osmanlı Devleti bir cihan imparatorluğuydu ve tebaası altında birçok azınlık yaşamaktaydı. Ermeniler de bu azınlıklardan biriydi. Fransız İhtilali’nden sonra, Ermeniler, açtıkları okullarla Ermeni gençlerini Ermeni milliyetçiliği etrafında örgütlemeye başladılar. Bu örgütlenme 21 Temmuz 1905 günü Osmanlı padişahı II. Abdülhamit'e karşı Yıldız Hamidiye Camii önünde suikast girişimine kadar gitti. Bu amaçla bir atlı arabaya 120 kg miktarında patlayıcı yerleştirerek padişahın Cuma selamlığından sonra Yıldız Hamidiye Camii önündeki yoluna yerleştirip Sultan’ın geçişi sırasında patlattılar. Takdir-i ilahi, Sultan Abdülhamit'in bir anlık gecikmesi üzerine padişah hiçbir zarar görmeden kurtuldu. Patlama sonucu halktan 26 kişi şehit oldu ve 58 kişi de yaralandı.

28 Temmuz 1914'te başlayan I. Dünya savaşında Osmanlı Devleti’nin İtilaf devletlerine (İngiltere, Fransa ve Rusya) karşı savaşa girmesi, Ermeniler tarafından bağımsız Ermenistan’ın kurulabilmesi için büyük bir fırsat olarak görüldü. Savaş başladığında vatandaşı oldukları Osmanlı Devletine karşı savaşarak bağımsız Ermenistan’ı kurmak amacıyla başta Rusya olmak üzere İtilaf devletleri ile işbirliği içine girdiler. 

Osmanlı ordusunun doğuda verdiği kayıplar ve arkasından İngiltere ve Fransa’nın Çanakkale’ye saldırması üzerine Ermeni komitecileri savaşan Osmanlı ordularını arkadan vurmak ve ikmal yollarını kesmek için harekete geçtiler ve kanlı isyanlara başladılar. Ayrıca Ermeniler, birlikler oluşturup Rus ordusuna katılarak, vatandaşı oldukları, Osmanlı ordusuna karşı savaştılar. Doğu Anadolu bölgesinde Müslümanlara karşı toplu katliamlar yaptılar. O katliamlardan biri de 1915’te Van'da 2 bin 500 Müslüman’ın şehit edildiği Zeve katliamıdır. 

Rusya’da 1917’de Bolşevik İhtilali ile Rus Çarlığı devrilince Rusya I. Dünya savaşından çekildi. Ruslar 1918 tarihinde de işgal ettikleri yerleri silahlandırdıkları Ermenilere bırakarak boşalttılar. Böylece Ermeniler, Doğu Anadolu,  Azerbaycan ve Dağıstan gibi Türk coğrafyalarında avantajlı konuma geçtiler ve bu bölgelerde Türk katliamını başlattılar. Kafkasya’daki tüm Türk topraklarını ele geçirmek isteyen Ermeniler, 31 Mart 1918 günü Azerbaycan’a girdiler. Camileri top ateşine tuttular. Silahsız ve savunmasız yirmi bin Azerbaycan Türkü’nü katlettiler.

Tüm bu yazdıklarım, o tarihlerde, Türklerin yaşadığının sadece bir kısmı.  Silahsız,  savunmasız, sivil halkın bu şekilde şehit edilmesi, Ermeni’ler tarafından Türk’lere uygulanan soykırımdır. Bunun bu şekilde tüm Dünya’ya anlatılması gerekir. Vesselam…