Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzasında bozulmamış coğrafi yapısı, bozulmamış sulak alanları ile yaban hayatı zengini bir bölgeye sa
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzasında bozulmamış coğrafi yapısı, bozulmamış sulak alanları ile yaban hayatı zengini bir bölgeye sahip olduklarını ifade ederek, “Bölgemizde de çeşitlilik olarak hem dağdaki yaban keçisiyle, kurduyla, tilkisiyle, ayısıyla, kekliğiyle sulak alanlarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Bizim de bunlara sahip çıkmamız lazım” dedi.
3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü nedeniyle İhlas Haber Ajansı’na (İHA) bir açıklama yapan Prof. Dr. Lokman Aslan, “Ülkemiz yerleşim yeri olarak iki kıtanın birleştiği yerde yer kürenin bütün özelliklerini taşıyan bir coğrafi yapıya sahiptir. Bu vesileyle geçiş yollarının üzerinde olması, iklimlerinin aynı anda yaşanması ve coğrafi yapı nedeniyle ülkemiz bir tür zengini ülkedir. Bu hem yaban hayvanları yönünden hem de bitkisel yönden ülkemiz bu konuda çok zengin bir popülasyona sahip. Bu popülasyonda da yaban hayat ekolojik denge kendi üzerinde seyretmek ve çok çeşitli göstermektedir. Bu vesileyle de 3 Mart Dünya Yaban Hayat gününü kutlamaya en layık ülkelerden birisi bizim ülkemizdir. Hem sulak alanlarıyla, dağlarıyla, ovalarıyla, yaylalarıyla, denizleriyle, hayvanlarıyla, bitkileriyle, taşıyla, toprağıyla korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına sahip çıkılması gereken en büyük coğrafi bölgelerden birisidir. Sahip çıkılacak çok değerimiz var. Bölgesel olarak da Van Gölü havzasında bozulmamış coğrafi yapısı, bozulmamış sulak alanları ile yaban hayat zengini bir bölgeye sahibiz. Bu bölgemizde de çeşitlilik olarak hem dağdaki yaban keçisiyle kurduyla, tilkisiyle, ayısıyla, kekliğiyle sulak alanlarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Bizde bunlara sahip çıkmamız lazım” dedi.
Eğer insan kendi yaşamı için yaban hayata müdahale ederse kendi sonunu da hazırladığını ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Eğer insan ben her şeye tahakküm derim diye Sulak alanları Bozar, Dereleri kirletir, gölleri doldurur ve pisletirse sonunda Bunlar kendine hastalık yada bir engel olarak kendine dönecektir. Ekolojik dengede yaban hayatı bir denge üzerine götürmez isek insanoğlu olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), zoonoz hastalıklarla Son zamanda da günümüzde Covid-19 gibi insanları evlere hapseden ve birbiriyle teması engelleyen hastalıklar ile uğraşmak zorunda kalırız. İşte yaban hayatı korumak insanı korumak bütün çevreyi korumak aynı zamanda insanın normal şekilde daha huzurlu bir şekilde refah bir şekilde yaşamasını sağlamaktır” diye konuştu.
“Yaban keçileri, DKMP ekiplerinin yakın korumasında”
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğüne bağlı Van Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürlüğü ekipleri il genelinde olduğu gibi, Gürpınar ilçesinde dağlık alanlarda yaban keçilerinin yaşadığı bölgeyi sürekli kontrol altında tutuyor. Ekipler, kaçak avcılara yönelik haftanın belli günlerinde bölgede çalışma yaparken, kış mevsiminde ise yaban keçilerinin yiyecek sıkıntısı çekmemesi için dik ve engebeli araziye ot bırakıyor.