Referandum sonrası bölgeye güven arttı

Referandum sonrasında oluşan olumlu hava ile yatırımcıların Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine olan güveninin arttığı belirtildi.

Van Haberleri 7.06.2017 09:53:06 0
Referandum sonrası bölgeye güven arttı
Tarih: 01.01.0001 00:00

Başbakan Binali Yıldırım tarafından 23 Eylül 2016’da açıklanan ’Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi’ çerçevesinde yatırımcıların bölgeye büyük ilgi gösterdiğini ifade eden Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Bozkurt ile Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Ticaret Borsası eski başkanı Feridun Irak, TRB-2 bölgesinde 341 proje başvurusu, 5,5 milyar TL’lik yatırım ve 40 bin civarında istihdam hedefi olduğunu ifade etti.
Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Bozkurt, sadece Van’da 156 proje başvurusu olduğunu belirterek, “Bölgede referandum sonrası oluşan olumlu atmosferle yatırımcılarımızın artık bu projelerini hayata geçirmeleri için gerekli adımları atmalarını bekliyoruz. Bu noktada çalışmaların olduğunu biliyoruz, ancak özellikle bölgede oluşan bu olumlu atmosferin değerlendirilmesi gerekir. İlimizde 156 proje başvurusu söz konusudur. Bu da 2 milyar TL’den fazla yatırım ve yaklaşık 15 bin istihdam öngörüsü demektir. Bu da özelde ilimiz genelde ise bölgemiz için büyük bir kalkınma ve bölgeler arası kalkınmışlık seviyesinin de kısmen dengelenmesi anlamına gelmektedir” dedi.

“Yatırımlarla ilgili somut adımlar atılmaya başlandı”

 

Van ile ilgili yatırımlarda somut adımların atılmaya başlandığını ifade eden Bozkurt, “Biliyorsunuz bu süreçte Wılco ve Aıda grouplar, 50 milyon Euro’luk bir MDF fabrikası kurulumu için bir başvuruda bulunmuşlardı. Bunların çalışmaları devam ediyor. Yine Alman Atlas Firması Van’da yatırım yapmak istiyor. Mersin OSB ve İki Telli OSB’de Kaptanoğlu Plastik Van’da enjeksiyon kalıpları üretimi yapmak istiyor. Bunlar somutlaşmaya başlayan yatırımlardır. Bunlarla beraber irili ufaklı 156 civarında firmamız başvuruda bulundu. Bu süreç bundan sonra çok hızlı bir şekilde değerlendirilmeli ve en kısa süre içerisinde de bu destekler verilmeye başlanacak” diye konuştu.

“STK olarak takipçisi olacağız”

 

Referandum sonrası olumlu havayı hisseden yatırımcıların kendine daha fazla güvenmeye başladığını aktaran Bozkurt, şunları söyledi:

 

“Bu olgu Van’da da gözle görülebilir şekilde fark ediliyor. Önümüzdeki süreçte lojistik merkezinin, Kapıköy Sınır Kapısı çalışmalarının tamamlanması ile ilimize ve bölgemize olan güven daha da artacak ve yatırımlar da inşallah ardı ardına gerçekleşmeye başlayacaktır. Bizlerde kentteki STK’lar olarak bunların takipçisi olacağız. İnşallah Van bu projesine de sahip çıkacak ve bunu hayata geçirecektir.”

“Doğru yerde doğru yatırım ilkesi”

 

Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Ticaret Borsası eski başkanı Feridun Irak ise bölgede hayata geçirilecek olan yatırımlarda ‘doğru yerde doğru yatırım’ ilkesine bağlı hareket edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bölgemizin kalkınması anlamında verilen bu teşvikler, cumhuriyet tarihinin en önemli teşvikleridir. Buradaki beklentilere gerçek anlamda karşılık verilmesi için atılması gereken adımlar söz konudur. Bunlardan bir tanesi OSB’ler bünyesinde yeteri kadar arsa stokunun bulunmamasından dolayı tahsis edilecek olan hazine arazilerine de alt yapı desteği verilmelidir. İkincisi de belirlenen yatırım miktarı oldukça büyüktür. Cazibe merkezlerine çok büyük bir talep olduğunu biliyoruz. Ancak ayrılacak kaynak sınırlıdır. Dolayısıyla bölge açısından olaya bakıldığında, bu kaynağın dağılımı da son derece önemlidir. Bu noktada şöyle bir öneride bulunmak istiyorum. Ayrılacak olan kaynak; illerin nüfus ve büyüklüğüne göre tahsis edilmelidir” dedi.

“Özel sektör de unutulmamalı”

 

Türkiye genelinde olduğu gibi bölgede de referandum öncesi bir belirsizlik havası oluştuğunu aktaran Irak, şöyle devam etti:
“Türkiye genelinde olduğu gibi bölgemizde de bir referandum beklentisi söz konusuydu. Referandum sonuçlanıp halkın iradesi gün yüzüne çıktıktan sonra özellikle bölgemiz için artık çalışma, yani yatırım zamanı denilmeli ve bir an önce çalışmalara başlanmalıdır. Bu da gerçekleşirken, özel sektörün de desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.”