Tarih: 19.10.2019 14:20

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 'Eğitim, terör örgütlerinin her zaman hedefi olmuştur'

Facebook Twitter Linked-in

Memur-Sen'e bağlı olarak faaliyet yürüten Eğitim-Bir-Sen Van şubesi tarafından 5. Bölge Toplantısı Eğitim Programı'nı düzenledi. 

Memur-Sen'e bağlı olarak faaliyet yürüten Eğitim-Bir-Sen sendikası tarafından Van’da bir otelde 5. Bölge Toplantısı Eğitim Programı'nı düzenledi. Yalçın, Eğitimdeki başarı, terörle mücadelede de en etkili yöntemdir. Bu yüzden eğitim, terör örgütlerinin her zaman hedefi olmuştur.” dedi.

Van, Bitlis, Hakkari, Ağrı ve Iğdır’dan genel başkan yardımcıları, şube başkanları ve çok sayıda sendika üyesinin buluştuğu toplantıya, Memur Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da katıldı. Toplantıda, istihdam türünden kaynaklı sorunlar, yönetici atama yönetmeliği, serbest kıyafet eylemi, öğretmenlerin mesleki gelişimi ve motivasyonları gibi başlıklar konu edildi.

Şube başkanları, yönetim kurulları, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, ilçe temsilcilik yönetimleri ve kadın komisyonlarının katıldığı toplantının açılışında konuşan Ali Yalçın, kamuda her zaman statü hukukunu ve dolayısıyla kadrolu istihdamı savunduklarını ifade ederek,“4/C statüsünün kaldırılmasını sağladık. Sonuçta 4/C’liler 4/B’ye geçirildiler ama biz 4/B’nin de tamamen kaldırılmasını, tüm kamu görevlilerinin kadrolu statüde birleştirilmesini istiyoruz. Yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Kamu görevlileri açısından aynı vazifeyi yapanlar arasında hak ve ücretlerde eşitsizlik kabul edilemez. Aynı sınıfta aynı dersi anlatan, aynı okulda aynı isim ve vasıfla görev yapan öğretmenler arasında ayrımcılık olmaz, olmamalıdır. Aksi hâlde çalışma barışı yara alır, iş verimi azalır, sözleşmeliler kendisini buruk hisseder, anayasanın eşitlik ilkesi çiğnenir, aynı işi yapan kadrolularla sözleşmeliler arasında fiili bir hiyerarşi üretilir.” dedi.

SOSYAL DEVLET ANLAYIŞINDA UCUZ VE İŞ GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMA ALIŞKANLIĞI OLAMAZ 
Sözleşmeli öğretmenlerin sorunlarına kısmi çözüm getiren, hizmet süresini 4 yıldan 3 yıla, kadroya atanma sonrası yer değişikliği talep sürelerini 2 yıldan bir yıla indiren düzenlemenin geçici bir çözüm olarak önemli olduğunu kaydeden Yalçın, “3+1 düzenlemesini önemli ama yetersiz bir çözüm olarak görüyoruz. Temel teklifimiz, bütün kamu görevlilerinin kadrolu istihdamıdır. Ayrıca ücretli öğretmenlikle; emeği ucuzlatarak personel masraflarından kısıntı yapmak, mesleğin standartlarını düşürmek, eğitimin kalitesine ve öğretmenliğin statüsüne darbe vurmaktır. Sözleşmeli, ücretli, vekil, fahri gibi kamudaki bütün kadrosuz istihdam türleri kaldırılmalıdır. Çünkü hiçbir işverene ama özellikle de devlete, ucuz ve iş güvencesiz çalıştırma yakışmaz. Ucuz ve güvencesiz hizmet alımı emek sömürüsüdür; oysa devlet ucuz emek peşine düşmez, düşmemelidir.” diye konuştu.

İSTİHDAMDA GÜÇLÜK ÇEKİLEN YERLERDE TEŞVİK SİSTEMİ HAYATA GEÇİRİLMELİDİR 
Yalçın, istihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sisteminin bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Eğer istihdamda güçlük çekilen yerlerde kadro istikrarı isteniyorsa bunun yolu sözleşmelilik değil, teşviktir. Biz, öğretmenlere zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde, illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesini öneriyoruz. İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde kadro istikrarını sağlamanın yolu cebri uygulamalar değil, gönüllülüğü esas alan teşvikî yöntemlerdir. Böylece performans da verimlilik de artar, aile bütünlüğü korunmuş olur. İstihdamda zorluk çekilen bölgelerimizin eğitimde en büyük sorunu istihdamda istikrardır. Bu bölgeler için istihdamda istikrar, kalkınmanın da anahtarıdır. Bu yönüyle de teşvike dayalı kadrolu istihdamı önemsiyor ve öneriyoruz. Mutlu, yerinden ve işinden memnun öğretmenler demek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere, istihdamda güçlük çekilen yerlerde eğitimde kalitenin ve başarının artması demektir” ifadelerini kullandı.

TERÖR ANCAK EĞİTİMLE BİTER 
Eğitimdeki başarı, terörle mücadelede de en etkili yöntemdir. Bu yüzden eğitim, terör örgütlerinin her zaman hedefi olmuştur diyen Yalçın konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Okulda olması gereken çocukları dağda görmek istemiyorsak eğitimde teşvik sistemine geçmek zorundayız. Terör ancak eğitimle biter. Terör biterse kalkınma olur. Genç işsizliği azalır. Gençliğin enerjisi refaha, kalkınmaya, bölgenin gelişmesine harcanmış olur. O hâlde, gelin, ucuz işçilikten farksız ücretli öğretmenlik ayıbına, aileleri bölen, öğretmenin zihnini ailevi sorunlarla meşgul eden, aynı işi yapanlar arasında sosyal hiyerarşi üreten, hak ve ücretlerde haksızlıklara fırsat veren sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verelim. Personel sisteminde bir devrim yapalım. İş güvencesi için, eşit işe eşit ücret için, çalışma barışı için, emekte performans, hizmette yüksek kalite için, bütün kamu sistemini kadrolu istihdamda birleştirelim, adaletsizlikleri bitirelim” 

KPDK KASIM’DA TOPLANMALI, ÇÖZÜM MASASINA DÖNÜŞMELİDİR 
Kamu Personeli Danışma Kurulu’nun (KPDK) Kasım’da toplanması ve çözüm masasına dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, “KPDK Kasım ayında mutlaka toplansın. 5. Dönem Toplu Sözleşme’ de 20 milyonun iradesini, beklentisini boşa çıkaran Kamu İşveren Heyeti ve hakem kurulunun ürettiği stresi azaltmak, bir kısım beklentileri karşılamak, acil temel sorunları çözmek, toplu sözleşmenin hayal kırıklığını tamir etmek için KPDK, en önemli imkân ve fırsatların başında geliyor. Bu nedenle, Mart’ta toplanması gereken ama toplanmayan KPDK, Kasım’da mutlaka toplanmalı; biriken sorunlar, konuşulması gereken meseleler müzakereye açılmalı, sorunlarımız, itirazlarımız görülmeli, önerilerimiz dikkate alınmalı, beklentilerimiz karşılanmalıdır. KPDK’da 5. Dönem Toplu Sözleşme’ de oluşan hayal kırıklığını hafifletecek bir sonuç üretimine odaklanılmalıdır.” Dedi.

TOPLU SÖZLEŞME DÜZENİ VE SENDİKAL MEVZUAT DEĞİŞMELİDİR 
KPDK’ya taşıyacakları en önemli meselenin, 4688sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun ürettiği sıkıntılar olduğunun altını çizen Ali Yalçın, “Yıllardır dikkat çektiğimiz ama bugüne kadar görülmek istenmeyen 4688 sayılı Kanun’la ilgili sorun, kaygı ve tespitlerimiz 5. Dönem Toplu Sözleşme’ de bir kez daha doğrulanmış oldu. Tekrar gördük ve yaşadık ki 4688 sayılı Kanun düzeltilmedikçe hakça pazarlık mümkün değildir. Meclis’e de hükûmete de buradan çağrıda bulunuyoruz. Gelin, toplu sözleşme kanununu da masasını da adil bir şekilde yeniden düzenleyelim; toplu pazarlık süresini uzatalım, işveren tarafının lehine olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sistemini adil bir şekle sokalım, toplu sözleşme sisteminin eksik ve sıkıntılı taraflarını yeniden düzenleyelim, masadan yetkisizleri kaldıralım. Gelin, sendikal hayat üzerindeki yasakları kaldıralım; memursuz siyaset çarpıklığına, grevsiz toplu sözleşme adaletsizliğine son verelim. Buradan bir kez daha vurguluyorum. Grev hakkı toplu pazarlığın, siyaset hakkı vatandaşlığın temel bileşenidir. Bu nedenle, toplu pazarlığa grev hakkını, siyasete memur katkısını kazandırmalıyız.” Şeklinde konuştu.

BÖLGE TOPLANTILARINI ÖNEMSİYORUZ
Programda konuşan Memur sen ve Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca, Ünlü Yazar Nuri Pakdil’e Allahtan rahmet dileyerek, yapılan bölge toplantılarının toplumda önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti, Uca şöyle konuştu.
 “Merhum Mehmet Akif İnan hep şunu söylerdi ve bizde hep şunu söyleriz, “Kim demiş her şeyin bitişi ölüm, destanlar yayılır mezarımızdan.” Evet, fiziki olarak madden bu dünyadan göç edebiliriz ama yaşamamız boyunca edindiklerimiz, kazandıklarımız, kazandırdıklarımız bizden sonraki nesiller için çok önemli.  7 güzel adamdan olan merhum Mehmet Akif İnan’dan tutun, merhum Nuri Pakdil hocamıza, Sezai Kakakoç hocamıza, Necip Fazıl Kısakürek hocamıza bu anlamda bizler gerçekten çok şey borçluyuz çünkü bizlere çok güzel emanetler bıraktı. Şimdi bizlerin artık bu emanetlere sahip çıkma zamanı, belki onlar madden şuan bu dünyadan göçtüler ama bizler onların bıraktıklarını sonraki nesillere yaymakla mükellefiz. İşte bugün Ağrı’dan, Bitlis’ten, Iğdır’dan, Hakkâri’den gelen misafirlerimiz şunu bize gösterdiler ki, bu teşkilat büyüyen bir teşkilat, bu teşkilat gittikçe gelişen ülkeye hizmet eden, bireylere hizmet eden, topluma hizmet eden bir teşkilat olarak gücüne güç katmaya devam etmektedir. Bu bölge toplantıları gösteriyorlar ki Memur-Sen, Eğitim Bir-Sen ailesi artık her mecrada, her yerde bir araya gelebilen bir birini dinleyebilen birbirlerinin dertleri ile dertlenebilen bir teşkilat olmuştur. Bu anlamda ben bu bölge toplantılarını çok önemsiyorum özelliklede bölge toplantılarının daha doğrusu teşkilat toplantılarının bölge toplantılarına dönüşmesi noktasında genel merkezimizin almış olduğu bu karardan dolayı ben genel merkez yöneticilerimize çok çok teşekkür ediyorum.”

BİR ARAYA GELEBİLDİYSEK O ZAMAN HEDEFLERİMİZE BİR BİR ULAŞABİLİRİZ
Ülkede birik ve beraberlik içinde hedeflere daha rahat ulaşabileceğini ifade eden Uca, “Bizler hep şunu diyoruz teşkilattaki yöneticilerimizden tutun en uçtaki üyelerimize kadar biz hiç bir zaman tek başımıza hiç bir şey yapamayız ne zaman birlik olduysak ne zaman bir araya gelebildiysek o zaman hedeflerimize bir bir ulaşabiliriz. Şuan İslam topluluklarına baktığımız zaman her birinin içinde bir fitne bir nifak tohumu var, bu fitne ve nifak tohumları maalesef İslam ülkelerindeki insanları bir birine kırdırmış, bir birinden ayırmış ve maalesef bir araya gelme noktasında işimiz güçleşmiştir. İşte teşkilat bu anlamda çok önemli, bir araya gelmek bu anlamda çok önemli önce çekirdekten başlayacağız ülkemizin her bir bölgesine yayacağız, ülkemizin her bir bölgesinden sonra uluslararası anlamda önce İslam topluluklarını bir araya getirmemiz gerekiyor sonrada İslam’ı bütün dünyaya hükmedecek seviyeye hep birlikte getirmemiz gerekiyor. Bizim derdimiz tabi ki çalışanların özlük hakları çalışanlar için yeni sosyal ve ekonomik haklar getirmek ama bunun ötesinde Eğitim Bir-Sen’in misyonu İslam Birliğini sağlamak İslam adına hem ülkemizde hem de uluslararası düzeyde üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmektir. Çünkü biliyoruz ki şer odakları boş durmuyor ve şer odakları bizim içimizde nifak tohumları yaymak için mücadelesini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

Program Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı’nın günün anlam ve önemine binaen yaptığı konuşmayla devam etti. 

Yapılan konuşmaların ardından sinevizyon gösterisi ve ardından Eğitim programı başladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —