Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) üyeleri, Yeni Zelanda’da iki camiye gerçekleştirilen terör saldırısını kınadı.
Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) üyeleri, Yeni Zelanda’da iki camiye gerçekleştirilen terör saldırısını kınadı.
Kentte 54 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Van SDİ üyeleri, Yeni Zelanda’da iki camiye gerçekleştirilen terör saldırısını kınamak ve saldırıda katledilenler için gıyabi cenaze namazını kılmak amacıyla Cuma namazının ardından Yukarı Nurşin Camii’nde bir araya geldi. İlk olarak Van SDİ üyeleri, saldırıda katledilen Müslümanlar için gıyabı cenaze namazı kıldı. Cuma namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından basın açıklamasını okuyan Van SDİ Dönem Sözcüsü Emrah Bozkaya, Yeni Zelanda’daki Müslümanlardan çok acı bir haber aldıklarını belirtti. Bozkaya, “ChristChurch kentinin Hagley Park bölgesinde bulunan Al Nur Camii ve Linwood Mahallesi’ndeki başka bir camii olmak üzere iki camide Müslümanlara silahlı saldırganlarca ateş açıldı. Saldırı esnasında camide cuma namazı için 200 kişi bulunuyordu. Alçak teröristler, bir de Müslümanları hedef alan 87 sayfalık manifesto yayınladı. Manifestoda, Türkiye’den Avrupa’ya giden Müslümanların Avrupa’dan tamamen söküleceği ve İstanbul’daki bütün camilerin yıkılarak, Ayasofya’nın kiliseye çevrileceği ifade edildi. Ey zalimler, bilin ki sizin terör konusundaki ikiyüzlü tavrınızı artık çok iyi biliyoruz” dedi.
Daha önce de benzer cami saldırılarını Avrupa ve ABD’nin birçok şehrinde gördüklerini dile getiren Bozkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu saldırılar; dini inançların, siyasal güç mücadeleleri ve sömürü hesapları için kullanılmasından kaynaklanmaktadır. İslamifobi ile ortak insanlık medeniyetimizin, insan hakları, bir arada barış içinde yaşama, özgürlük gibi temel ilkeleri fütursuzca, sorumsuzca çiğnenmekte; Müslümanlara, İslâm kültürü, uygarlık ve yaşama biçimine nefret köpürtülmektedir. Dünyanın barışa en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde, kimi ülkeler dinler çatışmasını körükleyecek tarzda İslam karşıtlığını adeta siyasi tutuma dönüştürmüştür. Bu çok korkunç ve tehlikeli bir yoldur. Kimi batılı ülkelerin; sokaklara, caddelere, mabetlere korku salan, hayatın ritmini, düzenini, huzurunu bozan bu çarpık, sahte ve ikiyüzlü yaklaşımı, kendi ülkeleri ve insanlık için felaketten başka bir şey getirmedi, getirmez.”
Yapılan basın açıklamasının ardından SDİ üyeleri, sloganlar eşliğinde dağıldı.