Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde görülen ve paniğe neden olan yılanlarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Baharın gelmesiyle birlikte yılanlar görüldü. Yaban hayvanların sahasına girmediğimiz sürece yaban hayvanlarından insanlara bir tehlike yok” dedi.
Yüksekova ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Yürekli köyündeki ‘Yılan Pınarı’ bölgesinde görülen sürü halindeki yılanlar korkutmuştu. Bölgede paniğe neden olan yılanlarla ilgili değerlendirme Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan’dan geldi. Prof. Dr. Aslan, 20 yıl önce zararlı diye yok edilen kirpiler nedeniyle insanların bugün yılanlardan dolayı zor durumda kaldığını belirtti.
“Yılanların görülmesinden korkmamamız lazım”
Yaban hayvanların sahasına girilmediği sürece yaban hayvanlardan insanlara bir tehlike olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, “Vatandaşların belli oranda gördüğü yıllardan dolayı tedirgin olmasından ve bunları bazı şeylere yorumlamasından dolayı bizlere müracaat ettiler. Yaban hayatın bahar mevsiminde yenilenmesi söz konusudur. Bundan mutlu olmamız gerekiyor. Çünkü doğa canlanıyor. Ne zaman yılan görmezsek, inci kefalleri göç etmezse, leylekler gelmezse bilin ki tehlike o zamandır. Yılanların görülmesinden korkmamamız lazım. Yılanların görülmemesinden korkmamız lazım. Her canlının ekolojik sistemde bir görevi var. Bu yüzden bahar gelince üremesi gerekmektedir. Yüksekova’da da baharın gelmesiyle birlikte yılanlar görüldü. Yaban hayvanların sahasına girmediğimiz sürece yaban hayvanlardan insanlara bir tehlike yok” diye konuştu.
“Ekolojik dengeye müdahale edilmemesi gerekiyor”
Yaban hayvanların güvenlik ve beslenme konusuna dikkat ettiğini anımsatan Aslan, “Eğer bir yerde yeşilliğin içinde yılan görüyorsanız orya dinlenmeye ve piknik yapmaya gelmemiştir. O yeşillik içinde ya fere vardır ya da beslenebileceği başka bir durum vardır. Yaban hayvanları güvenlik ve beslenemeye dikkat ederler. Güvenlikleri tehlikeye girdiği zaman ve gıda bulamadıkları zaman orayı terk ederler. Eğer biz tarım zararlısı diye 20 yıl öncesinde kirpileri yok etmeseydik, yılanla baş etmek zorunda kalmazdık. Yılanları ortadan kaldıracak olursak 5-10 yıl sonra ortadaki farelerle uğramış zorunda kalacaktık. Bu zincirin devam etmemesi için ekolojik dengeye müdahale edilmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Yaban hayvanlarını birbirine bırakırsak o denge sağlanmış olur”
Vatandaşların yılanlardan korunması için önerilerde bulunan Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bağ ve bahçelerine nohut ekerseler tuzlu ortamı yılanlar sevmez. Sarımsak ekerlerse yılanlar kokuyu sevmez. Evlerinin bir köşesine naftalin bırakırsalar yılanlar sevmez. Sınırlarına kükürt ve ya kireç dökerseler yılandan korunmuş olurlar. Yaban hayvanlarını birbirine bırakırsak o denge sağlanmış olur. Ancak biz yaban hayvanlarına insan eliyle yaşadığı ortama müdahale edersek bu kez bir tarafı serbest bırakır, bir tarafa da engel çıkarmış oluruz. Böylece engel çıkardığımız yer yok olur, serbest bıraktığımız da çok fazla ürediğinden sorun olarak karşımıza çıkar.”