17 Şubat için ilan edilen “Global Action Day - Küresel Eylem Günü” kapsamında Van Filistin’e Destek Platformu, öncülüğünde bir basın açıklaması düzenlendi.
Gazze’de devam eden İsrail soykırımını durdurmak ve Refah Sınır Kapısı’nın açılarak Filistinlilere insani yardımların ulaşması için organize edilen Küresel Eylem Günü etkinlikleri kapsamında Van’da da program düzenlendi.
Van Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasında soykırımı durdurun çağrısı yapıldı.
Soğuk havaya rağmen Kent Meydanında toplanan Vanlılar, tekbir ve sloganlarla Gazze’ye destek mesajları verdi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda platform adına basın açıklamasını okuyan Muhammed Garip Cesur, “Filistin tüm insanlığın önünde soykırıma uğrarken Dünya ve Müslümanlar ne yapıyor.” dedi.
“İSRAİL SADECE BOMBALARI DEĞİL AÇLIK VE TEHCİRİ DE GAZZE'DE SİLAH OLARAK KULLANIYOR”
Siyonistlerin bombaların yanı sıra açlık ve tehciri de silah olarak kullandığına dikkati çeken Cesur, “israil son 24 saatte 112 sivili katletti. Siyonist saldırganlığın kurbanlarının sayısı 7 Ekim'den bu yana 28 bin den fazla şehid ve 68 bin den fazlada yaralıya yükseldi. Siyonist İsrail'in kara saldırısı hazırlığı yaptığı Refah'taki 1,4 milyon yerinden edilmiş Filistinliyi göçe zorlamayı 12 kilometrekarelik alana hapsetmeyi planlıyor. İsrail sadece bombaları değil açlık ve tehciri de Gazze'de silah olarak kullanıyor. Filistinliler bir parça ekmek alabilmek için verdikleri mücadele aynı zamanda bölgedeki kıtlığın vesikası. Gazze'nin Kuzeyinde 350 - 400 bin civarında Gazzeli kardeşimiz topraklarını terk etmeyi reddedip, işgalci terörist israil’in bombardımanı altında açlık, susuzluk ve soğukla mücadele ederek ribat görevine devam ediyor. Yardım tırlarının ulaşmasına işgalciler asla izin vermiyor. Gazze'nin Güneyine sıkışmış durumda 1,5 Milyon insan hayatta kalma mücadelesi veriyor. Han Yunus bölgesinde, işgalci teröristler özellikle hastane çevrelerinde keskin nişancılar ile sivilleri katlediyor. Ayrıca uydu görüntülerinde Sisi rejiminin Sina Yarımadası'nda Gazze'den tehcir edilecek Filistinliler için hummalı bir çalışma içerisinde olduğu anlaşılıyor. Güneyin son noktası Mısır sınırında, Refah kentinde 1.2 milyon insan bir mahalleye sıkışmış durumunda. Mısır, Gazze sınırına beton barikatlar kurup, jiletli teller ile sınırı güçlendiriyor.” ifadelerini kullandı.
“GAZZE’DE MASUMLAR AÇLIKTAN KIVRANIRKEN, TÜRKİYE’DEN HER GÜN SİYONİSTLERE GEMİLER GİDİYOR”
İslam ülkelerinin pasif kınamalarına değinen Cesur, “Filistin tüm insanlığın önünde soykırıma uğrarken Dünya ve Müslümanlar ne yapıyor. Hristiyan ülkelerdeki, insani duygusunu yitirmemiş insanlar, hemen hemen her gün sokaklara dökülüp Filistin’e özgürlük diye bağırıyor. %98’i hristiyan olan Güney Afrika ülkesi israil’e soykırım davası açıyor. Müslüman ülkeler ise sadece kınama yapmaya devam ediyor. Daha önce yayınlanan TÜİK ve TİM verilerine göre; 2023 yılının Ekim, Kasım ve Aralık ayında İsrail ile ihracat bedeli toplamı 1 milyar doları aştı. En çok ihraç edilen ürünlerin başında ise çelik ve kimyevi maddeler. Gazze’de masumlar açlıktan kıvranırken, Türkiye’nin Antalya, Mersin ve Kocaeli limanlarından her gün siyonistlere gemiler gitmeye devam ediyor. Ama bu bizim bildiğimiz Türkiye bu değil, 'Azerbaycan'da, Libya'da, Somali'de' ve diğerlerinde gördüğümüz ve görmekte olduğumuz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çabası bu değil.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soru yönelten Garip Cesur, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Ülkemde neden bu insanlık dramına kayıtsız kalınıyor? Türkiye, yarısından fazlası çocuk olan Gazze'nin kuzeyindeki 650 binden fazla vatandaşın kurtarılması için neden havadan gıda, ilaç ve temiz su yardımları yapmıyor? Türkiye neden İsrail işgaliyle tüm ticari ilişkilerini kestiğini açıklamıyor ve İsrail ile Türkiye arasındaki aktif ticari hareketi durdurmuyor? Türkiye neden Gazze'deki ablukayı kaldırmak için dünyanın dört bir yanından gönüllüleri taşıyan bir donanma gemisi filosu göndermiyor, kuşatmayı kırmak ve savaşı bitirmek için uluslararası baskı yaratmıyor? Türkiye, Gazze ve halkını, bölge ülkelerinin şantajının kurbanı olarak bırakmak yerine; saldırıyı durdurmak, kuşatmayı sona erdirmek ve yeniden inşa sürecini başlatmak için birleşik bir baskı cephesi oluşturacak uluslararası bir konferansa neden henüz ev sahipliği yapmadı?”
“DUYARSIZ KALMA! KANIKSAMA! NORMALLEŞTİRME! BOYKOTA DEVAM ET”
Müslümanların üzerine düşeni yapması gerektiğine vurgu yapan Cesur, “Hasan el Benna’nın dediği gibi; Filistin’in, İslam toprakları olması, peygamberlerin beşiği olması ve Allah'ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa'nın içinde olması nedeniyle her Müslüman'ın vatanı ve davasıdır. Filistin halkı bizim kardeşimizdir. Kim Filistin'e yardım etmezse, Allah ve Resulü’ne yardım etmemiş olur. Kim de ona yardım eder ve desteklerse kuşkusuz Allah'a ve Rasulü’ne yardım etmiş olur. Son olarak şunu diyoruz ki; Duyarsız kalma! Kanıksama! Normalleştirme! Boykota devam et. Bu cihadın bu mücadelenin bir parçasıyız. Ya düşmanımıza benzeyeceğiz ya da izzet ve şerefi kuşanıp Mallarımızla, canlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında mücadele edeceğiz. Öyleyse ey kardeşim! Direnişe ortak ol. Direnişin sesini yükselt. Allah’ın yardımı muhakkak direnenlerle beraberdir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
