Urartu Göz uzmanları, göz kuruluğunun kronikleşebilen bir rahatsızlık olduğunu belirterek, vatandaşlara uyarılarda bulundular.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Urartu Göz Kurucusu Operatör Dr. Atilla Yazıcıoğlu, gözlerde; gözyaşını oluşturan bir ana gözyaşı ile gözün ön zarında yedek gözyaşı bezlerinin olduğunu belirterek, bu bezlerin görme fonksiyonlarının pürüzsüz olmasını sağladığını söyledi. Yazıcıoğlu, “Dakikada ortalama 16-22 kere gözümüzü kırparak, gözyaşımızla kornea dediğimiz zarı ıslatıyor ve düzgün bir yüzey oluşturarak görme fonksiyonlarımızın pürüzsüz olmasını sağlıyoruz. Fakat bu gözyaşının bazı durumlarda seviyesi veya kalitesi azalabilir. Buna kabaca kuru göz sendromu ya da göz kuruluğu denilebilir” dedi.
Kuru gözün; gözde en çok yanma, batma, kızarıklık ve bulanıklık gibi durumlara yol açtığını ifade eden Yazıcıoğlu, “Bu çoğu zaman kronikleşebilmektedir. Normalde gözyaşları, gözle görülen veya görülmeyen mikroorganizmaları öldürür ve kornea dediğimiz zarın zedelenmesini engeller. Gözyaşları azaldığı zaman, bu yüzey nemsiz kalacağı için bu tür sıkıntılar daha çok ön palana çıkar ve gözyaşının yüzeyi tahriş olmaya başlar. Hastalar da buna bağlı reaksiyonlar geliştirirler ve bu sıkıntılarla bizlere başvururlar” ifadelerini kullandı.
Göz kuruluğunun özellikle yaşlılar ile menopoz sonrası kadınlarda görüldüğünü dile getiren Dr. Yazıcıoğlu, “Lens kullanımı, klimalı ortamda çalışmak, yoğun ışık altında olmak, şeker, tansiyon, romatizma gibi hastalıklar ve uzun süre gözün kırpılmaması bunun nedenleridir. Özellikle bankalarda veya bilgisayar başında çok vakit geçiren insanlarda önemli bir nedendir. Bazı ilaçların da yan etkileri, bazı uyku ilaçları, sigara kullanımı, tozlu ortamlarda bulunmak da buna yol açabiliyor. Biz bu göz kuruluğunun tedavisinde, ana gözyaşı yetmediği için bunu dışarıdan gözyaşı destek tedavileriyle sağlayabilmekteyiz. Burada iltihabi durumlar gelişebilir, ancak biz bu iltihabi durumları da azaltan ilaçlarla tedavi edebilmekteyiz. Bunun yanında bazen cerrahi olarak da gözyaşı kanallarının bulunduğu yere müdahale de edilebiliyor; erken teşhis ve tedavi ile hastalarımızın çoğu bunu sıkıntısız ya da az sıkıntılı olarak hayatlarını idame edebiliyorlar. Biz bunu yaparken kendimizce bazı tetkikler yapıyoruz, gözyaşlarını ölçen bazı yöntemlerimiz var. Bu yöntemlerimizle gözyaşı seviyemizi ölçerek hastalarımıza bu konuda yardımcı oluyoruz” şeklinde konuştu.
Göz kuruluğuna karşı vatandaşların doktora başvurmaları gerektiğinin altını çizen Yazıcıoğlu, “Özellikle bankacılar, menopoz sonrası kadınlar veya gözlerinde yanma batma, kızarıklık veya bulanık görme gibi sıkıntılar olması halinde vatandaşların en yakın göz doktoruna başvurmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.