Türkiye ile Yunanistan arasında normalleşme adımları atılırken, bu süreç beraberinde beklenmedik gelişmeler de getiriyor. 2023 yılında imzalanan basitleştirilmiş turist vizesi anlaşmasıyla Ege Adaları'na Türk turistlerin akın etmesi ve artan Türk yatırımları, Yunanistan'da tartışmalara yol açıyor.
TÜRK YATIRIMCILARIN ADALARA AKINI FİYATLARI ARTTIRIYOR
Türk yatırımcılar özellikle gayrimenkul alanında yoğunlaşırken, bu durum Yunanistan'daki ev fiyatlarını hızla yükseltiyor. "Altın vize" programı aracılığıyla oturma izni ve Schengen bölgesinde serbest dolaşım hakkı elde etme imkanı sunan gayrimenkul yatırımları, yerel halk arasında tepkilere neden oluyor.
EV FİYATLARINDA REKOR ARTIŞ: ATİNA VE SELANİK'TE DURUM VAHİM
Atina ve Selanik gibi büyük şehirlerde ev fiyatları adeta uçuşa geçerken, bu durum konut sahibi olmak isteyen Yunan vatandaşlarını zor durumda bırakıyor. Artan fiyatlar, sosyal medyada ve basında geniş yankı bulurken, hükümetin de konuyla ilgili önlem alması bekleniyor.
"EV ALAN TÜRKLER CASUS MU?" DİYALOGU SIYASİ ARENAYA TAŞINDI
Yunanistan'da bazı muhafazakar siyasetçiler, Türk vatandaşlarının "agresif gayrimenkul alımları" yaptığını ileri sürerek hükümeti eleştiriyor. Bu durum, ülkede "Ev alan Türkler casus mu?" tartışmasının fitilini ateşledi ve siyasiler arasında gerginliğe yol açtı.
2024'TE 1,5 MİLYON TÜRK TURİST YUNANİSTAN'A GELDİ
2024 yılında feribotlarla Yunanistan’a geçen Türk turist sayısı 1,5 milyonu aşarken, özellikle Leros, Midilli, Sakız ve Sisam adalarında hem Türk turistlerin hem de ev sahiplerinin sayısında gözle görülür bir artış yaşandı. "Altın vize" başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarının sayısı ise bin 356'ya ulaştı.
TÜRK YATIRIMLARI REKOR KIRDİ: 2022'YE GÖRE 10 KAT ARTTI!
Yunanistan’daki Türk yatırımları, 2024 yılında 548 milyon dolara yükselerek 2022 yılına kıyasla on kat arttı. Bu durum, hem Yunan ekonomisine olumlu katkı sağlıyor hem de siyasi ve sosyal tartışmaları alevlendiriyor.
Yunanistan'daki bu gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. Hükümetlerin alacağı önlemler ve diplomasi çabaları, bu krizin nasıl yönetileceğini belirleyecek gibi görünüyor.
