Van’da Köklü Değişim Dergisi Van Temsilciliği tarafından İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistin şehitleri için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Hazreti Ömer Cami avlusunda Cuma namazı sonrasında bir araya gelen Köklü Değişim Dergisi Van İl Temsilciliği üyeleri, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden Filistinli şehitler için gıyabı namazı kıldı. Ardından basın açıklamasını okuyan Köklü Değişim Dergisi Van Temsilcisi Okan Öztürkçü, İsrail’in; Ramazan ayının ilk günlerinde Mescid-i Aksa’da başlattığı saldırı ve katliamlarının dozunu her geçen gün arttırarak devam ettirdiğini ifade ederek, İsrail’in her yıl Ramazan ayında Müslümanların ibadetlerine engel olmak için alçakça girişimlerde bulunduğunu söyledi. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte Mescid-i Aksa’nın kapılarına barikatlar kuran İsrail’in Müslümanların iftar yaptıkları oturma alanlarını kapattığına dikkat çekerek, “Teravihlerin kılınmasına engel olmaya çalıştılar. İşgalci askerler Müslümanlarla başa çıkamayınca sivil Yahudileri Müslümanların üzerine saldılar. Mübarek topraklara işgalci olarak yerleşen bu azgınlar, Filistinli Müslümanları evlerinden zorla çıkarmaya ve oralara Yahudileri yerleştirmeye çalıştılar. Ardından işgalci Yahudi varlığı, ağır silahlar ve tam donanımlı askerler ile alçakça saldırılarını Mescid-i Aksa’yı savunan masum Müslümanlara ve tüm Kudüs çevresine çevirdiler. Daha sonra ise Gazze’ye başlattıkları hava ve kara saldırıları ile neredeyse soykırıma varan katliamlar yaptılar. Büyük bir çoğunluğu çocuklar, kadınlar ve yaşlılardan oluşan yüzlerce Müslüman’ı pervasızca katlettiler. Binlerce kardeşimiz ise bu saldırılarda yaralandı. Yine binlerce ailede evsiz ve barksız kaldı” dedi.
Gasp ve işgalci Yahudi varlığının bu saldırı ve katliamlarını sürdürürken, tüm dünyanın iki şeye şahit olduğuna vurgu yapan Öztürkçü, “Bunlardan birincisi, Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü savunmak için her şeylerini feda eden Filistin halkının dillere destan olan direnişidir. Onlar ki, en gelişmiş silahlarla kendilerine saldıran işgalci Yahudilere karşı, ellerindeki sapanlarla, taş ve sopalarla savunmaya ve direnişe geçtiler. Bu öyle bir direniş oldu ki, Yahudi askerleri ve işgalci Yahudiler ne yapacaklarını ve nereye kaçacaklarını şaşırdılar. Tüm dünyanın şahit olduğu ikinci şey ise, her zamanki gibi başta Arap beldelerinin yöneticileri olmak üzere, Müslümanların yaşadığı tüm beldelerin yöneticilerinin bir kınama yarışına girmeleri idi. Yıllardan beri kınamaktan başka hiçbir şey yapmayan bu aciz yöneticiler, yine kendilerinden beklenileni yerine getirdiler ve sadece kınadılar. Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülkenin yöneticileri ‘şiddetle kınama’ açıklamaları yaparken, 57 ülkeden oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı yaptığı açıklamada ise İsrail’i mümkün olan en güçlü şekilde kınadıklarını açıkladılar” ifadelerini kullandı.
ABD’nin ortaya attığı ‘Kudüs, üç dinin kutsalıdır” söyleminin bir tuzak ve aldatmaca olduğuna değinen Öztürkçü, “Maalesef bu söyleme işbirlikçi yöneticiler hemen sarılmışlar ve Kudüs’ün, üç dinin temsilcileri tarafından yönetilmesi gerektiğini çözüm adına zikretmeye başlamışlardır. Buradan şunu açıkça ifade ediyoruz ki; Kudüs, sadece ve sadece İslam’ın ve Müslümanların kutsalıdır. Peygamberleri katleden ve Allah’a eşler ve çocuklar isnad eden bu kafirlerin hiçbir kutsalı yoktur. Çünkü Kudüs olan ve bir yeri mukaddes kılan sadece Allah’tır ve Allah’u Teâlâ indinde tek din, İslam’dır” dedi.
Müslümanların başındaki yöneticilere seslenen Öztürkçü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ey yöneticiler! Yahudiler ile imzalanan tüm ihanet anlaşmalarını iptal edin. Bu ‘İsrail’ denilen sözde devlet ile tüm ilişkileri durdurun ve ivedilikle onlara hadlerini bildirecek yaptırım kararları alın. Kâfir ABD’nin kirli ve şerli tüm çözüm planlarını reddedin ve Yahudi varlığının elçilerini, konsolosluklarını ve istihbarat birimlerini ülkelerinizden kovun. Kudüs’ün işgalden kurtulması ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuşması için Filistin topraklarından tüm Yahudileri temizleyecek orduları artık harekete geçirin. İşgalci Yahudi varlığına, onun korkak askerlerine, liderlerine ve onları destekleyen batılı yöneticilere sesleniyoruz! Müslümanların başındaki işbirlikçi yöneticilerin sessizliği, acziyeti ve hiçbir işe yaramayan etkisiz kınama mesajları sizi sakın aldatmasın! Çünkü bizim Kudüs’e olan bağlılığımız, hain yöneticilerinki gibi değildir? Ramazan ayının başında bir avuç Filistinli genç nasıl ki barikatla kapalı Şam kapısını açtılarsa, bizde Allah’ın yardımı ile Hilafet Devleti kurulduğunda Kudüs’e yürüyeceğiz ve Kudüs’ün bütün kapılarını açacağız. Ey işgalci İsrail’! Biz dört bir tarafından yürüyerek geleceğiz Kudüs’e. İHA ve SİHA’lara gerek kalmadan tükürüklerimizle sizi boğacağız. Vallahi er ya da geç bu olacaktır! Bizler Allah’a iman ettiğimiz gibi buna da iman ediyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksa bizim onurumuzdur, şerefimizdir. Çünkü Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Allah’ın izniyle bu topraklar Müslüman ordular tarafından çok yakında kurtarılacaktır. Filistin toprakları Allah-u Ekber nidalarıyla inleyecek ve Rasulullah’ın ‘La ilahe illallah Muhammedur Rasulullah’ sancağı altında gölgelenecektir. Filistin, Haçlılardan kurtarıldığı gibi Yahudiler ve destekçilerinden de kurtarılacaktır. Çünkü komutanı Muhammed olan bir ümmet asla yenilmez. Elbette ki yarın bekleyen için yakındır! Allah’ın izniyle bu mutlaka gerçekleşecektir.”