Dr. Ümit Hardal, burun probleminin kişinin özgüvenini zedelediğini söyledi.
Dr. Ümit Hardal, “İnsan yaradılışı gereği kendini devamlı yenileme ve güzelleştirme eğilimindedir. Bu tarz beklentiler de kişileri farklı yöntemler arayışına sürükleyebilir. Eski çağlardan günümüze kadar olan süreç dikkate alındığında, tıpta ve kozmetik alanında yapılan değişim ve gelişimlerin bu doğrultuda olduğu da açıkça görülebilir. Ülkemizde en çok tercih edilen ve yaptırılan estetik operasyon rinoplasti ameliyatıdır. Toplumun büyük bir kısmını etnik kökenlerin oluşturması ve nesiller süren aktarımlar sonucu anatomik yapının şekillenmesi, karakteristik burun yapılarına da zemin hazırlamıştır. Bu nedenle diğer dünya ülkelerindeki küçük, kalkık burun şekli bize her zaman güzel ve çekici gelmiştir” dedi.
Kadın-erkek birçok kişinin burun şekli ile ilgili birtakım problemler yaşadığını ifade eden Dr. Hardal, “Burnun yüz bölgesinin merkezinde olması ve neredeyse yüz ifadesini tamamıyla oluşturması sebebiyle estetik açıdan gözlemlenmesine yol açar. Burun hakkındaki sorunlar çoğunlukla ergenlerde, gençlerde veya orta yaştaki bireylerde görülür. Özellikle okul hayatındaki popülerlik, kariyer hedefi, özel hayattaki başarı ve mutluluk gibi etkenler estetik kaygının yaşanmasında büyük rol oynar” açıklamasında bulundu.
Burnu yüzünden alay konusu olmuş, dışlanmış ya da özgüven kaybı yaşamış olan kişilerin burun ameliyatına karar verme sürecinin daha kolay olduğunu belirten Dr. Hardal, “Estetik problemler dışında fonksiyonel rahatsızlıklar için cerrahi operasyona başvuranlar da oldukça fazladır. Bunların haricinde örnek verecek olursak burun eti büyümesi olan bir kişi ameliyat esnasında burun yapısında da ufak bir değişim yapılmasını isteyebilir. Burun estetiği yaptırma nedeni kişiye özeldir. Çünkü herkesin burun şekli ile ilgili problemleri farklıdır” ifadelerini kaydetti.
Dr. Ümit Hardal, kişilerin, estetik operasyona başvurma sebeplerini şöyle sıraladı:
“Burnun yüze oranla büyük olması, Burnun uzun olması, Burnun eğri olması, Burun kemerinde çıkıntı olması, Burun kanatlarının geniş olması, Burun ucunun kalın ve düşük olması, Basık ve dar buruna sahip olma, Burun sırtında çöküntü, Burun ucunda düşme, Travma veya kaza sonrası oluşan deformasyonlar, Doğuştan gelen şekil bozukları, Revizyon ameliyata ihtiyaç duyma, Rahat nefes alamama, Burun içi kemik eğriliği, Burun eti büyümesi, Burun kanalı problemleri, Psikolojik sorunlar (alay konusu olma, dışlanma, özgüven kaybı vb)”
Yaşanan sorunlar ne olursa olsun, rinoplasti ameliyatlarındaki amacın hastayı hem sağlıklı hem de güzel görünen bir buruna kavuşturmak olduğunu kaydeden Dr. Hardal, “Kısaca burnun içini ve dışını eşit derecede onarmak ve yenilemektir. Bilindiği üzere eskiden kalkık ve yüzde küçük duran bir burnun güzel olduğu düşünülürdü. Ancak günümüzde hızla yaygınlaşan “doğal görünme” isteği sayesinde estetik ve fonksiyonel açıdan desteklenen, yüzde yapay durmayan burun şekli tercih ediliyor. Bir kişinin ideal buruna ulaşabilmesi için doktoruna kaygılarını ve istediği değişiklikleri detaylıca anlatması gerekir. Hastanın beklentilerinin operasyon sürecini şekillendirdiği unutulmamalıdır. Doktor ile hastanın hemfikir olması çok önemlidir. Ancak bu sayede kişiye özel, doğal duran ve sağlıklı bir burun şekline kavuşulabilir” şeklinde konuştu.