Şeyma TÜRK


Bir Çocuğun İlk Eğitim Yeri: Anne Karnı

Hamilelik sürecinde sevgi, şefkat ve bilinçli bir yaklaşım, çocuğun geleceği için en değerli yatırımlardan biridir.


“Hayatın ilk adımları sandığımızdan çok daha erken başlar. Bir çocuğun gelişim yolculuğu, daha dünyaya gözlerini açmadan, anne karnında başlar. Sevgi, güven ve öğrenme, rahimden itibaren filizlenir. Bu yüzden hamilelik süreci, yalnızca bir bekleyiş değil; aynı zamanda anne ve bebeğin ruhsal ve zihinsel bağlarının en güçlü şekilde kurulduğu kutsal bir dönemdir.”

Hamilelik süreci, çocuğun eğitimine atılan ilk temeldir.

Bir ağacın kökleri ne kadar derin ve sağlam olursa, fırtınalara karşı direnci de o kadar güçlü olur.

Çocuklarımızın temelde aldığı eğitim ne kadar kaliteli olursa, bu eğitim onların yaşamlarına o kadar olumlu bir şekilde yön verir.

“And olsun, biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık. Sonra onu bir nutfe (sperm) olarak sağlam bir karar yerine koyduk. Sonra o nutfeyi alakaya (embriyo) çevirdik, alakayı bir çiğnemlik ete çevirdik, bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik, arkasından kemiklere et giydirdik, sonra da onu bambaşka bir yaratık yaptık…” (Mü`minûn suresi,)

Çocuk eğitimi denilince genelde doğumdan sonraki süreç, özellikle çocuğun yürümeye veya konuşmaya başladığı dönem akla gelir. Ancak, çocuğun eğitimi aslında anne karnında, hatta daha anne-baba adaylarının eş seçiminde başlar. Üstelik anne karnındaki eğitim, çocuğun hayat yolculuğunun yönünü belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Bu konuda hem dinimizin öğretileri, hem de bilimsel çalışmalar aynı gerçeği ortaya koymaktadır.

Efendimiz (S.A.V.) bir Hadîs-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Çocuk anne karnında ilk kırk günden sonra, bir kan pıhtısı, sonra bir et parçası durumuna gelir. Daha sonra Allah, bir melek gönderir de ona ruh üfler.” (Câmiu`s-Sağir, I, 88)

Anne karnındaki bebeğe ruh üflenmesi, 120. gün yani gebeliğin 4. ayı itibarıyla gerçekleşir. Bu dönem, aynı zamanda annenin bebeğin hareketlerini belirgin bir şekilde hissetmeye başladığı zamandır. Bu nedenle, bebek de 4. aydan itibaren dış dünyayla ilgili pek çok şeyi algılamaya başlar.

Anne karnında çocuğun eğitimi üç ana başlıkta değerlendirilebilir:

Fıtrat 

Kişilik gelişimi 

Zekâ gelişimi 

 

HER ÇOCUK İSLAM FITRATI ÜZERİNE DÜNYAYA GELİR

Fıtrat, insanın yaratılışındaki saf tabiatı ifade eder. Bir çocuk dünyanın neresinde doğarsa doğsun, ten rengi veya ırkı ne olursa olsun her çocuk, Allah’ın varlığını ve birliğini kabul eden bir fıtratla dünyaya gelir. Ancak çocuğun yetiştiği çevre ve ailesinin dini inançları, onun bu fıtratında değişikliklere yol açabilir.

Peygamberimiz (s.a.v.) bu durumu şu güzel hadisiyle açıklamaktadır:

“Her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra onu terbiye eden ana baba Yahudi ise Yahudi ahlakıyla, Hristiyan ise Hristiyanlıkla, ateşperest ise Mecusilikle ahlaklandırır.”

(Buhari, Feyzu’l-Kadir)

Bu noktada en önemli mesele, çocuk terbiyesi sırasında ailelerin, onun yaratılıştan gelen temiz fıtratına aykırı davranışlardan kaçınmasıdır. Çünkü fıtrat, tamamen saf ve temizdir. Ancak her ailenin kültürü, yaşam tarzı, dini ve geleneksel değerleri birbirinden farklı olduğu için bazı ailelerde fıtri değişimlerin yaşandığı görülmektedir.

ANNENİN RUH HALİ VE DAVRANIŞLARI BEBEĞİ ETKİLER 

Gebelik sürecinde annenin sürekli stres altında olması veya zararlı alışkanlıklarının bulunması, bebeğin fıtratını olumsuz yönde etkileyebilir. Araştırmalar göstermektedir ki, hamilelik döneminde sigara ya da alkol kullanan annelerin çocuklarında, ilerleyen yaşlarda bu tür alışkanlıkların gelişme riski oldukça yüksektir. Annenin yalnızca ruhsal durumu değil, yaşadıkları ve sergilediği davranışlar da doğrudan bebeği etkiler. Bu nedenle anne, her davranışının bir gün bebeğinde karşılık bulabileceğini bilerek hareket etmelidir.

Doğumdan sonraki süreçte de anne ve babanın yanlış tutumları, olumsuz davranışları ve kötü alışkanlıkları, çocuğun doğuştan getirdiği saf ve temiz fıtratını zedeleyebilir. Unutulmamalıdır ki, çocuklar çoğunlukla ebeveynlerinin birer aynasıdır; onları yansıtır ve onların izinden giderler..

Anne karnında başlayan çocuk eğitimi, ebeveynlerin hassasiyet göstermesi gereken en önemli bir süreçtir. Hamilelik döneminde özellikle annelerin ruhsal ve manevi dünyalarını güçlendirmeye özen göstermeleri gerekir. Bu süreçte ibadetle meşgul olmak, manevi gelişime katkıda bulunacak aktivitelerde bulunmak, çocuğa Kur’an dinletmek ve güzel, yapıcı sözler söylemek oldukça kıymetlidir. Babalar ise özellikle bu dönemde eşlerine sevgi ve şefkatle yaklaşmalı, anlayışlı davranmalı ve helal rızık temini konusunda daha dikkatli olmalıdır.

KİŞİLİK GELİŞİMİ

Hamilelik sürecinde dahi üzerinde titizlikle durulması gereken bir konudur. Kişiliği, bireyi diğer insanlardan ayıran fiziksel, zihinsel ve ruhsal özellikler bütünü olarak tanımlayabiliriz. Çocuğun kişiliği anne karnında şekillenmeye başlar ve bu süreç genellikle üç ila beş yaşına kadar devam eder.

Hamilelik sürecinde yaşanan tartışmalar, gerginlikler veya olumsuz ortamlar, anne karnındaki bebeğin ruhsal gelişimini olumsuz etkileyebilir. Böyle bir ortamda büyüyen bebek, dünyaya ruhsal sıkıntılarla gelme riski taşır ve ilerleyen dönemlerde kişilik bozukluklarına yatkınlık gösterebilir. Ayrıca, ebeveynler tarafından planlanmamış ya da istenmediği açıkça ifade edilen hamilelikler de bebek üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Bebek, anne - babasının bu hislerini algılar ve bu durum kişiliğine derin izler bırakabilir.

Ebeveynlerin, bu süreci sevgi, şefkat ve anlayışla yönetmeleri, çocuğun sağlıklı bir ruhsal ve kişisel gelişim göstermesi için büyük önem taşır. 

HAMİLELİKTE BEBEĞE SEVGİYİ HİSSETTİRMEK

Çocuklar, Yüce Rabbimizin bize sunduğu en büyük nimetlerden biridir ve bu gerçek asla unutulmamalıdır. Bu eşsiz armağan için her daim şükretmek, anne ve baba olarak temel bir sorumluluğumuzdur. Hamilelik döneminde, bebeğin kişilik gelişiminin olumlu yönde ilerlemesini isteyen anneler, bebeğin istenen ve beklenen bir evlat olduğunu ona hissettirmelidir. Anne, mutluluğunu ve sevgisini, sözleri ve davranışlarıyla bebeğine yansıtmalı, neşeli ve güler yüzlü olmalıdır. Aynı şekilde, babalar da anneyle uyum içinde olmalı, işten geldikten sonra annenin karnına dokunarak bebeği sevmeli sevgisini dile getirmeli ve bebeği heyecanla beklediğini sık sık anneye ifade etmelidir anne karnındaki bebek bunu duyar hisseder ve anlar.

ZEKÂ GELİŞİMİ

Zekâ gelişimi açısından baktığımızda anne karnındaki süreç bu gelişimde çok önemli bir rol oynar. Bebeğin zekâ gelişimini hem annenin fiziksel ve beslenme sağlığı, hem de çevresel koşullar etkiler. Bu nedenle, hamilelikte annenin dengeli ve sağlıklı bir şekilde beslenmesi, stres ve olumsuz çevresel faktörlerden uzak durması oldukça kritiktir. Doğum sonrası dönemde de ebeveynlerin bu unsurlara dikkat etmeye devam etmesi gereklidir.

“Eğitim anne karnında başlar” anlayışı, çocuğun gelecekteki yaşamına dair pek çok ipucu verir. Bebeğin, dünyaya ilk adımını attığı anne rahminde aldığı eğitim, onun hayat yolculuğunun temel taşlarını oluşturur. Bu süreç aynı zamanda, bebeğin bu yolculuğun sonunda ulaşacağı menzil için de belirleyici bir etkendir. Bu nedenle, hamilelik sürecinde sevgi, şefkat ve bilinçli bir yaklaşım, çocuğun geleceği için en değerli yatırımlardan biridir.

Belgin ün
16.12.2024 00:25:58
Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur.Sen bunu başardın arkadaşım nice başarılarını diliyorum