Kenan GÜL

Tarih: 20.04.2025 22:33

Baş Eğmeyen Kale Gazze'nin 500 Günlük Destanı

Facebook Twitter Linked-in

“Nice az topluluklar, Allah’ın izniyle çok topluluklara galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.”
(Bakara, 2/249)

Gazze... Dışarıdan bakıldığında sadece bir şehir, birkaç kilometrelik daracık bir şerit. Ama hakikatte ümmetin kalbi, şerefin ve izzetin yeryüzündeki son direniş mevzisi. 500 gün boyunca kıt imkânlarla, taşla, yürekle, dua ve imanla tarihin gördüğü en adaletsiz kuşatmaya karşı direndiler. Ve kazandılar. Evet, bugün toprağı hâlâ bombalanıyor olabilir, ama kalpleri özgür, vakarları dimdik, secdeleri dosdoğru. Zafer işte budur!

BATI’NIN İFLAS EDEN VİCDANI

Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa… Her birinin dili insan hakları derken eli kana bulanmış. Demokrasi diyorlar ama sadece kendi çıkarlarına hizmet eden despotlara. Filistinli çocukların cesetleri üzerinden ticaret yapıyor, bombaların sponsoru oluyorlar. Gazze’de 500 gündür bir milletin kalbi parçalanırken, onlar sadece seyirci değil, aynı zamanda katil ortakları.

Onlar için insanlık bir pazarlık meselesi. İşlerine geldi mi ağlar gibi yaparlar, ama gerçek gözyaşlarını sadece kendi çıkarları için dökerler. Gazze’nin sessiz çığlıkları, onların çürümüş vicdanlarında yankı bile bulmaz.

ORTADOĞU’NUN UŞAKLAŞMIŞ TAHTLARI

Ve daha da utanç verici olanı: Kâbe’ye komşu olan, ezan sesiyle uyanan, Kur’an’la büyüyen coğrafyanın başındaki yöneticilerin alçakça sessizliği. Bunlar sadece sessiz kalmadılar, bazıları doğrudan işgalcinin yanında yer aldı. İsrail’le masaya oturan, ticaret yapan, normalleşme adı altında zilleti yücelten bu liderler; ümmetin değil, şeytanın vekilleridir.

Saraylarının duvarları altından, ama kalpleri karanlık. Lüks içinde yaşarken, Gazze’de çocuklar yastık yerine taşla uyuyor. Onların gözünde koltuk, ümmetten daha değerli. Ama unutmasınlar: Firavun da sarayında boğuldu.

Bu coğrafyanın gerçek lideri ne altın tahtta oturur, ne de Batı'nın emrindedir. Gerçek lider, Gazze'nin yerin altındaki tünelinde canını feda eden o delikanlıdır. Gerçek lider, çocuğunun kefenini kendi elleriyle saran anadır!

İRAN MASKESİ DÜŞEN SAHTE DİRENİŞ

Ve şimdi gözlerimizi bir başka tehlikeye çevirelim: İran. Dışarıdan bakıldığında "direniş ekseni" diye süslü cümlelerle ümmetin gönlünü kazanmaya çalışan bu rejim, içeride ve dışarıda İslam coğrafyasının en büyük bölücüsüdür. Gazze’ye sözde destek açıklamaları yaparken, Suriye’de Esed’in yanında saf tutmuş, on binlerce Müslümanı katletmiş, Irak’ta milisleriyle Sünni bölgeleri haritadan silmiş, Yemen’de kardeşi kardeşe kırdırmıştır.

İran’ın Gazze’ye olan desteği samimi değil, stratejiktir. Onlar ümmetin birliği için değil, kendi mezhepçi çıkarları için hareket ederler. Kudüs'ü dillerinden düşürmezler ama oraya giden yolları Şam’da, Bağdat’ta Müslüman kanıyla kaplarlar.

İran, Batı’ya karşı bir direnişçi değil, Batı’nın işine yarayan bir bölücü mekanizmadır. Her yaptığı manevra, ümmetin içini bölmek, kardeşi kardeşe kırdırmak üzerine kuruludur. Çünkü Batı'nın gerçek planı, ümmeti dışarıdan değil, içeriden parçalamaktır – ve bu görev İran’a düşmüştür.

GAZZE  DÜNYANIN VE AHİRETİN EN KAZANÇLI HALKI

Gazze halkı, dünya sahnesinde onurun, izzetin ve direnişin adıdır. Ama bu halkın asıl kazancı, sadece bu dünyada değildir. Peygamber’in müjdelediği şehitlik makamı, onların hanesinin ışığı oldu. Her yıkılan bina, cennette yükselen bir köşk oldu. Her şehit, arşın altında bir taç taktı.

Onlar, hem dünyanın hem de ahiretin en zenginleri. Batı'nın saraylarında yaşayanlar bir gün korkuyla ölecek, ama Gazze’nin çocukları tebessümle yürüdü Rablerine. Onlar, Rabbimizin "sabredenlerle beraberdir" müjdesine mazhar oldu.

BİR KIYAMIN İSMİ GAZZE

Gazze artık bir şehir değil, bir duruştur. Sadece bir coğrafya değil, bir akidedir. Onlar sadece direnmedi; bütün ümmete yeniden umut oldular. Onların duası, ümmetin uykusunu böldü. Onların mücadelesi, ihanet zincirlerini kırdı. Ve onların sabrı, Batı’nın ordularını utanca gömdü.

SON SÖZ TARİH, ŞEHİTLERİN KALEMİYLE YAZILACAK

Tarih kitapları, bu çağda kimin zalim, kimin şerefli olduğunu yazacak. Ve o kitapların en onurlu sayfasında şu yazacak:

“Gazze halkı, çağımızın Bedir'ini, Uhud’unu, Kerbela’sını yaşadı. Ve izzetiyle kazandı.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —