Vangölü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fatih Sevinç, Meslekte Düzenleme Beklediklerini İfade Ederek, “gazeteciler, Meslek Onurlarını Korumak Adına Mücadele Etse De, Yasal Boşluktan Yararlanan Çikarcilarin Sektörde Boy Göstermesine Engel Ola
Vangölü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fatih Sevinç, meslekte düzenleme beklediklerini ifade ederek, “Gazeteciler, meslek onurlarını korumak adına mücadele etse de, yasal boşluktan yararlanan çıkarcıların sektörde boy göstermesine engel olamamaktadır” dedi.
10 Ocak tarihinin gazeteciler için bayram değil dayanışma günü olarak kutlanması gerektiğine dikkat çeken Fatih Sevinç, medya sektörünün zor bir dönemden geçtiği hatırlatılarak, mesleki düzenleme yapılması gerekliliğine değindi. İlerleyen dönemde birçok alanda yasal düzenleme beklentisi içinde olduklarını ifade eden Sevinç, “Sürekli itibar kaybeden basın mesleğinin yeniden can bulması için sektörde yaşanan sorunların bir an önce çözülmesi gerekir. Bu kapsamda, basın özgürlüğü, çalışma koşulları, mesleki standartlar ve yasal düzenlemeleri içeren geniş kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.
Sektörde mesleki düzenleme olmaması durumunda tehdit ve şantaja dayalı haberlerin yapılmasına, birikimine, eğitimine bakılmaksızın dileyen herkesin gazeteci maskesi altında sektörde daha fazla boy göstereceği uyarısında bulunan Sevinç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gazeteciler, meslek onurlarını korumak adına mücadele etse de, yasal boşluktan yararlanan çıkarcıların sektörde boy göstermesine engel olamamaktadır. Bu nedenle basın sektöründe öncelikli olarak mesleki düzenleme yapılmalıdır. 10 Ocak basında çalışanların haklarına ilişkin 212 sayılı yasanın uygulanmaya başlandığı gündür. Bu yasa, basın emekçilerinin sigortalı çalışmasını, işten çıkarılmaları durumunda ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini, yıllık ve haftalık olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarını ve belki en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye bağlamaktaydı. Ancak günümüzde meslektaşlarımız çalışma ve yaşama koşulları ile mesleki yeteneklerini geliştirme ve mesleklerini özgürce yapma olanakları bakımından ne yazık ki iyi haklara sahip değildirler. Bu nedenle meslektaşlarımız açısından bir bayramdan da söz edemeyiz. 10 Ocak’lar ve 24 Temmuz’lar bizim için bayram günü değil, dayanışma günleridir. Unutulmamalıdır ki; ifade özgürlüğü demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır. Çağdaş demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkündür. Bu nedenle ülke olarak basının sorunlarını birlikte çözüp 10 Ocak Basın Bayramı’nı gerçek anlamıyla kutlayabileceğimiz günlere en kısa zamanda ulaşmak umuduyla meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunarım.”