Bitlis merkezde bulunan Geylani Medresesi Müderrisi ve kanaat önderi Nesrullah Geylani, başkanlık sistemini değerlendirdi.
Nesrullah Geylani, başkanlık sistemin en büyük kazanımının koalisyonları ortan kaldırması olduğunu söyledi. Geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanı ve başbakan arasında her sorunu gördüklerini ifade eden Geylani, "Malumunuz geçenlerde bir referandum sürecini geçirdik. Allah’tan temennimiz bu yeni sistem topluma huzur getirmesi ekonomimize refah geçmiş değerlerimize sahip çıkmamıza ve özümüze dönmemize vesile olur. Başkanlık sistemi hilafete en yakın sistemdir. İsim değişik olsa da şema değişmez, hilafette de tek başlılık mevcuttu. Bilindiği üzere bu sistemin en büyük kazanımı koalisyonların ortan kaldırılmasıdır. Her dönemde Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki sorunlarla karşılaştık ve şahit olduk. İnşallah daha hızlı ve verimli bir süreç yaşayacağız. Ancak toplum olarak büyük sorunumuz tahammülsüzlük birbirimize karşı saygıyı kaybetmemiz ve sevgiyi tüketmemizdir. Toplum arasında sevgi ve saygının olması en önemli etkendir. Sistem ne olursa olsun toplum içinde saygı ve sevgi olmayınca sistem çok verimli olmaz. Birbirimize karşı saygılı olmak birbirimizin fikirlerine tahammül göstermemiz lazım. Peygamber Efendimiz bir hadisinde ’Cennete giremezsiniz iman etmedikçe, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız’ yani Müslüman toplumun en önemli ve olması gereken şey kardeşçe bu ülkede yaşamak ve ülkeye sahip çıkmak en önemli konudur. Kardeşimizin dostumuzun fikri yanlış olabilir ama onu yok etmek ve ezmek yerine onu geri kazanmalıyız. Beraber aynı ülkede yaşıyoruz aynı geminin içindeyiz. Toplum olarak birbirimizi sevmek zorundayız. Bu ülkede birinci sınıf vatandaş yok herkes aynı seviyededir. Mademki burada yaşıyoruz, mademki bu memleket hepimizin herkes kendi tarafından bu ülkeye sahip çıkması toplumun huzuru için emek sarf etmesi lazım. Yeter ki dürüst olalım samimi olalım, yeter ki bu memlekete sahip çıkalım. Allah’a resulüne ve Kuran’a iman etmişiz. İslam ve Kuran bizi kardeşliğe çağırıyor birbirimizi sevmeye çağırıyor. Mademki devlet askeri ile polisi ile ve bütün kurumları ile bu topluma hizmet ediyorsa bizde bu devlete de sahip çıkmalıyız. Çünkü en kötü toplum devletsiz kalan toplumdur. Devletimiz kötü de olsa devletsizlikten çok daha iyidir. Suriye’de, Irak’ta devletsiz kalanları gördük şahit olduk. Saddam zalim olmasına rağmen devlet olarak yine milletini koruyordu. Fakat şimdiki durum bin tane Saddam olsaydı bu kadar felaket olmazdı. Devletimizin yanlışı da olur doğrusu da olur ama önemli olan devletimize sahip çıkmamızdır" diye konuştu.
"Efendimiz ırkçılığı savunan bizden değildir diyor çünkü ırkçılık İslam ümmetini parçalıyor"
İslamın öngördüğü ümmetçiliğe sahip çıkılması gerektiğini anlatan Geylani, "Türkiye’de değişik toplumlar yaşıyor. Hepimizin bir arada huzur içinde yaşabilmemiz için İslam’ın öngördüğü ümmetçiliğe sahip çıkmalıyız. İslam hiçbir toplumun hiçbir milletin diğerlerinden farkı yoktur. Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi’nde değindiği konulardan biri de budur. Mademki biz buna iman etmişiz mademki Kuranın bütün söylediklerini hak olarak kabul etmişiz o zaman bu ayrımı yapmamak lazım. Efendimiz ırkçılığı savunan bizden değildir diyor. Çünkü ırkçılık İslam ümmetini parçalıyor. Ne kadar bir arada olursak o kadar güçlü oluruz. Ne kadar birbirimiz seversek o kadar huzurlu bir ortam oluşur. Yani bir Kürt ile bir Türkün arasında fark nedir ki? O kendi dilini seçmemiştir doğarken annesinin dilini alıyor. Mademki bu bizim seçimimiz değildir Allah’ın bize verdiğidir bunda ayırım yapmak ne büyük bir cehalettir. Sadece ağzından çıkan kelimelerden dolayı birini diğerinden üstün kılmak büyük bir yanlışlıktır. İslam buna karşıdır İslam’ın ümmet anlayışına sahip olmamız lazım. Eğer Müslümansak eğer inanmışsak kardeşimizi dışlamamamız lazım" dedi.