Ak Parti Van Milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar, İrfan Kartal Ve Abdulahat Arvas, Ermeni Mezalimini Yerinde Görmeleri İçin Abd Başkanı Trump Ve Senato Üyelerini Van’a Davet Etti.
AK Parti Van milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar, İrfan Kartal ve Abdulahat Arvas, Ermeni mezalimini yerinde görmeleri için ABD Başkanı Trump ve senato üyelerini Van’a davet etti.
AK Parti Van milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar, İrfan Kartal ve Abdulahat Arvas, 1915 yılında Anadolu’da başlayan Ermeni ayaklanmasını ve gelişen olayları değerlendi. Van milletvekilleri Gülaçar, Kartal ve Arvas; “Bazı batılı ülke ve yazarları ile onların güdümündeki kimi entellerimiz, çarpık tarih anlayışı ile Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımı iddialarını temcit pilavı gibi ara ara gündeme getirerek Türkiye Cumhuriyetine bu konu üzerinden şantaj yapmaya çalışıyorlar. Ermeniler 24 Nisan’ı bütün dünyada ‘soykırım günü’ ilan ederek adeta sanal bir bellek ve suni bir tarih oluşturmuşlar. Sadece Ermeniler değil, başta Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke parlamentosunun ‘soykırımı anma günü’ olarak kabul ettikleri 24 Nisan 1915 aslında gerçekleri istismar etme çabasıdır. En son Amerika Birleşik Devletleri Senatosunda kabul edilen tasarı ile bu konu yine gündeme geldi. Konu tamamen siyasidir. Amerika’nın Suriye’deki başarısızlığının bir tezahürüdür. Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti açısından bir bağlayıcılığı yoktur. Anadolu’da yüz yıllarca beraber yaşadığımız Ermeniler, 1. Dünya Savaşı yıllarında başta Rusya olmak üzere yine batılı devletler tarafından zor zamanlar geçiren Osmanlı İmparatorluğuna karşı silahlandırılmış ve isyana teşvik edilmiştir. 1. Dünya Savaşı yıllarına kadar Ermeniler de Osmanlı tebaasıydı. Bu coğrafyada Ermeniler, Kürtler, Türkler 800 yıl bir arada barış içinde yaşamıştı. Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşayan Ermenilere Millet-i Sadıka deniliyordu. Osmanlı yönetimi ile uyum içinde yaşadıkları için Ermenilere unvan uygun görülmüştür. Millet-i Sadıka Ermeniler, 19’uncu yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı idaresinde altın çağlarını yaşadı. Askerlik yapmayan ve kısmen vergi muafiyeti tanınan Ermeniler; ticaret, zanaat ve tarım ile idari mekanizmalarda önemli görevlere yükseldi. Cephede şehit düşen Türklerin yerine bürokratik kadroları dolduran Ermeniler arasından 5 bakan, 22 paşa, 7 büyükelçi, 11 konsolos ve daha nice yüksek dereceli idareciler çıktı. 19’ncu yüzyılın son çeyreğine kadar ne Osmanlı Devletinin bir Ermeni meselesi, ne de burada yaşayan Ermenilerin bir sorunu vardı. 1. Dünya Harbi sırasında yaşanan Rus işgali ile birlikte Rusya, Ermenileri milliyetçi ideolojilerini Doğu Anadolu’ya taşıyarak buradaki Ermenileri de etkiliyor. Genel olarak Ermeni isyanına iki parti öncülük ediyor. Bunların birincisi Hınçak İhtilalci Partisi yani Hınçaklar, ikincisi de Ermeni İhtilalci Federasyonu yani Taşnaklardır. İki parti Marksist olmakla birlikte şiddete dayanan yöntemler kullanmışlardır. Zaten aleni bir şekilde Hınçak ve Taşnak parti bildirgelerinde Osmanlı İmparatorluğuna karşı silahlı ihtilal çağrısı yer almıştı. Hem Osmanlı yetkililerinin hem de bu iki partiye karşı çıkan Ermenilerin öldürülmesi, bu partilerin temel amaçlarının bir parçasıydı. 1915 yılında Rusların da desteğini alan Ermeniler, Anadolu’da ve Van’ın çevresinde isyan başlatarak ayaklanmışlardır. Özellikle Taşnak ve Hınçak cemiyetlerinin yaptığı çete faaliyetleri, Van’ın 1915’teki hazin olaylarının müsebbibidir. Ermeni çeteleri tarafından eksi Van şehri yakılmış, yıkılmıştır. Burada yaşayan bütün Müslümanlar göçe zorlanmış, direnenler katledilmiştir. 19. yüzyılın sonları 20. yüzyılın başlarında şehrin 30 bine yakın nüfusu olduğu kaynaklarda mevcuttur. Bu nüfusun 12-13 bininin gayrimüslimler ve Ermenilerden oluştuğu da bilinmektedir. Tarihe baktığımızda 1915’lere kadar Van’ın şehir dokusunu oluşturan bütün bileşenlerinin, sokaklarının, evlerinin, cami, medrese, hamam, kilise gibi yapılarının ayakta olduğunu görüyoruz. Ancak 1915-1918 yılları arasında Ermeni çeteler tarafından Van şehrinin tamamen yıkıldığını biliyoruz. 1914 yılında Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’na girdiğinde binlerce Ermeni gönüllü olarak Rusların safında Osmanlı Devletine karşı Kafkas Cephesinde savaştı. Devam eden süreçte cephede savaşan Osmanlı ordusunun yokluğunu fırsat bilen Ermeni çeteleri, geride kalan savunmasız Müslümanları katletmeye başladı. Savunmasız çocuk, yaşlı, kadın binlerce Müslüman, Ermeni zulmüne maruz kalarak hunharca katledilmiş, yerinden yurdundan edilmiştir. Van’da 1915’te Ermeniler tarafından katledilen 2 bin 500 Müslüman anısına oluşturulan Zeve Şehitliği ve ‘Vay Vay Tarlası’, mezalimin en büyük delilleri arasındadır. Yine Van’da köyü çembere alıp, herkesi esir alan Ermeniler, erkekleri tarlaya getirip kurşuna diziyorlar. Bu sırada erkeklerin kurşuna dizildiğini gören kadınlar, ’vay vay’ diye ağıt yakıyorlar. İnsanlık dışı barbarlığın sebep olduğu bu tarifsiz acıların yaşandığı tarlanın adı o günden bugüne ’Vay Vay Tarlası’ olarak bilinir” dediler.
Van Milletvekili Abdulahat Arvas, daha önce TBMM kürsüsünden sözde soykırım iddialarını kabul eden ABD Başkanı Tramp’ı, Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerini gerçeklerle yüzleşmek için Zeve Şehitliği’ne davet etmişti. Bu defada Van milletvekilleri daha güçlü bir şekilde konu ile ilgili tepkilerini dile getirerek, Ermeni mezalimini yerinde görmeleri için ABD Başkanı Trump ve senato üyelerini Zeve Şehitliği ve Vay Vay Tarlasına davet etti. 1915 olaylarını halen hayatta olan canlı tanıklardan dinlemelerini istedi.