Muş'un jeotermal potansiyeli keşfediliyor

Muş Alparslan Üniversitesinin yürütücüsü olduğu, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ile ortaklaşa gerçekleştirilen “Muş’un Jeotermal Potansiyelini Belirleme ve Geliştirme Projesi” ikinci etap çalışmaları tamamlandı.
Projede görev alan bilim adamları, MŞÜ Konukevinde düzenlenen basın toplantısında çalışmada geldikleri aşamaya ilişkin bilgi verdi. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Jeotermal Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alper Baba, jeotermal enerjinin yenilenebilir, ekonomik ve sürdürülebilir olduğunu söyledi. Türkiye’nin enerji kaynaklarının önemli bir kısmının petrol, doğalgaz ve kömüre bağlı olduğunu anlatan Baba, "Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili çok ciddi çalışma yapılmaktadır. Rüzgar, güneş, bunun yanında da jeotermal önemli bir yer tutuyor. Jeotermalin mutlaka geliştirilmesi gerekiyor. Muş’un jeotermal potansiyeli geliştirilirse, kırsal kalkınmaya ciddi destek sunacaktır. Biliyoruz bu bölgede ciddi anlamda volkanik aktiviteler var. Nemrut Krater Gölü, Süphan Dağı ve Varto Kalderası bunun birer örneğidir. Varto bölgesinde önemli su kaynaklarına işaret eden noktalar gördük. Bu çalışmadan sonra yeraltının tomografik yapısını ortaya çıkaracağız" dedi.

“Yeni fay hatlarıyla karşılaştık”
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise, bir haftalık çalışma sırasında bölgede çok sayıda diri fay olduğunu gözlemlediklerini belirterek, "Yeni fay hatlarıyla karşılaştık. Muş bölgesinde ciddi anlamda çok büyük depremler olmuş. Bu fayların imar haritalarına eklenmesi gerekiyor" diye konuştu.
MŞÜ Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. İskender Dölek de, Türkiye’nin güzide üniversitelerinden hocaların katılımıyla yürütülen projenin belli bir boyuta geldiğini ve ikinci etap çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Dölek, proje sayesinde somut sonuçlara ve verilere ulaşılmasının Muş’a ekonomik anlamda önemli katkılar sunabileceğini vurguladı. Muş’un ısıtılması ve doğal kaynaklarının tespitinin yanı sıra depremsellikle ilgili bazı çalışmalar için altyapı oluşturabilecek çalışmalar da yürütüldüğünü dile getiren Dölek, "Sekiz aylık çalışma sonunda elde edilen veriler derlendiği zaman Muş’un yerbilimleri ile alakalı potansiyeli ortaya çıkartılmış olacaktır" dedi.


Orjinal Habere Git