Van'ın sorunları, sıkıntıları arasında ilk sıralarda yer alan trafik sorununun ciddi boyutlara ulaştığını belirten vatandaşlar, Van depreminde ağır hasar görüp yıkımı gerçekleştirilen Belediye İş Merkezi ve Ahmedi Hani Parkı yanında bulunan Van Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürlüğü eski binalarının yerlerinin otoparka dönüştürülmesini istediler.
Van'ın önemli sorunlarından olan trafik sorunu bir türlü çözüme kavuşturulamadı. Gazetemize konuşan vatandaşlar ve araç sürücüleri trafik sorununun çözümü, trafik keşmekeşliğine son verilmesi için yetkililerin bir an evvel bu sorunu çözüp Van'ın gündeminden çıkarmalarını istediler.
23 Ekim ve 9 Kasım 2011 yılında meydana gelen depremlerin ardından ağır hasar görerek yıkımı gerçekleştirilen Van Büyükşehir Belediyesi ve kısmen bazı vatandaşların ortak olduğu Van Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürlüğü binası olarak kullanılan, Ahmed-i Hani Parkı yanındaki yer ve eski çarşı karakolu karşısındaki belediye iş merkezinin kısmen ortaklarının olduğu boş arsanın inşaat yaptırılıncaya kadar vatandaşların istifadesine sunulup otopark olmasını isteyip yetkililere seslendiler.
"KAMUYA AİT YERLER OTO PARK OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR"
Kamuya ait binaların yıkım işlemi gerçekleştirildikten sonra boş kalan yerlerinin otopark olarak değerlendirilmesi kısmi rahatlama sağlayacağı gibi trafik akışını da rahatlatacağını kaydeden vatandaşlar, "Otopark sorunu yaşayan sürücüler cadde ve sokaklara araçlarını gelişigüzel park ediyorlar. Bu nedenle gün boyu maddi hasarlı trafik kazaları, tartışmalar, polemikler yaşanıyor. Trafik karmaşasının yanı sıra kent estetiği açısından görüntüsünü bozuyor. İnsanlar, esnaflar rahat alışveriş yapamıyor. Böyle olunca vatandaşlar da, esnaflar da mağdur oluyor. Van'ımızda ciddi anlamda park sorunu var. Araçlarımızı park edecek yer bulamıyoruz. Yıllardır yaşamış olduğumuz sorunu yetkililer bir türlü çözemedi. En azından kamuya ait hasarlı binaların yıkımı gerçekleştirildikten sonra yerleri otopark olarak değerlendirilebilir" dediler.
"YOLUN KARŞISINA KORKARAK GEÇİYORUZ"
Van'da cadde ve ara sokakların otoparka dönüştüğünü, geçmişten bu yana bir türlü çözülmeyen otopark sorununun artık çözüme kavuşturulması gerektiğini söyleyen vatandaşlar, "İlimizde maalesef yıllardır bir türlü otopark sorunu çözülemedi. Az sayıda yapılan oto parklar hayata geçirildi ancak sorunu çözüp ortadan kaldırmadı. Yaramıza merhem olmadı. Van'ımızın yeni otopark alanlarına ihtiyacı var. Vatandaş olarak yol kenarına park eden araçlardan dolayı karşıdan karşıya geçemiyoruz. Her an araç çarpacak kaygısı yaşamak istemiyoruz. Aracıyla gelip üç, beş dakikalığına bir şey almak isteyenler araçlarını bırakacak yer bulamamakta. Ailesiyle, çocuğuyla alışveriş yapmak isteyenler park yeri bulamamaktadırlar. Yetkililer bu sorunu çözüme kavuşturmalı" diye konuştular.
"TRAFİK SORUNU BIKTIRDI"
Van'da araç park sorunun ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çeken vatandaşlar, söz konusu sorunun çözümü için çağrıda bulunarak, "İlimizin büyük sorunları arasında yer alan trafik sorunu maalesef gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Söz konusu sorunun bir an evvel çözüme kavuşması için gerekli adımlar atılmalı. İlimizde 2011 yılında yaşanan deprem sonrası kamuya ait birçok bina yıkıldı. Bunlar arasında yer alan VASKİ eski hizmet binası, eski emniyet müdürlüğü ve belediye iş merkezinin yeri otoparka dönüştürülebilir. İlimizde araç sayısının her geçen gün artmasından dolayı şehir merkezinde hem trafik yoğunlaşıyor hem de insanlar araçlarını park edecek yer bulamıyor. Yetkililere sizin aracılığınızla çağrıda bulunmak istiyoruz. İlimizde artık yaşanmaz hale gelen trafik sorununun çözümü için somut adımlar atılmalı" dediler.
"YENİ ALTERNATİF YOLLARA İHTİYAÇ VAR"
Yeni alternatif yollara ihtiyaç olduğunu belirten vatandaşlar, "İlimizde çileye dönüşen, çekilmez hal alan trafik sorunu maalesef yıllardır bir türlü çözülemedi. Araçlarıyla bir yerden başka bir yere gitmek isteyenler adeta işkenceye maruz kalıyor gidinceye kadar ak'la kara'yı seçiyorlar. Sinirler geriliyor sürücüler arasında tartışmalar yaşanıyor. Yetkililer bir an evvel çevre yolunu bitirip yeni alternatif yollar açmalıdır. Van'ın nüfusu her geçen gün büyüyor yollar hep aynı, yeni yollar maalesef açılmıyor. Trafik sorununu ortadan kaldırmak için acilen kalıcı çözümler üretilmelidir" diye konuştular.
VAN DEPREMİNİ HATIRLAYALIM
23 Ekim ve 9 Kasım 2011 günü meydana gelen deprem büyük kayıplara ve acılara yol açtı. 644 kişi hayatını kaybederken, bin 966 kişi yaralanmış, 252 vatandaş ise enkazdan sağ olarak kurtarılmıştı.
23 Ekim 2011 tarihinde saat 13.41'de Van'da meydana gelen ve 43 saniye süren depremin merkez üssü Van'a 17 kilometre uzaklıktaki Tabanlı köyüydü. Yapılan değerlendirmelerde depremin büyüklüğü; Kandilli Rasathanesi tarafından Richter ölçeğine göre 6.6ML, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu tarafından ise Moment magnitüd ölçeğine göre 7.2 Mw olarak duyuruldu. Kandilli Rasathanesi'nden daha sonra yapılan açıklamada, depremin şiddetinin depremin merkez üssünde 9.0 olduğu belirtildi ve depremin moment büyüklüğü 7.2 Mw olarak düzeltildi.
Deprem, Ulusal Kuvvetli Yer Hareketi Gözlem Ağı'na bağlı 22 istasyon tarafından kaydedildi. Hakkâri, Ağrı, Iğdır, Erzurum, Kars, Bingöl, Muş, Bitlis, Siirt, Batman, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi çevre illerde İran ve Kuzey Irak'ta da hissedilen depremde binalar yıkıldı, elektrik ve telefon hatları kesildi. Moment magnitüd ölçeğine göre 7.2Mw büyüklüğündeki deprem, Cumhuriyet tarihi boyunca Anadolu'da meydana gelen en büyük depremlerden biri olarak o dönem kayıtlara geçti.
Alüvyon tabakaları üzerinde bulunan Van şehrinde kumlu, çakıllı ve killi zemin tabakaları bulunmaktadır. Yer yer zemin yüzeyine 2 metre derinliğe kadar yaklaşan yeraltı suları nedeniyle bazı yapıların temellerinde oturmalar meydana gelmektedir.
Van Gölü ve çevresi, 1100 ve 1900 yılları arasında 5 ile 10 şiddetleri arasındaki pek çok depremden etkilenmiştir. Geçmişte Van çevresinde meydana gelen bu depremler de, depremin merkez üssü olan Erciş'te hasara neden olmuştur. Bölgedeki ana ve artçı şoklara ilişkin yapılan fay çözümleri, depremlerin bindirme fayına bağlı olarak oluştuğunu göstermektedir. Artçı şokların yer ve dizilimlerine bakılarak yapılan incelemeye göre depreme neden olan bindirme fayı Kuzeydoğu yönüne uzanmakta olup, 50 kilometre boyunca kırılmıştır. Depremlerin ardından hattın kuzeyindeki alanlarda da sismik hareketlilik (kütle hareketleri ve tansiyon kırıkları) oluştu. Depremin etkisiyle Van şehir merkezindeki yapıların temellerinde 0,5 ile 2 santimetre arasında, Erciş'teki bazı yapıların temellerinde ise 0,5 ile 3 santimetre arasında oturmalar oluştu. Çeşitli bölgelerde ise sıvılaşma ve bunun sonucunda kum konileri ile obruklar oluştu.
YAPISAL HASARLAR
28 Ekim 2011 günü sabah saatlerinde AFAD'dan yapılan açıklamada; Van Merkez ilçesi, köyleri ve Erciş ilçesi merkez mahallelerinde TSİ 09:30 itibarıyla 10.621 binanın incelendiği; 5739 binanın hasarlı ve oturulamaz, 4882 binanın hasarlı ancak oturulabilir olduğu ve tespit çalışmalarına devam edildiği belirtildi. Deprem nedeniyle toplam 2262 bina yıkıldı.
ALTYAPI HASARLARI
Depremin etkisiyle elektrik ve telefon hatları kesildi, Van - Erciş karayolu üzerinde üç ayrı noktada çökme meydana geldi. Çökmeler nedeniyle karayolu ulaşımının sağlanmasında güçlükler yaşandı. Van merkezde, doğalgaz boru hattında meydana gelen sızma nedeniyle doğalgaz akımı kesildi. Bazı mahallelerde boru hatlarında meydana gelen patlama nedeniyle, şehrin bazı kesimlerine su verilemedi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde öğretime bir süreliğine ara verilmişti. Üniversite 26 Aralık 2011'de yeniden öğretime açılmıştı. İlk ve orta dereceli okullar Van'ın merkezinde ve Erciş ilçesinde bir hafta, Bitlis'in Tatvan ilçesi ve köylerindeyse bir gün tatil edilmişti. Ancak Van, Erciş ve köylerdeki okullar 2,5 ay sonra açılmıştı.
BEŞERİ ETKİLER
Depremle birlikte insanlar paniğe kapıldı ve birçok kişi araçlarla kenti terk etti. Depremin hasar verdiği Bitlis'te ikisi çocuk üç kişi hayatını kaybetmişti.
Van M Tipi Cezaevi'nden 160 mahkûm firar etmişti. Mahkûmlardan 74'ü güvenlik güçlerinin yaptığı çalışmalar neticesinde cezaevine geri dönmüştü. Dönmeyen mahkûmların ise aileleriyle görüşülerek ikna edilmelerinin sağlanmasına çalışıldı.
Yapılan son açıklamada; 5 Kasım günü TSİ 09:00 itibarıyla 604 ölü olduğu belirtildi. Daha önceki açıklamalarda belirtilen 4152 yaralı sayısı ise değişmedi.
HUKUKİ ETKİLER
"Afet yasası" olarak bilinen ve 16 Mayıs 2012 tarihinde kabul edilen 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", 31 Mayıs 2012 tarihinde, 28.309 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
9 KASIM DEPREMİ
9 Kasım 2011 günü akşam saatlerinde 5.6Mw büyüklüğünde meydana gelen ve bölgedeki 5 istasyon tarafından kaydedilen deprem, 25 binanın daha yıkılmasına ve yeni ölümlere ve yaralanmalara yol açtı. Kısa süre sonra Kandilli Rasathanesi Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü tarafından bu depremin artçı değil, yeni bir deprem olduğu açıklandı. Bu deprem, farklı nitelikteki fay sistemleri üzerinde gelişmiş olup, 23 Ekim'de meydana gelen depremin etkisiyle meydana gelmiş olabileceği değerlendirilmektedir. 40 kişinin hayatını kaybettiği ve 30 kişinin enkazdan sağ kurtarıldığı depremde ölenler arasında Doğan Haber Ajansı muhabirleri Sebahattin Yılmaz, Cem Emir ve Japon yardım görevlisi Prof. Dr. Atsushi Miyazaki de yer almıştı.
RAHMET VE SAYGIYLA ANIYORUZ
23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz.