Ramazan ayının geleneklerinden biri olan mukabele; camilerde, mescitlerde ve evlerde başladı. Peygamber Efendimizin Cebrail (aleyhisselam) ile Ramazan ayında karşılıklı Kur’an-ı Kerim okuması olarak bilinen mukabele geleneği, camilerde devam ediyor. Ramazan ayı boyunca sesli olarak cami görevlisi veya bir hafızın okuduğu Kur’an-ı Kerim sureleri, o camide bulunanlar tarafından dinleniyor ya da takip ediliyor. Mukabele, Kur’an sevgisi aşılanmasının yanı sıra öğrenme imkanı da sağlıyor.
Hz. Ömer Camii’nde gerçekleştirilen mukabeleyle ilgili bilgi veren Cami İmam Hatibi ve İmam Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Van Şube Başkanı Mehmet Emin Akan, Ramazan ayının güzelliklerinden bir tanesinin de mukabele olduğunu söyledi. Öğle ve ikindi namazlarını müteakiben camilerde birer cüz şeklinde mukabele okuduklarını ifade eden Başkan Akan, “Allah ‘Kadir gecesinde indirilen bir Kur’an vardır’ şeklinde buyuruyor. O Kur’an da Allah katında Hazreti Cebrail vasıtasıyla peygamberimize gönderilmiştir. Aynı zamanda Hazreti Cebrail, Peygamber Efendimize öğretmenlik yapmıştır. Hazreti Cebrail okumuş Peygamber Efendimiz tekrar etmiştir. Karşılıklı okuma, mukabele geleneği oradan gelmektedir. Ramazan ayında kendi camimizde öğlen ve ikindi namazları müteakiben cemaatimizle birer cüz okuyoruz. Teravih namazlarımızı da aynı şekilde hatimle kıldırıyoruz. Biz bu ibadetleri Ramazan ayına has kılmayalım. Diğer taraftan Kur’an’ı da mukabeleye has kılmayalım. Çünkü Kur’an evrenseldir ve bütün insanlık için gelmiştir. Kur’an bütün aleme gelen bir ilahi kanun olduğu için emir ve yasaklarına riayet etmek lazımdır. Bu şekil ile insan mukabelenin feyzini, bereketini, sevabını alır” dedi.
Mukabele okumalarına Vanlılardan yoğun ilgi olduğunu dile getiren Akan, şunları kaydetti:
“Yıllardır bu camimizde mukabelelerde cemaatimizin ilgisi güzeldir. Bizler okuyoruz, müezzin ve hafızlarımız okuyor. Cami cemaatiyle ayrı sohbetlerimiz oluyor. Mukabelenin önemi ve mahiyeti nedir? Okuduğumuz ayetler bize ne mesajlar veriyor? Bu konuda bilgi sahibi olmamız lazım.”