Tarih: 25.10.2018 14:05

Saklı 'Vanadokya' turizme kazandırılmayı bekliyor

Facebook Twitter Linked-in

Van’ın Başkale ilçesinde gizemini koruyan ‘Vanadokya’ ile aynı alanda bulunan çok sayıda tünel, mağara ve kale turizme kazandırılmayı bekliyor.
Başkale ilçesine bağlı Yavuzlar Mahallesi’nde yer alan ve Kapadokya’ya benzerliği dolayısıyla halk arasında ‘Vanadokya’ diye adlandırılan bölge turizme kazandırılmayı bekliyor. Bölgeyi turizme tanıtmak amacıyla faaliyet yürüten Van Vadi Doğa Sporları Kulübü, Başkale ilçe merkezine 33 kilometre uzaklıktaki Yavuzlar Mahallesinde bir dizi yürüyüş programı düzenledi. Vadi Doğa Sporları Kulübü üyeleri, kulüp başkanı Ömer Demez rehberliğinde Vanadokya ile aynı alanda bulunan çok sayıda tünel, mağara ve kaleyi de ziyaret etti.
İHA muhabirine konuşan Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez, Vanadokya’nın Kapadokya’yı aratmayacak kadar güzel olduğunu ve aynı zamanda tarihi bir kaleye sahip olduğunu belirtti. Vanadokya’da bulunan ve hâlâ gizemini koruyan kaleyle ilgili bilgi veren Demez, “Vanadokya’da bulunan kalenin girişi bir tünelden geçmektedir. Tabii bu kalenin etrafındaki surlar zamanla yok olmuştur. Kalenin girişi olan tünel, yağmur sularından dolayı toprakla dolmuştur. Buna rağmen tünel üst kısma geçit vermektedir” dedi.

“Define avcılarına dur dememiz gerekiyor”
Yaptıkları etkinlikte amaçlarının yok edilen tarihi dokuya, tarihi yapılara dikkat çekmek ve tarihi yapıları yok eden define avcılarına dur demek olduğuna dikkat çeken Demez, “Vanadokya’ diye adlandırdığımız peri bacaları, aynı zamanda zirveye çıkan 72 basamaklı bir tüneli daha bulunmaktadır. Büyük ihtimal bu tünel üst kısımda bulunan yerleşim alanına bir geçit sağlıyordu. Zamanla üst geçit, üst yapıların yok olmasıyla sadece tünel ayakta kalmıştır. Tarihi yapılara zarar veren define avcılarına dur dememiz gerekiyor. Bu konuda kime ne düşüyorsa, görevini yerine getirmelidir. Köprüler, camiler, kiliseler, hanlar hamamlar gibi ne varsa koruma altına alınmalıdır. Gezdiğimiz köylerde eskiden kalma taş evler bulunmaktadır. Bu evler de yavaş yavaş yok ediliyor ve yerine beton yığınlar, binalar yapılıyor. Belki 20-30 yıl sonra bu evleri de arayacak durumda kalacağız” diye konuştu.

Doğaya çöp bırakılmaması, tarihi yapılara zarar verilmemesi noktasında uyarıda bulunan Demez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençlerimiz ve çocuklarımız toprakla, doğayla beraber yaşamadıkları için büyük çoğunluğu stres içinde ve koşuşturma bir hayat yaşamaktadırlar. Etkinlik çerçevesinde aynı zamanda insanlarımızı şehir stresinden uzaklaşıp doğayla buluşturmayı amaçlıyoruz. Tabi buradaki amacımız sadece gezmek değil, aynı zamanda bilinmeyen tarihi yapıları, doğa güzellikleri, mağaraları, dereleri, yaylaları keşfetmektir. Diğer taraftan doğayı koruma ve çevremizi temiz tutmak için farkındalık oluşturuyoruz. Doğa her haliyle temiz ve güzeldir. İnsanoğlunun gittiği her yeri tarumar ediyor kirletiyor. Çocuklarımıza güzel bir doğa ve yeşil bir dünya miras bırakalım. Böyle davranırsak çocuklarımız kazanacaklar. İnsan olmadan doğa mükemmel yaşar. Fakat doğa olmadan insanın yaşama şansı yok.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —