Sağlık-Der Van Şube Başkanı Yaşar Beygo, sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemeye yönelik güvenlik önlemlerinin artırılmasıyla birlikte suçun mahiyetine göre sadece kişinin belirli sürelerle sosyal güvenlik kapsamından çık
Sağlık-Der Van Şube Başkanı Yaşar Beygo, sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemeye yönelik güvenlik önlemlerinin artırılmasıyla birlikte suçun mahiyetine göre sadece kişinin belirli sürelerle sosyal güvenlik kapsamından çıkarılmasının hukuki anlamda en önemli yaptırımlardan biri olacağını söyledi.
Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yaşar Beygo, sağlık ortamında hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin özellikle son yıllarda artış gösterdiğini belirterek, “Bunlardan bir yenisi de 4 gün önce İzmir’de yaşandı. Olay İzmir Yunus Emre Aile Sağlığı Merkezinde meydana geldi. İddiaya göre Doktor Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu’na gelen bir bayan, hasta olduğunu söylediği eşi için ilaç yazdırmak istemiş. Ancak doktorun hastayı görmeden ilaç yazmasının hukuken mümkün olmadığını söylemesi ile hakaretler başlıyor, sonrasında bir grup ile gelinerek doktor darp edilmiş ve sonrasında ilgili hakkında gözaltına alınma işlemi başlatılmıştır” dedi.
“Toplumumuzda sağlık hizmetini alabilmek birincil ihtiyaçtır” diyen Yaşar Beygo, şöyle devam etti:
“Özellikle doktoru görmek ve hemen derdimize çare bulmasını istemek, hele acil servise gelmiş tüm hastalar en acil vakanın kendileri olduğunu düşünürler. Doktorun yanında çalışan ve maalesef medyada yer almayan çoğu olayda, yardımcı sağlık personeli ve diğer idari çalışanlar da yoğunlukla şiddete maruz kalabiliyorlar elbette. Sağlık personelleri en çok acil servislerimizde, cerrahi alanlarda, ameliyathanede, yoğun bakım ve psikiyatri birimlerinde şiddet ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Şiddetin en sık yaşanıldığı yer ise maalesef acil servislerdir. Özellikle sözel şiddetin sıklığı, fiziksel şiddetten daha fazla olduğu görülmektedir. Hemen hemen her hafta gazetelerde şiddet haberleri ile karşılaşıyoruz.”
Sağlıkta şiddeti önlemek için hukuki olarak neler yapılması gerektiği hakkında da konuşan Beygo, “Genellikle hasta ve hasta yakınları tarafından sağlık çalışanına karşı hakaret, tehdit, yaralama ve öldürme suç tiplerine sebep olabiliyor. Bunların içinde ise hakaret en çok maruz kalınan suç tipidir. Sözel şiddet en fazla olanı ve kayıtlara en az giren suç tipidir. Sağlık hizmeti nedeniyle şiddete, tehdide, hakarete maruz kalan sağlık görevlisinin yapması gereken, cumhuriyet başsavcılığı ve adli kolluğa, yani polis ya da jandarmaya müşteki-şikayetçi sıfatıyla suç duyurusunda bulunabilir. Adli makamlarca ifadesine başvurulur. Dava açılması durumunda davaya bir dilekçe vererek müdahil-müşteki olarak katılabilir. Ancak çoğu vakada sağlık personelinin şikayetçi olduğu, sonrasında ise bu şikayetlerinin sonuçlarını iş yoğunluğu ve iş stresi sebebiyle takip etmediğini, davalara katılmadığını veya şikayetini geri çektiğini görmekteyiz. Son yıllarda kamu görevlisi sağlık görevlileri bakımından bazı düzenlemeler yapılmış, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında; sağlık hizmeti sunumu sırasında veya bu görevlerden dolayı personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler ve davalarda personelin talebi üzerine Bakanlık ve bağlı kuruluşlarınca hukukî yardım yapılmaktadır. Bakanlık avukatlarınca hukuki yardım yapılması kamu personeli açısından önemli bir gelişmedir. Bu bağlamda Sağlık Bakanlığımız tarafından hemen hemen tüm illerde avukat bulunmakta, sağlık personellerimizin avukatlar aracılığı ile hukuki yardım almaları faydalarına olacaktır. Yine sağlıkta şiddetin önlenmesi kapsamında Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınlamış. Çalışan Güvenliği Genelgesi uyarınca sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını takip etmek üzere ‘Bakanlık Beyaz Kod Birimi’ kurulmuştur. Bu birim 24 saat hizmet vermektedir. Mağdurlar ‘113’ numaralı telefon veya ‘www.beyazkod.saglik.gov.tr’ internet sayfası aracılığı ile Beyaz Kod Birimine bildirim yapabilecektir” diye konuştu.
Toplumda yaygınlaşma eğilimi gösteren sağlık çalışanına sözel ve fiziksel şiddete maruz kalma eylemlerinin sağlık kurumlarını ve çalışanlarını ciddi biçimde etkilediğini dile getiren Beygo, “Şiddet, çalışanların tükenmişliğine ve verimsizliğine neden olmaktadır. Bu çerçevede konuyu bir bütün olarak ele aldığımızda yapılması gereken önemli işlerden biri; kurumlarda sağlık çalışanlarına yönelik sözel veya fiziksel şiddetin kayıt altına alınması, hizmet içi eğitimlerle çalışanların etkili iletişim becerisinin arttırılması, sağlık personeli-hasta iletişiminin güçlendirilmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemeye yönelik güvenlik önlemlerinin artırılması ile birlikte sosyal bir hukuk devleti olarak şiddete başvuran kişilerin hukukun temel ilkelerinden biri olan ölçülülük ilkesi gereği işlenen suçun mahiyetine göre sadece kişinin belirli sürelerle sosyal güvenlik kapsamından çıkarılması hukuki anlamda en önemli yaptırımlardan biri olacaktır” şeklinde konuştu.