Bir dizi temaslarda bulunmak için Van'a gelen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genişletilmiş İl Divan Toplantısına katıldı. Bir düğün salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 15 Temmuz’da maliyet hesabı yapmadıklarını belirterek, “Biz bir şeyi biliyoruz. Bu tip kargaşa ortamın kitleleri, güçlü yapıların duruşuna bakarlar. Örgütlü yapılara, sembol, kimliklere bakarlar ona göre konumlanırlar” dedi.
“Bu ülkeye kendimizi borçlu hissediyoruz”
15 Temmuz’da ilk ‘meydanlara çıkın’ çağrısı yapan teşkilatlardan olduklarını ifade eden Yalçın, “15 Temmuz’da saat 23.17’de üyelere mesaj atan, 23.33’te çağrıyı yapan bir teşkilatız. Daha saat 02.00 olmadan Cumhurbaşkanımız konusunda belirsizlik sürerken, saat 00.00 olmadan canlı yayınlara bağlanıp TV’lerde ‘Millet iradesinin yanında, darbenin sonuna kadar karşısında olacağız ve milleti sokağa davet ediyoruz’ deyip çağrıyı üst üste yenileyen bir teşkilatız. Bunu birilerine şirinlik olsun diye yapmıyoruz. Bunu bu ülkeye borçlu olduğumuz için yapıyoruz. Biz bu ülkeden alacaklı değiliz. Bu ülkeye kendimizi borçlu hissediyoruz. Yerin altındaki şühedaya borçlu hissediyoruz. Çünkü bizim ayağa kalmamız, mazlum ve mağdurların umudunun yeşermesi demektir” şeklinde konuştu.
Öğretmene saygının olmadığı yerde başka hiçbir yerde saygıdan söz edilemeyeceğini ifade eden Yalçın, “Öğrencinin öğretmene parmak sallayacağı, velinin gelip öğretmenin yakasına yapışacağı, dolaysıyla eğitimin çivisinin çıkacağı, eğitim diye bir şeyin kalmayacağı, öğretmene saygının olmadığı yerde başka hiçbir yerde saygıdan söz edilemeyeceği zemini, bu ülke için bir dejenerasyon süreci olarak görüyor ve bu tehlikenin önüne geçmek için duruşumuzu ortaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bölgeye yapılacak olan şey tehdit değil, teşviktir”
Bölgede sözleşmeli istihdam konusunda sıkıntı olduğunu sözlerine ekleyen Yalçın, “Ya eşin, ya işin konusunda çalışanı sıkıştırmak, hakkaniyetli bir duruş değil. Aile bütünlüğü konusu anayasal teminat altında olabilir. Bölgenin bazı farklı zarurileri olabilir. İstihdam için bu yöntem bir çıkış olarak görülebilir. Bu bölgede çalışmış ve bunun önemini bilen bir kardeşiniz olarak; bu bölgeye yapılacak olan şey tehdit değil, teşviktir. Bölgeye ilişkin ek tazminatın miktarı artırılmalıdır. Bu bölgeye ilişkin ek tazminat oranı güncellenmeli ve en az bir maaş ya da yarım maaş şekliyle yeniden gündeme alınmalı, buraya gelen insanlara bu fırsat sunulmalı ki burada istihdam kalıcı olsun. Diğer taraftan buraya gelen insanın arayışı da ortadan kalkmış olsun” diye konuştu.
Toplantı hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.