Tarih: 04.05.2020 17:19

VASKİ Genel Müdürü Kaplan, video konferans bağlantısıyla gazetecilerle bir araya geldi

Facebook Twitter Linked-in

Van Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) Genel Müdürü Ülker Cem Kaplan, Video Konferans bağlantısıyla gazeteciler ile bir araya geldiği toplantıda kurumuna dair önemli bilgileri paylaştı.

VASKİ Genel Müdürü Ülker Cem Kaplan, gazetecilerle katıldığı Video Konferans toplantısında son iki yılda Van Gölü arıtma tesisi, Akdamar’a tatlı su götürülmesi, Katı atık tesislerinin kurulması, alt yapı konusunda önemli eksiklerin tamamlanması konusunda çalışmaları ile öne çıkan konuları anlattı. Sorulan sorulara tek tek cevap veren Kaplan, VASKİ’nin önemli yatırım ve çalışmalara dair bilgilendirmeler yaptı. Mejingir suyu ile ilgili sorulan soruya cevap veren Kaplan, “Mejingir su kaynağı benim daha önceden de çalıştığım bildiğim bir konuydu. Mejingir su kaynağı şu anda bu bölgedeki kaliteli içme suyu kaynaklarından bir tanesi. Doğal bir kaynak suyu olduğu için arıtmaya tabi tutulması tabi değil. Tekbir kötü özelliği var kireç oranının yüksek oluşu ve sizin deyiminizle sert bir su oluşu. Şimdi şehrin tamamının suyunu arıtmakla ilgili bir proje çok maliyetli olur. Şehrin tamamı için bir arıtma sistemi yapılırsa 90 ile 100 milyon lira arasında bir rakamsal değeri var. Mejingir su kaynağımız içilebilir nitelikte. Sadece kireç oranı yüksek. Bunun faydaları var, dezavantajları var. Dezavantajları bahsettiğini bazı eşyalarımıza zarar vermesi. Avantajı daha sağlıklı bir su. Özellikle yaşı büyük insanımızın kemik erimesine çok iyi geldiği, bu bilsem olarak kanıtlamış” dedi.

“Arıtma tesisini bu yılsonunda bitirmeyi hedefliyoruz”

Arıtma tesislerine değinen Kaplan, “Sokağa çıkma kısıtlanması dahil her gün 80-90 kişi ile çalışıyoruz. Geçen hafta da 4 gün boyunca sokağa çıkma kısıtlanmasında da özel izinle almıştık. Sağolsun Valimiz ve Belediye Başkan Vekilimiz Mehmet Emin Bilmez, emniyet müdürlüğüne özel bir talimat verdi. TC numaraları ve adreslerinin de içinde olduğu listeyi hazırlayıp yetkililere veriyoruz ve o insanlar rahat bir şekilde gelip çalıyorlar. Dışarıdan gelen ekiplerimiz için de orada karantina odaları hazırladık. Geldiklerinde 14 gün boyunca hiçbir şekilde insanlarla temas sağlamayıp ayrı çalışıyorlar. Yatakhaneleri ve yemekhaneleri de ayrı. Şu anda arıtma tesisinde bu gün itibarı ile 70-80 kişi çalıyor. Arıtma tesisini bu yılsonunda bitirmeyi hedefliyoruz. Bu Van’ın yüzde 80 kirliliğinin önüne geçecek. Çünkü kirliliğin yüzde 80’i de Van kaynaklı. Erciş başlı başına bir kirleticiydi. Oradaki arıtma tesisleri devreye sokulduğu için oradaki kirlilik artık yok. Ercişte’ki Gölağzı Arıtma Tesisini de devraldık. Van Arıtma Tesisinden sonraki en büyük tesis şuanda. Tesisi yaklaşık 1,5-2 aydır işletmeye başladık. Elhamdülillah Erciş’le ilgili hiçbir problemimiz kalmadı. Van Arıtma Tesisini bitirip çözdükten sonra Van Gölü ile ilgili yüzde 80 kirliliği bitirmiş olacağız. Çünkü Van Gölü, ben çocukluğumda hatırlıyorum. Gölün her tarafında yüzebilirken, gençliğimde sadece Edremit’te yüzüyorduk. Arıtma tesisini çözdükten sonra inşallah Van Büyükşehir Belediye olarak ben de işin içinde olacağım. Dip çamuru temizleme işine gireceğiz. Yanı şuanda bir program değişikliği olmazsa dolar biraz daha dalgalanmazsa programımız 11’inci ayda marşa basmak. Bu tesis Türkiye’nin en yeni ve en teknolojik arıtma tesisi olacak. Yaklaşık 156 milyon liraya mal olacak. Bu yıl itibariyle de inşallah Van kaynaklı kirlilik de bitmiş olacak” dedi.

"VASKİ kurulduğu 2014 yılından buyana parasını ödemeyen hiç bir abonenin suyunu kesmedi, bundan sonra kesecek"

Gelen yüksek faturalara değinen Kaplan, “VASKİ son 2 aydır su faturalarını yüksek yazıyor diye bize şikayet geldi. Aslında biz yüksek yazmıyoruz. İnsanların sayacında birikmiş olan tutarları yazıyoruz. Mart ve Nisan ayında. Bunu sebebiyse şuydu. Öncelikli olarak suyun fiyatından bahsedeyim. Daha önceki toplantımda bir iddiada bulunmuştum Türkiye’nin en ucuz suyunu satıyoruz. VASKİ belli bir miktarı İller Bankası’nın payından pay alarak, yüzde 70-80 oranında kendi öz gelirleri ile dönmeye çalışan bir kurum ve dönemiyor demiştim. Suyun fiyatını çünkü en son 2014 yılında VASKİ kurulduğu zaman ton fiyatı olarak diyorum. 2 lira 20 kuruş, artı yüzde 8 KDV, artı çevre temizlik vergili ile beraber 2 lira 97 kuruş civarında suyun fiyatı belirlendi. Ben Van’ın en büyük elektrik müşterisiyim. Bunun yanı sıra akaryakıt, işçilik, maaş, vergi ve sigorta olarak düşünürsek malzeme ve kullandığım gider onların yanında çok fazla bir tutar tutmuyor. O yüzden saymıyorum. O zaman akaryakıt diğer kalemler 2014’ten bu yana ne kadar zamlanmıştır tahmin edersiniz. 2014 yılından buyana suya hiçbir şekilde zam gelmedi. Bir ev için yaklaşık 20 ton olan suyun değeri 35 ila 40 lira civarındadır. Şimdi elektrik faturamız 100-110 liradan 200 liralara kadar gelirken, su faturası halen 28 lira 30 lira. Biz geçen Kasım ayında suya bir zam yapmayı ön gördük ve Ocak ayın başlayacak şeklinde bir zam yaptık. Daha sonra Ocak ayında Cumhurbaşkanının talimatıyla bütün AK Partili ve kayyum belediyeler yapılan su zammını geri çekti. Biz bunu Nisan ayına erteledik. Nisan ayına denk gelindi oda bu korona virüs olayına denk geldi. Oda Haziran ayına tekrar erteledik. Şimdi gelelim yüksek faturalara. Burada iki husus tespit ettik. Birinci husus geçen yıl 2018’in sonunda yapılan ve 2019’un Şubat ayına kadar devam eden yapılandırma kanunu çıktı. 7142 sayılı yapılandırma konunu. Hepimiz sigorta borcumuzu veya vergi borcumuzu yapılandırdık. Şimdi VASKİ 2014’te kurulduğundan bu güne kadar özellikle bunun altını çiziyorum borcunu ödemeyenlere yönelik hiçbir şekilde su kesmemiş ve yasal bir yaptırım uygulamamış. En küçük abonemizden 5-6 bin lira borç birikmesinden en büyük abonelerimiz oteller ve ya fabrikalara kadar 100 bin liradan 300 bin liraya kadar borç birikmesi olan abonelerimiz var. VASKİ’nin çok yüklü bir mali alacağı var. Ha bire yapılandırmalar yapılınca vatandaş geliyor yapılandırmasını yapıyor. 5 bin lira borcunun 2 bin lirası faiz, geriye kalan 3 bin lira anapara. Hükümetimiz faizi sildiriyor. Vatandaş 3 bin lirayı yapılandırıyor, ortalama aylık 100 lira faturası var. Geçtiğimiz günlerde konuyu ulusal medyaya taşıyan vatandaşın evrakı 2018 yılında kaçak su kullanmış. Daha sonra eski borcunu yapılandırmış. Yapılandırmadan kaynaklı her ay 115 lira taksiti var. Bu yapılandırma borcunu öderken sayacındaki mevcut su faturasını endeks memurunu içeri sokmayıp yazdırmamış. Bakın bu çok önemli bir nokta. Her ay 115 lira fatura ödediğini söylüyor vatandaş, ama bu ödediği 115 lira 2018 önce borçlarına ait. 2018’den bu güne kadar olan sayacındaki suyu biriktirmiş vatandaş. 3 endeks memuru bakıyor o bölgeye, yanı gelip ‘başkanım biz gidiyoruz adam bizi eve almıyor’. Bu şekil sayaçta para birikiyor. Faturaların yüksek gelmesi olayını iki konuya bağladım. Vatandaşın faturasının yüksek gelmesinin sebebi sayacında birikenleri yazdık, yeni olacak olan su zammından insanlar etkilenmesin diye. İkincisi yapılandırma yapmış insanlar, yapılandırma taksitini öderken güncel borçlarını ödememişler. Ondan dolayı yüksek fatura ile karşılaşıyorlar ama bunları basına yansıttıklarına bu şekil söylemiyorlar. Bizim yüksek fatura yazmak gibi bir sevdamız yok çünkü biz malın bekçisiyiz. Burası da bir kamu kuruluşu, biz özel kuruluş değiliz. Kar amacı gütmüyoruz, sadece hizmete çevirmeyi düşünüyoruz. Bundan sonra vatandaşlar sıkıntı çekmemeleri için çok set tedbirler aldık. Su kesmekten tutun çıkan kiracının parasını ödememesi noktasında yeni kiracının ise etkilenmesin diye çıkan kiracıyı icraya vermeyi düşünüyoruz. Daha yeni icralar yapmadık ama dosyalarımızı biriktirdik Haziran’ın 15’ine ertelendi. Haziran 15’inden sonra sizlerle de paylaşarak toplumsal desteğini de arkamıza alarak bu kurumun tahsil edemediği borçlarını tahsil edeceğiz” diye konuştu.

“Ödemeye niyeti olmayan, kötü niyetli abonelerimizi icraya vereceğiz”

Daha önceki açıklamasında icranın en son başvuracağı bir yöntem olduğunu anımsatan Kaplan, “Öncelikli olarak adamın suyunu keseyim, ödemezse suyu kesik kalsın gelip parasını ödemek zorunda kalsın. Suyu kesme aslında en doğal tepkimiz olmalı bizim. Parasını ödemeyenin suyu kesilmeli, ödeyen niye çeksin ki bunun cezasını. Tüm bu iddiaların yanında bizim de en büyük sıkıntımız borçlarımızı tahsil edemememizdir. Bu noktada icra bizim en son başvurmak istediğimiz yöntem. Normalde diğer hizmet verenler gibi biz de suyu kesip fatura ödemesini sağlayabiliriz. Ama bunu da yapmıyoruz. Bu durum sürerken biz göreve başladığımızda açılan 4 bin 700 civarında bir icra çalışması yapılmıştı. Ben geldiğimde bu karşıma bırakılmıştı. Bu 4 bin 700 icra dosyası açılmış, bu icra dosyalarının açılması için belli bir paralar yatmış. Eğer ben bu icraları devam ettirmezsem o icranın düşmesi durumunda icraya harcanmış olan paranın bir kamu zararı oluşturuyor. Biz yeni hiçbir icra çalışması yapmadık, olanları devam ettiriyoruz. Ama bundan önce vatandaşa telefon açıyoruz, ikna ediyoruz, davet ediyoruz. İkna olmazsa suyunu kesiyoruz. Suyunu kestikten sonra yine ikna olmazsa icraya veriyoruz. Yeni icra dosyamız yok. Biriktirdiğimiz icra dosyalarımız var. Ben göreve başladıktan sonra yaklaşık 12 avukatla sözleşme imzaladık. Bunları kurumumuz icra avukatı yaptık. Hepsi de kurumuzda çalışmayan kişilerdir. Bunlara her ay her birine 100’er dosya göndererek icralarımızı başlatacağız. Önümüzdeki aylarda icra çalışması resmen başlayacak. Bu salgın sürecinden dolayı işlem başlamıyor. Ama bir kez daha altını çiziyorum ödemeye niyeti olmayan, kötü niyetli abonelerimizi icraya vereceğiz. Ödeyemeyen vatandaşı icraya vermeye niyetimiz yok. Sularını da kesmek gibi bir uygulamamız da yok. Ama kötü niyetli vatandaşlarla ilgili gerekenler yapılacak” şeklinde konuştu.

“GES projesinin arıtma tesislerinden sonra VASKİ’nin en büyük projesidir”

Güneş Enerjisi Santralleri (GES) projesinin arıtma tesislerinden sonra VASKİ’nin en büyük projesi olduğun altını çizen Kaplan, “Resmi kurumların ‘tükettiğin kadar üret’ hakkı var. GES projesini önümüzdeki bir ay içerisinde proje fizibilitesini Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) desteği ile ihale edeceğiz. GES, VASKİ’nin şuanda hedefindeki ikinci en büyük projesi. Yaklaşık 13 megavat ile 20 megavat arasında yani Van’ın en büyüğü belki de bu bölgenin en büyük projesini şuanda hazırlıyoruz. Finansı konusunda sıkıntılarımız vardı onu da elhamdülillah 5 yıl ödemesiz, 30 yıl vadeli uluslararası bir finans ayarladık. Bu gibi projeler 6-6.5 yılda kendini amorti ediyor. Bu 5 yıl ödemesiz olduğu süreçte VASKİ’nin elektrik faturasını yarı yarıya düşürecek ve bu 5 yılın sonunda da kendi kendini finanse edip ödeyebilecek bir proje aşamasındayız. 1 megavatlık bir tesis 17 dönüme sığıyor. Şuanda fizibilitesini hazırlıyoruz. VASKİ’nin 20 megavat hakkının olduğunu düşünürsek 340 dönüm bir arazi gerektiriyor. Ortala dolar olarak düşündüğümüzde şuanki değeri 90 ile 100 milyon TL. Ve bu tesisi İnşallah 2020’de projelendirip 20121’de bitirmeyi düşünüyorum. Uluslararası finansın sağlanması durumunda belki 2021’in sonunda yapım ihalesine bile çıkarız. Sizin de bahsettiğiniz gibi VASKİ kendi elektriğini üretecek ve bölgenin en büyük elektrik üretim tesisini kuracak. Bu da 2020 yılında şuan projelerini yapıyoruz. Hazırlık aşamasında. Yakında proje ihalemizi yapacağız. 2020’nin sonunda inşallah finansı da sağlarsak belki yapım ihalesine de çıkabiliriz. 201 yılında bu tesisleri birer birer devreye almaya başlayacağız” şeklinde sözlerini tamamladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —