Van Zootekni Dernek Başkanı Cengiz Erkan, korona virüs pandemisiyle mücadele çalışmaları kapsamında birtakım tedbirler alınırken tarımsal üretim konusunda da eylem planları hazırlanması gerektiğini söyledi.
Tüm dünyada ve Türkiye’de korona virüsü nedeniyle tedbirler sürüyor. Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyanın dört bir tarafına yayılan korona virüsü Türkiye’yi de sarstı. Korona virüs kapsamında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de olağanüstü önlemler alınıyor. Özellikle de korona virüsün etkisini giderek artırdığı son dönemlerde Sağlık Bakanlığı toplum sağlığını korumak ve kaybın boyutunu en aza indirmek için ciddi adımlar atıyor.
“Planları iyi olan toplumlar başarı sağlayarak ayakta kalacaklardır”
Zootekni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Van Zootekni Dernek Başkanı Cengiz Erkan, bir taraftan korona virüsle mücadele ederken diğer taraftan tarım üretimi konusunda da eylem planlarının hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Süreçte planları iyi olan toplumların başarı sağlayarak ayakta kalacaklarını ifade eden Zootekni Dernek Başkanı Erkan, “Dünyayı çok ciddi anlamda etkileyen korona virüs salgını sürecinde hayvansal üretim özelinde bütün zirai üretimi değerlendirmemiz gerekiyor. Mevcut durum içerisinde ilk karşılaşılan sorun gıdaya olan talebin giderek panik havası içerisinde artmasıydı. Dünya son derece olağanüstü bir durum yaşıyor. Bugün dünyanın en güçlü ekonomileri bile mevcut durum karşısında diz çökmek üzeredir. Paranın önemli olmadığı bir dönem yaşıyoruz. Bu aşamada planları iyi olan toplumlar başarı sağlayarak ayakta kalacaklardır. Boyutu ve şekli daha büyük sorunlarla karşılaşmamak için bazı alanlarda eylem planlarının devreye sokulması gerekiyor. Bu alanlardan ilk ve en önemlisi tarımsal üretimdir. Tarım; bitkisel ve hayvansal üretiminin bütünüdür” dedi.
“Bir metrekareyi boş bırakacak lüksümüz yok”
İlkbahar ayıyla birlikte tohumun toprakla ve hayvanın da merayla buluşması gerektiği bir zaman olduğunu hatırlatan Erkan, tarım çalışanlarının büyük bir kesiminin de 65 yaş üstü çiftçinin oluşturduğunu söyledi. Erkan, “Hayatı yavaşlatalım derken üretimi yavaşlatmamak durumundayız. Farklı planlamalar ve önlemler alınması lazım. Bu süreçte çalışma alanından uzaklaştırılan genç nüfusun bu alanlara yöneltilmesi önerilebilir. Bizim bu aşamada bir metrekareyi boş bırakacak lüksümüz yok. Bizler üretmek durumundayız” diye konuştu.
Şu an market ve manavlarda erişilen ürünlerin sorunsuz dönemde yapılan üretimin eseri olduğuna dikkat çeken Erkan, “Bitkisel üretimde yaşanabilecek aksamaların özellikle yaş meyve sebze üretiminde sıkıntıya neden olacağı mutlaka dikkate alınmalıdır. Gelecek yıl raflarda kuru gıdada fasulyesinden bulguruna, nohutuna kadar bulmak istiyorsak bunun planlamasını şimdiden yapmalıyız” şeklinde konuştu.
“Mevsimlik tarım işçileri göz ardı ediliyor”
Salgın sürecinde mevsimlik tarım işçilerin göz ardı edildiğini anımsatan Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyada tarım işçilerinin sayısı 1.1 milyar civarlarındadır. Bunun yarısı da mevsimlik işçi konumundadır. Türkiye’de 6-7 milyon tarım işçisi, yine 3,5 milyonu mevsimlik tarım işçisi konumunda ki bunların pek çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi vatandaşıdır. Alınan bu önlemler çerçevesinde mevsimlik tarım işçilerinin de değerlendirilmesi gerekiyor.”