Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Van İl Başkanlığı, 7 Ekim’den itibaren siyonist işgal rejiminin saldırıları altında olan Filistin’e sahip çıkma çağrısını yineledi.
Siyonist işgal rejimi ateşkesin ardından bu sabah itibariyle Filistin’de katliam yapmaya devam etti. HÜDA PAR Van İl Başkanlığı, Cuma namazının ardından düzenlediği basın açıklamasıyla bu saldırıları kınayarak dünyaya ‘Filistin’e sahip çıkın’ çağrısında bulundu.
Hz. Ömer Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından yapılan basın açıklamasını HÜDA PAR İpekyolu İlçe Başkanı Bedri Bor okudu.
“İŞGAL REJİMİ TÜM İNSANLIĞA SAVAŞ AÇMIŞTIR”
Siyonist işgal rejiminin, zulüm ve soykırımını telin etmek ve mazlum Filistin halkının yanında olduklarını göstermek için bir araya geldiklerini belirten Başkan Bor, “İslam coğrafyasının bağrına paslı bir hançer gibi saplanan bu rejim, sadece mazlum Filistin halkına değil başta İslam Ümmeti olmak üzere tüm insanlığa savaş açmıştır. On yıllardan bu yana süregelen bu zulüm ve işgal furyası neticesinde sayısı yüzbinleri aşan kardeşimiz şehit edilmiş, toprakları gasp edilmiş ve milyonlarca Filistinli vatanlarından tehcir edilmiştir. İşgal çeteleri Gazze’de camileri, okulları, hastaneleri, sivil yerleşim yerlerini bombalamış, hiçbir ölçü, kural ve kaide tanımamıştır. Yapılan bu saldırılar neticesinde 24 Kasım tarihi itibarıyla Gazze’de 6 binden fazla çocuk, 4 bini kadın, 4 bin 532’sinin tamamına yakını silahsız erkeklerden oluşan gönüllü sağlık çalışanı ve gönüllü yardım görevlisi olmak üzere savunmasız 14 bin 532 masum insan şehid edilmiştir. Yine Siyonistlerin saldırılarında yıkılan binaların enkazında veya cenazeleri sokaklarda kalan, 4 bin 700'den fazlası kadın ve çocuk 7 bin insan kayıp durumdadır. Siyonistler Gazze’de 47 günde 205 sağlık çalışanı, 25 sivil savunma görevlisini ve 64 gazeteciyi katlederken, 35 binden fazla savunmasız insanı yaralamıştır. Yaralı insanların yüzde 75’inden fazlasını kadın ve çocuklar oluşturmuştur. Siyonistlerin Gazze'ye saldırılarında 35 hastaneden 25'i hizmet dışı kalmış, bunun neticesinde hastanelerde tedavi göremeyen binlerce Filistinli mazlum şehadete erişmiştir. On binlerce hasta ise ilaçsız ve doktorsuz bırakılarak ölüme terkedilmiştir.” dedi.
Yapılan onca zulüm ve vahşete rağmen mücahitlerden büyük darbe alarak çok büyük kayıplar veren siyonistlerin rehine takasına mecbur kaldığını söyleyen Bor, “Rehine takası sırasında 70 Siyonist işgalciye karşılık 210 Filistinli kardeşimiz özgürlüğüne kavuşmuştur. El Kasam Tugayları esir takası sırasında dünyaya büyük bir İslami ve insani örneklik göstermişlerdir. Ellerindeki esirlere çok iyi davranmış ve onların her türlü ihtiyaçlarını gidermiştir. Öyle ki bırakılan Siyonist esirler HAMAS üyelerine teşekkür ederek ve el sallayarak ayrılmışlardır. Siyonist esirlerin yüzlerindeki minnet ifadesi tüm dünyaya yansımıştır” ifadelerini kullandı.
ÜLKE LİDERLERİNE ÇAĞRI
Başkan Bedri Bor, İslam ülkelerinin liderleri başta olmak üzere dünya liderleri ve halklarına şu maddelerle çağrıda bulundu:
“Ey ehli vicdan sahibi olan yetkililer ve dünya kamuoyunun duyarlı liderleri sizlere sesleniyoruz; bu vahşete dur demenin vakti çoktan gelip geçmiştir. Buradan Müslüman liderler başta olmak üzere tüm dünya liderlerine halklarına ve uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz:
Bu katliamlar yeni değil. 75 yıldır devam eden vahşet var. Hatta İngilizlerin işgali ile 1917’den beri devam eden bir zulüm düzeni ve uzun vadeli soykırım çalışması var.
7 Ekim operasyonu 75 yıllık işgal, katliam, soykırım ve yayılma politikasına karşı verilen kurtuluş hareketi veya mücadelesidir. Bu kalkışma durup dururken olmuş bir mesele değildir. Bu anlamda Filistinlilerin birikmiş öfke ve işgalden kurtuluş arzularının baş aktörü ve temsilcisi HAMAS olmuştur.
Türkiye’nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği de alınarak direk Gazze’ye gidilmelidir.
İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere tüm Amerikan üsleri en azından bu vahşet bitene kadar kapatılmalı, bütün faaliyetleri saldırılar devam ettiği sürece durdurulmalıdır. En kısa sürede de bunların kalıcı olarak kapatılması gündeme alınmalıdır.
Havalimanları ve deniz limanları siyonistlerin her türlü gemi ve uçaklarına kapatılmalıdır. Buradan oraya ticari veya askeri bir mal gidiş veya gelişi durdurulmalı, Gazze’de halkını açlık, susuzluk ve ilaçsızlığa mahkum eden siyonistlerin erzaklarının ülkemizden gitmesi ayıbından kurtulmalıdır.
Türkiye, işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır. Yaptığı bütün anlaşmalarını da feshetmelidir. Daha sonra ise ilişkileri tamamıyla kesip Siyonist işgalci İsrail’i devlet olarak tanımaktan vazgeçmelidir.
Türk vatandaşı olan siyonistlerin işgal edilmiş Filistin topraklarına gidip soykırıma katılmaları engellenmeli, gidenler olursa insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmalı, mallarına el konulmalı ve vatandaşlıktan çıkarılmalıdırlar.
TÜRKİYE HALKINA ÇAĞRI
Meydanlar boş bırakılmamalıdır.
Bilge Kıralın ifadesi ile “Unutulan soykırım tekrar eder" diyerek. Filistinli kardeşlerimiz karşı uygulanan bu soykırıma sesiz kalmayalım ve her platformda en yüksek sesle dile getirip gündemimizde tutalım.
Siyonistlerin ve destekçilerinin mallarına uygulanan boykoy süresiz bir şekilde devam ettirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
Tüm esnafımız da bundan sonra siyonizme destek veren firmaların mallarını ne almalı ne de satmalıdır.
Filistin direnişine maddi desteğe aralıksız devam edilmelidir.
FİLİSTİN’E SINIRI OLAN ÜLKELERİN HALKLARINA ÇAĞRI
Lübnan, Ürdün, Mısır ve Suriye halklarına çağrımızdır. Bu vahşet devam ettiği müddetçe sınıra yığılmaları, orada nöbet tutmaya devam etmeleri, yardım ve destek ulaştırmak için bütün gayret ve yolları denemeleri gereklidir.
Gazze’de sağlık hizmetlerinin yeniden başlaması için başta Türkiye olmak üzere tüm duyarlı ülkelere çağrımız: Gazze’deki çocukların, kadınların, yaşlıların ve savunmasız insanların feryatları duyulmalı, bu konuda çözüm odaklı çalışmalar derhal başlatılmalıdır. Siyonistlerin işgal ettiği hastanelerden ivedelikle geri çekilmesi sağlanmalıdır.
Hastanelerde tedavi olmayı bekleyen; bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız insanlara tıbbi ve insani yardımların ulaştırılması için acilen insani yardım koridoru açılmalıdır. Hastanelere ve sivil yerleşim yerlerine siyonist saldırıların durdurulması için gerekli adımlar atılmalıdır.
Gazze’deki hastanelerin yeniden işlevine kavuşturulması için, elektrik, su, ilaç ve tıbbi cihazlar sağlanmalıdır. Yıkılan hastanelerin inşaatı ve tıbbi alt yapısı yeniden yapılmalıdır. Çocuklar ve savunmasız insanlar; ilaçsız, gıdasız ve doktorsuz bırakılmamalı ve hastaneler için gerekli olan yakıt ikmali ulaştırılmalıdır.”
Basın açıklaması yapılan dua ile son buldu.