Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaşayan Diller Enstitüsü, Kürtçe’de İslami ilimler temalı ‘Kurdiyat Sempozyumu’ düzenledi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaşayan Diller Enstitüsü, Kürtçe’de İslami ilimler temalı ‘Kurdiyat Sempozyumu’ düzenledi.
Online olarak düzenlenen sempozyuma 15 üniversiteden 42 akademisyen katıldı. Tefsir, hadis, akait, fıkıh, tasavvuf, ahlak, mevlid, telkin, Arap grameri ve Arapça-Kürtçe sözlükler gibi İslami ilimlere dair Kürtçe yazılan eserlerin araştırıldığı sempozyum ile ilgili açıklamada bulunan Van YYÜ Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Abdulhadi Timurtaş, amaçlarının İslam alimlerinin Kürtçe yazdıkları eserleri tespit etmek ve gün yüzüne çıkarmak olduğunu belirterek, “Sempozyumumuzun amacı, bölgemizde yaşayan alimlerin Kürtçe olarak tefsir, hadis, akait, fıkıh, tasavvuf, ahlak, mevlid, telkin, Arap grameri ve Arapça-Kürtçe sözlükler alanlarında yazdıkları kitapları gün yüzüne çıkarmak, tespit etmektir. Bu sempozyumda Kürtçe İslami ilimlerle ilgili çok kitap olduğunu gördük. Özellikle alimler, Kürtçe yazdıkları kitapları İmam Şafii itikatlıyla yazmışlar. Ayrıca bu sempozyumda ilahiyat fakültelerinde Kürtçe bölümünün açılıp açılmamasında yeterlilik olup olmadığını da tespit etmiş olduk“ dedi.
Sempozyuma katılan Van YYÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ferzende İdiz ise bin 400 yıldır alimlerin genelinin, Kur’an ve sünnet dili olan Arapça ile ilim yaptıklarını ve kitap yazdıklarını belirterek, “Görüyoruz ki İslam medeniyeti altında bir çok ırk var ve bütün ırklar da birçok alim çıkarmışlar. Bu büyük medeniyetin iki sütunu var. Biri medrese diğeri tekkedir. Medreselerde büyük alimler çıkmış ve o alimler içerisinde Türk, Kürt, Acem, Arap gibi sadece bir ırktan değil birçok ırklardan alim çıkmıştır. Kürt, Türk, Acem, Arap veya İngiliz, Fransız dahi hiçbiri ırkını öne çıkarmamışlar. Hepsinin tek amacı Allah rızası gözetmek ve o yolda ilim yapmaktı. Mademki Kur’an, sünnet ve Resullullah’ın dili Arapça’dır, onlar da kitaplarını hep Arapça yazmışlar. Zaten kavim alimler ve halk olarak iki gruptu. Alimler, Arapça öğrenip, yazar ve camilerde veya sohbetlerde halka anlatırlardı. Halk da bu şekilde öğreniyordu. Bu sempozyumda öğrendik ki, Kürt alimler de birçok kitap yazmışlar” ifadelerini kullandı.