Van OSB Yönetim Kurulu ve Van Ekonomi Dönem Başkanı Memet Aslan, yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin sükunet içerisinde ve demokratik olgunlukla sonuçlandığını ve millî iradenin tecelli ettiğini belirtti.
Açıklamalarda bulunan Başkan Memet Aslan, İstanbul halkına ve ülkemize hayırlı olmasını dileyerek, kazananın demokrasi ve halkın iradesi olduğunu söyledi. Aslan, “Tüm siyasilere, politikacılara, iktidarından muhalefetine, karar mercilerindeki aktörlere iş dünyası olarak çağrımızdır. Artık ülkenin acilen seçim sathından çıkıp milletin gerçek gündemine dönmesi gerekmektedir. Ulusal, uluslararası ve bölgesel sorunlarla mücadele zamanıdır. Jeostratejik olarak çok riskli bir bölgede bulunan ülkemizin acilen birlik ve beraberlik içinde konum belirlemesi ve güçlü bir refleks göstermesi lazım. Dünyadaki ticaret savaşlarının kızıştığı bu dönemde, ülke olarak tüm enerjimizi ülkenin büyümesine ve kalkınmasına harcamamız gerekir. Siyasi düşünce ve politik farklılıkları bir tarafa bırakarak Türkiye ortak paydasında mücadele yürütmeliyiz. Doğu Akdeniz’de yaşanan enerji gerilimini ülkemizin lehine çevirmek ancak birlik ve beraberlikle mümkündür. Çünkü güç ancak tefrikadan, hamasetten uzak, realist politikalarla sağlanır. Bölgemizde yaşanan gerilimlerden ve çatışmalardan yara almadan çıkmanın yegane yolu, ülkenin tüm dinamiklerinin birlik ve beraberlik içerisinde mücadeleleri ile mümkündür. Ülkeye gelişmişlik ve kalkınmışlık yolunda mesafe aldırmak için geri kalmış ve gelişmekte olan ülke ve bölgelerin ticari imkanlarında ve pazarlarında faydalanmak kaçınılmaz bir strateji olmalıdır. Ancak bilim ve teknolojik gelişmede kendisini kanıtlamış, ileri demokrasinin ilkelerini özümsemiş, evrensel hukuki kriterleri tüm kurum ve kurullarıyla oturtmuş olan Avrupa Birliği ve Batı ile her alandaki münasebetlerini geliştirmelidir. Yargı reformu hayata geçirilmeli, ileri demokrasi ilkeleri çerçevesinde, evrensel hukuki kriterler işletilerek, ülkede tam bir adalet sistemi oturtulmalıdır. Yargının tarafsız ve bağımsızlığı tahkim edilmeli, hukukun üstünlüğü ilkesi tüm karar alıcılar tarafından içselleştirilmelidir. Ülke olarak topyekûn bir ekonomik reform paketi hayata geçirilmelidir. Sanayi, imalat, tarım ve hayvancılık başta olmak üzere tüm üretim sektörleri yeni bir yapılanma süreci ile dizayn edilmelidir. Özellikle son bir yıldır ekonomide yaşanan daralma ve gelir kaybı, dövizdeki hareketlilik, faizdeki yüksek seyir ve enflasyonist baskı tüketimde de kendisini ciddi bir şekilde göstermiştir. Bu durum üretimde de kapasite kullanımı açısından sıkıntı yaşanmasına neden olmuştur. Konjonktürel ve bölgesel risk primimizin yüksekliğinden ötürü uluslararası piyasalarda yeterince yatırım alamamamız hem döviz hem de güven kaybına yol açmaktadır. Acil bir eylem planıyla dost artırıcı, düşman azaltıcı ve güven verici reel politikalar hayata geçirilmelidir. Reel sektöründeki sorunlar masaya yatırılmalı, çözümü yönünde ciddi bir irade ortaya konulmalıdır. Sektörlere yönelik gelir artırıcı argümanlar geliştirilmelidir. KOBİ’lere finans sektörü eliyle hazine destekli uzun vadeli düşük faizli kredi desteği sağlanmalıdır. Ekonomik daralmaya bağlı olarak son dönemlerde işsizlikte ciddi yükselişler söz konusu. İşsizliğin önüne geçmek ancak gerçekçi politikalarla mümkün. Mevcut üretim tesisleri desteklenmeli, SGK prim desteği ve gelir vergisi stopaj desteği sağlanmalıdır. Yeni üretim ve istihdam alanları oluşturmak için orta, yüksek ve yüksek teknolojik ve katma değeri yüksek ürünler üreterek ihracat kapasitesi yüksek yatırımlar yapmak temel hedef olmalıdır. Yeni yatırımlarla beraber mevcut yatırımlarda aynı ölçekte desteklenmelidir. Hedef ileri demokrasi, evrensel hukuk ilkelerinin uygulanması, tarafsız ve bağımsız yargı, kişi hak ve özgürlüklerin korunması, basın yayın özgürlüğü ve refah düzeyi yüksek müreffeh bir toplum oluşturmaktır. Ne kadar demokrasi o kadar refah” dedi.