Özel bir otel'de gerçekleşen toplantıda açılış konuşmasını yapan Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, teknoloji inovasyonunu ciddi bir şekilde takip ettiklerini belirterek, bunu aynı zamanda iç ticarette kullandıklarını söyledi. Bakanlık olarak bu çalışmaları yaparken aynı zamanda AR-GE çalışmaları ve tasarımları noktasında ciddi iş birliklerinin söz konusu olduğunu ifade eden Çiftci, “Bu anlamda TÜBİTAK ile anlaşarak ortak çalışmalar yürütüyoruz. TÜBİTAK ile olan yeni teknoloji transferleri kapsamında teras AR-GE görüntüleme sistemiyle ilk defa bir milli görüntüleme sistemi yapılacak ve bunları sınır kapılarımızda her türlü patlayıcı, her türlü kaçak eşya görüntülü bir şekilde ekranlara yansıtmış olacağız. Bu da bizler için milli bilişimin gelişmesine çok önemli katkılar sağlayacağı kanaatindeyiz. Bununla birlikte gümrük kapılarında ve limanlarda X-Ray tarama sistemleri, yüz tanıtma sistemleri, araçtaki sistemler, plaka okuma sistemleri gibi ileri teknolojiye çok önem verdik ve ciddi yatırımlar yaptık” dedi.
Son bir yıl içerisinde 150 milyonluk bir çalışmalarının olduğuna değinen Çiftci, “Bu gibi çalışmalar artarak devam edecektir. Buradaki temel amacımız ve muradımız ithalat ve ihracat ticaret hacminin artması ve güvenli yasal ticareti teknolojiyi kullanarak ve insanlara en az müdahaleyle hızlı bir şekilde bunu yapmaktır” ifadelerini kullandı.
AK Parti hükümetlerinin Cumhurbaşkanının talimatları doğrultusunda AR-GE’ye çok ciddi yatırım ve önem verdiğine dikkat çeken Çiftci, “Bu çalışmalarımızla çeşitli bakanlıklarımız ve kuruluşlarımız üzerinden çok hızlı bir şekilde devam etmektedir. Ne kadar teknolojiyi kullanabilirsek, ne kadar inovasyona dönük ve kıymetli üretimler yapabilirsek o kadar ihracatımız nitelikli olarak artacaktır. Yine bilgi teknolojilerine yönelik teşvik ve desteklerin sağlanması, sektör firmalarının küresel pazarlarda alımlarının sağlanması ve internet girişimciliğinin desteklenmesi noktasında da çok ciddi eylem planlarımız bulunmaktadır. Böylece internet ve bilişim sektörünü destekleyecek ve geliştireceğiz. Yeni bilişim ürünleri ve AR-GE çalışmalarını destekleyeceğiz. Bu kapsamda yerli bilişim sektöründe yerli ürün kullananları 2019’a kadar yüzde 25, 2023’e kadar ise yüzde 50’ye çıkarılması hedeflenmekte ve amaçlanmaktadır” şeklinde konuştu.
Van Vali Yardımcısı Mehmet Parlak ise ülke olarak yazılım sektörünün dünyadaki pasta payının 4.8 trilyon dolar olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu pastadan bir buçuk milyar dolar alabildiğini ifade ederek, "Kötü bir tablo olsa da biz bardan dolu tarafından bakıyoruz. Alacağımız çok mesafe, gideceğimiz çok yol var. Bu konuda aç bir piyasa var. Bu sektöre sermaye sağlanmasıyla önümüzdeki yıllarda yüzlerce milyon liralık bir pastaya ulaşılacaktır. Türkiye'de olduğu gibi bu konuda büyük bir açlık söz konusu. Yatırımcılarımız bu alana umarım ilgi gösterir ve arzu edilen hedeflere ulaşılır diye tahmin ediyorum”dedi.
Van'ın en iyi tarafının yazılıma aç olan ülkelerle komşu olduğunu belirten YYÜ Rektörü Doç. Dr. Peyami Battal da, “İran’ın tek başına bilişim sektörüne yapacağı yatırımda Van, bunun için merkezi konumundadır. Yazılım sektöründen pay almanın yolu üniversite-sanayi iş birliğinden geçer. Yani siz teknolojiyi üretmek istiyorsanız, üniversiteyle doğru diyalog kurmanız gerekir. Bu kapsamda doğru ilişki kurarsak doğru şeyler üreteceğiz. Bu kapsamda son dönemde Sanayi Bakanlığının ve hükümetimizin son 10 yıl içerisinde kurduğu teknokentler aracılığıyla bu mekanizmayı başarabiliriz. Bu kapsamda da önemli, bir noktaya geldik. Teknokentlerin temel amacı da buydu” diye konuştu.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Ar-Ge Daire Başkanı Mehmet Ali Değer ise inovasyon ve yenilikçilik konusunda farkındalığın artırılması için bu tür etkinliklerin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Ar-Ge inovasyon, tasarım ve markalaşmada toplumsal bir seferberlik içinde olması gerektiğini düşünmekteyiz. Bilginin, bilimin, teknolojinin, Ar-Ge’nin, inovasyonun ülkelere ve dünyaya yön çizdiği bir dünyada yaşıyoruz. Teknoloji bilişimde çok hızı gelişmeler yaşanıyor. Bu sebeple bilgiyi elinde bulunduran, teknoloji üreten ve bilimi kalkınma için seferber eden toplumların ekonomi başta olmak üzere her alanda çok önemli avantajlara sahip olduğunu; bilgiyi ve teknolojiyi üretmek yerine ithal eden toplumların ise bu sürecin gerisinde kaldığını görüyoruz” dedi.
Toplum olarak yenilikçi tüketime açık olduğunu da dile getiren Değer, "Artık bu evreden "Yenilikçi üretim" evresine geçmemiz gerekmektedir. Bu sebeple firmalarımızın yenilikçiliği benimsemesi ve yatırımlarını buna göre planlaması gerekmektedir. Böylece üretecekleri katma değeri yüksek ürün ve hizmetler ile hem kendi ekonomik ve rekabet gücünü artıracak, hem de toplumun yaşam seviyesindeki iyileşmeye katkı sağlayacaktır” sözlerine yer verdi.
YYÜ Teknokent Müdürü Yardımcı Doç. Dr. Necat Görentaş ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva’nın da birer konuşma yaptığı toplantı, sunumlarla devam etti.