Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yabancı dili olmayan çalışana imzalatılan İngilizce ibranamenin geçerli olmadığına hükmetti.
Bir firmanın yurt dışı şantiyelerinde çalışan işçi, sözleşmesinin sebepsiz yere feshedildiği gerekçesiyle İş Mahkemesi'ne başvurdu.
Davacı işçi, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini talep etti.
Davalı, iddiaları reddetti.
Kararı temyiz etti
Mahkeme, ispat yükü kendisinde olan davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği, bu nedenle ödemeler dikkate alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatları talebinin kısmen yerinde olduğuna karar verdi.
Kararı, davacı işçinin avukatı temyiz etti.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise mahkeme kararını bozdu.
Yargıtay Genel Kurulu’ndan emsal karar
Yeniden yapılan yargılamada İş Mahkemesi, ilk kararında direndi.
Davacı kararı temyiz edince, bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Genel Kurul, ödemelere ilişkin işçiye imzalatılan İngilizce ibranameye dikkat çekti.
'Final settlement and release' başlıklı ibraname
İHA'da yer alan kararda şöyle denildi:
“Somut olayda yabancı dilde tanzim edilmiş belgeler ile ilgili özel dairenin bozma kararları arasında çelişki bulunmadığı ve usulü kazanılmış hakkın oluşmadığı anlaşılmakla söz konusu bu belgelere itibar edilip edilemeyeceği üzerinde durulmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı işçinin imzasını taşıyan, yabancı dilde hazırlanmış 'final settlement and release' başlıklı ibranameler ve bir kısım yine yabancı dilde hazırlanmış makbuzlara itibar edilerek, belgelerde yazılı ödeme tutarları, kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmiştir.
“Yabancı dilde düzenlenmiş belgelerin anlaşılabilmesi mümkün değil”
Ancak yabancı dil bilgisi ispatlanamayan davacı işçi tarafından, yabancı dilde düzenlenmiş belgelerin anlaşılabilmesi ve değerlendirilebilmesi mümkün değildir. Davacı asil de duruşmada alınan beyanında, uyuşmazlığa konu belgelerdeki ödemeleri kabul etmemiştir. Öte yandan söz konusu belgelerdeki ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığı hususu da davalı tarafça ispatlanamamıştır.
“Direnme kararı oy birliği ile bozulmuştur”
Sonuç olarak bahsi geçen yabancı dilde hazırlanmış belgelere itibar edilmemesi gerekirken aksi yönde kabul ile sonuca gidilmesi hatalı olup, direnme kararının bozulması gerekmektedir. O hâlde, Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı oy birliği ile bozulmuştur.”