Yazar Sinan Yağmur, Hazreti Mevlana’yı anmak yerine onu anlamak gerektiğinin altını çizerek, “Anlamak; onu yaşamaktır, onunla benzeşmektir, aynileşmektir” dedi.
Van’ın İpekyolu Belediyesi tarafından Mevlana Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Mevlâna ve Mesnevi’yi anlamak” konulu söyleşi düzenlendi. Kültürel ve sosyal faaliyetlerini geniş kitlelere ulaştırmayı hedefleyen İpekyolu Belediyesi, Mevlana Haftası nedeniyle Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesinde düzenlediği programa, tasavvuf ve özellikle Hazreti Mevlâna konusundaki araştırma ve yazılarıyla tanınan Yazar Sinan Yağmur katıldı. Van’da olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Yağmur, İpekyolu Belediyesi yetkililerine de teşekkür etti. Söyleşisinde Hazreti Mevlana’yı anmak yerine onu anlamak gerektiğinin altını çizen Yağmur, “Beni çokça andınız, ama beni anlamadınız. Eğer beni anlasaydınız; liseli iki delikanlı kantinde ‘sıramı kaptın’ diye birbirini bıçaklayıp öldürmezdi. Eğer beni anlamış olsaydınız; cezaevleri bu kadar tıka basa dolu olmazdı. Eğer beni anlasaydınız; bir baba veya bir anne kendini ailesinin dışında var ettiği şeylerle vaktini harcarken, 4 metre ilerde bir odada ruhu yangınlarda gözleri çizik çizik olan evladına bu kadar yabancı ve uzak olmazdı. Eğer beni anlamış olsaydınız; birbirinizle kullandığınız cep telefonunun modeli, giydiğiniz ayakkabının veya elbisenin markasıyla değil; birbirinize ve diğer insanların yardımına, bir yetimin feryadına, sokakta yaralanmış bir hayvanın çığlığına koşan ve bu uğurda birbirinizle yarışır olurdunuz. Eğer beni anlamış olsaydınız; Yemen’de çocuklar açlıktan ölürken siz beş yıldızlı otellerde birbirinize iftar şovu yapmazdınız. Beni anlamış olsaydınız, insanların derdine daha dert onların avucuna düşmeden yetişecektiniz. Şimdi tüm bu sorulara nasıl bir cevap vereceğiz? Anlamak; onu yaşamaktır, onunla benzeşmektir, aynileşmektir” dedi.