Rabia GENÇAY BEZİR


Benzetmek Yerine Benzeşmek

Benzetmek Yerine Benzeşmek


'Ay ve güneş İlahi kudret, azamet ve sanatın iki büyük tecellisidir.' O güneşi ışıklı, Ayı 'da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona (Aya) birtakım menziller takdir eden o'dur.'(yunus/5)

İşte budur!...
Yılların başlangıcını ve amacını Rabbimiz bizlere ziyadesiyle elzem şekilde tanımlamakta. Fazla söze ne hacet!..

Bilmeliyiz ki günleri ve geceleri yaratan; hepimizi ahirette ömür denilen o büyük nimetten hesaba çekecektir.

Giden yıllar ömrümüzden, akıp gitmekte olan ise hep amel kumbaramızdaki birikimlerimizin eksiye yada artıya düşüşümüzün göstergesidir..
 
O sebepledir ki o su misali geçip giden zamanı haram ve günahla geçirmek yerine “Ey iman edenler iman ediniz' buyruğundan yola çıkarak hakkını vermeliyiz.

Gelecek yılların geride bıraktığımız senelerin teminatı olacak mı onu bilelim evvela...

Her yılın başlangıcını “vur patlasın, çal oynasın “zihniyetiyle yaşayanlara ve karşılayanlara özenmek, onlar gibi yapmak 'imana' vurulmuş koca bir darbedir...

Nitekim efendimiz(S.A.V.); 'kim bir kavme benzerse, o da onlardandır”. buyurmaktadır.

Aynı şekilde günde beş vakit ve de her rekatta sürekli tekrarlayıp durduğumuz ;'gazaba uğrayanların ve sapıkların değil' buyruğu, İslam dışı yaşantıları, kişileri ve adetlerini şiddetle yasaklamaktadır..

Demem o ki bir Müslüman, her zaman ve mekânda İslam’ı temsil eden bir mükelleftir. Kişinin bu duruma ve duruşa halel getirmesi akıl karı değildir...

İman dil ile ikrar, kalp ile tasdik, pratikçe de yaşantıdır.
Kuru bir söz, alelade bir ibare olmamalı. Zira on dört asır öncesi insanlar yerlerinden, yurtlarından ve hatta canlarından edilmiş olmasın... İman ettim deyip dilediğince bir yaşam sergileyenler bilmeliler ki; bu uğurda ne savaşlar yapılmış, ne canlar verilmiş, de Müslümanlar ayakları üzerinde gerisin geriye dönenlerden olmamışlardır...

'Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin, bunu yaparak Allah'a aleyhinize apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?'

'Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki doğru yol, Ancak Allah'ın yoludur.'

'Ayetlerimizi yalanlayanların ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar rablerine eş tutuyorlar.'

'Resulüm de ki; Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam, siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır.'

'Sana emir olunanı açıkça söyle ve ortak koşan müşriklerden yüz çevir.'

'Sizden kim onları dost edinirse o da onlardandır.'...

Buna benzer daha bir çok ayet..

Bir hadiste de efendimiz; “kim müşriklere ait bir toprakta bulunur, onların eğlencelerine (yılbaşına) katılır, onların bayramlarını kutlar ve ölünceye kadar onlarla birlikte bulunursa, kıyamette onlarla hasrolunacaktır.'

Bir diğer hadiste; 'Yahudilere benzemeyin' buyurmuştur. Tüm bu ayet ve hadisler de gösteriyor ki; 'La İlahe' baltası ile tüm putları ve onun düzenlerine hayır denilmiş ise ve 'illallah' deyip ibadetlerimizi sadece ama sadece Rabbimize hasredip taçlandırmışsak imanları, bundan ötesi bulandırmaktır, kirletmektir, yok saymaktır imanı!..

Yazık etmemek lazım kendimize ve imanımıza...

Yıllar önce M.Akif Ersoy, bugünkü yılbaşı kutlamasını bakın nasıl güzel özetlemiş..

Ya Rab! Böyle mi olacaktı benim yurdum?
Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum.
Bir mana veremedim, şu miladi yılbaşına!
Şaştım da kaldım, Müslümanım diyenlerin vay telaşına!
Çevirdim başımı, nereye ettimse nazar,
Gördüm ki, Noel için hazır, yer yer çarşı pazar.
Mukaddesatı unuttun Avrupa diye diye!
Yurdumu işgal eylemiş, şu garibin safsatası.
Kiminin maymunu var, kiminin 'Noel babası'.
Kim bilir? Yarın ne hale düşecek bu şaşkın beşer.
İslam’dır bu vatanın dini, kitabı Kur’an’ı Mübin.'

VESSELAM!   Mekkenin fethi kutlu olsun...