Eski Başbakanlardan Merhum Ferit Melen'in oğlu Akademisyen ve Ekonomist Prof. Dr. Mithat Melen, ülkedeki siyasi süreç ve Van ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Melen: 'O dönem 3-3.5 milyar dolar para gönderildi Van'a. Ama bu paralar doğru kul
Babası Mithat Melen'in kuşağının vatansever bir kuşak olduğunu belirten Prof. Dr. Mithat Melen, "Babam özellikle Maliye Bakanı ve Başbakan olduğu süreçte, sürekli Van'ın sorunlarının çözümü ile uğraştı. Önemli hizmetlere imza attı. Kimseyi ayırt etmeden hizmet etti. İnsanlara sevgi ile baktı. Ben Meclis'e girdikten sonra bunu çok daha iyi anladım. Çünkü bana sürekli yapılanları anlattılar" dedi.
Arkadaşının babası ile ilgili anlattığı bir anıyı hatırlatan Melen, "Bir arkadaşım anlatıyor. Ankara'ya kar yağıyor, üşüyoruz, diyor. Arkadaşım Mithat ile birlikte otobüs durağında araç bekliyoruz diye devam ediyor. Bir anda baktık ki arkadaşımın babası, Maliye Bakanı Ferit Melen geliyor. Dedim ki Bakan bey bizi aracına alacak. Ama o camdan bana ve oğluna dönüp, 'Çocuklar hava soğuk, boğazınızı iyi kapatın, üşümeyin' dedi' şeklinde anısını anlatıyor. Yani benim arkadaşım, babamın o dönemlerde çocuğuna bile torpil yapmadığını anlatmaya çalışıyor. Gerçekten de o kuşak çok farklıydı" ifadelerini kullandı.
"NİTELİKLİ İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR"
MHP'den Milletvekili olarak Meclis'e girdiğin dönemlerden örnekler veren Melen, "Politikaya girdiğimden itibaren sıkıntılı işlerle uğraştım. Ayak oyunları ile uğraşmaktan yoruldum. Dünya Bankası, İMF önemli yerlerde hizmet yaptım. Ekonomi alanında başarılı işlere imza attık, ama birileri bizi çağırıp toplantılarda şunu konuş demiyor. Yetişmiş insanlara çok önem verildiğini düşünmüyorum. Oysa dünya artık başka bir dünya. Nitelikli insanlara ihtiyacımız var. Biz neredeyiz. Hala ufak ayak oyunları olduğunu görüyoruz. Siyasete bakıyoruz orada da ayrı bir dünya. Grup toplantısı deniyor, ama genel başkanlar çıkıp konuşuyor ve iniyor. Başkasının konuşması veya değerlendirmesi olmuyor. Onun için oturup Türkiye'nin her açıdan gelişmesi için neler yapılır bunları masaya yatırmak gerekir" diye konuştu.
Yerel seçimlere değinen Melen, "Adaylara bakıyoruz, projelerinin olmadığını görüyoruz. Ben yerel yönetimleri çok önemsiyorum. Ama bunun için projeye ihtiyaç var. Başarılı bir yerel yönetici olunca, vatandaşın işi çözülünce, vatandaş boşuna Ankara'ya gidip orayı rahatsız etmez. Ama bunun için projeci ve araştırmacı yöneticilerin olması gerekir. Ayrıca siyasetçilerin yanında iyi danışmanlara ihtiyaç var. Ama danışmanlara danışmama gibi bir şey var. Siyasetçilerin çoğu danışmanları çantacı olarak veya şoför olarak kullanıyor" dedi.
Van'ın, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mithat Melen, "Şehrim olduğu için söylemiyorum, Van gerçekten de dünyanın en güzel şehirlerinden biridir. İşte yıllar önce uçakla Van'a gelirken, Diyarbakır'a indik. Sonra Diyarbakır'dan kalktı uçak Van'a gelince, Van Gölü'nün üstüne vardığımızda göle atlamak istedim. O kadar güzel bir şehir ve göl gördüğüm için. Şimdi de aynı duyguları taşıyorum. Gerçekten de Van doğal güzelliği olan bir kentimiz. Ama göle sahip çıkamıyoruz. Gölün kirliliğine engel olmak lazım" dedi.
"DEPREMDE VAN'A GÖNDERİLEN PARALAR DOĞRU KULLANILMADI"
2011 yılında iki büyük depremin olduğu Van'a devlet yönetimi tarafından beş milyar TL para yollandığını, ama paraların doğru kullanılmadığını belirten Melen, "O dönem 3-3.5 milyar dolar para gönderildi Van'a. Ama bu paralar doğru kullanılmadı. İyi bir alt yapı geliştirilebilirdi. Ben 90'lı yıllarda hazinede çalışırken, Suudi Arabistan fonundan çevre için bir kaynak almıştım. Van Gölü çevresi için harcanması gereken bu para, başka şeylere kullanıldı. Yani tüm bunlar ihmalkârlıktan kaynaklanıyor. Yine bunların sebeplerinden birinin eğitim sorunu olduğunu düşünüyorum. Okuduğunu anlamakta iyi bir noktada değiliz. Matematik alanında da iyi bir performansımız yok. Ama bu kader değil. Yıllardır seminerler yapıyoruz, konuşuyoruz, ama iki adım ileri gidemiyoruz. Biz bu işlerle biraz daha uğraşalım diye 'Kadirşinas Vanlılar Derneği' kurduk. Şimdi kentimizin üretimi için biraz daha kafa yoracağız. Şimdi Van, tarım ve hayvancılık kenti. Ama tarım ve hayvancılık iyi noktada değil. Ben mesela İstanbul ve Ankara'da doğru dürüst et yiyemiyorum, Van'a gelip yiyorum. Öyleyse bu üretimi artıralım. Tarım ve hayvancılık gibi turizm konusunda da önemli adımlar atılmalıdır" dedi.
Üniversiteye çok önem verdiğini anlatan Melen, "Üniversitemiz güzel işler yapmalı. Van Otlu Peyniri konusunda çalışmalar yapılabilir. Yine Van Kahvaltısı markalaşma noktasında daha çok ileri gidebilir. Mesela kahvaltı festivali yapılabilir. Van Üniversitesinde bir turizm okulu işletilebilir. Üniversite bir kaşıkçı elması gibi parıldamalı" ifadelerini kullandı.
"VATANDAŞA KÖMÜR DAĞITILACAĞINA, DOĞALGAZ YAYGINLAŞTIRILSIN"
Van'da hava kirliliği konusunda da adımlar atılması gerektiğini belirten Melen, "Van'da hava kirliliği artıyor. Siz kömür dağıtacağınıza doğalgazı her eve ulaştırabilirsiniz. Böyle basit birkaç adım atılsa hava kirliliği çözülür" diye konuştu.
Devletin bazı şehirlerin kalkınmasına 'vergi almayarak' destek olması gerektiğini dile getiren Pro. Dr. Melen, "Ben daha önce de bir canlı yayında açıkladım. İşte şu kadar vergi alalım, bu kadar vergi alalım deniyor. Sadece bir depremde 5-6 milyar TL Van'a para gönderen bir devlet, Van'dan vergi almasa ne olur? Mühim olan istihdam yaratmak değil mi? Onun için yeni şeylere ihtiyaç lazım" şeklinde konuştu.
Vanlı işadamlarının Van'a yatırım yapması yönündeki çağrıyı da yanıtlayan Melen, "Adı üstünde işadamı. Eğer işadamı kâr etmeyecekse niçin Van'a yatırım yapsın? İşadamlığı kâr peşinde koşmak demektir. İstikrar yoksa, yönetimde sürekli kararlar değişiyorsa, bürokratik sıkıntılar varsa, kimse yatırım yapmaz. Bürokrat sıkıntı çıkarıyorsa, bürokrat da sizsiniz, benim. Öyleyse oturalım, nasıl bir eğitim sistemi olacak, nasıl insan yetiştirilecek bunları konuşalım. İstanbul 15 milyon insanın yaşadığı bir şehir. İstanbul kültürel alanda da kalkınıyor, sanayi alanında da kalkınıyor. Aynı gün bir bakıyorsunuz kaç perde açılıyor. Tiyatro, sinema vs. Yani kültürel kalkınma da çok önemli" açıklamasında bulundu.
Üniversite sayısının arttığını, birçok bölümlerin açıldığını, buna paralel mezun sayısının çoğaldığını belirten Melen, "Ama mezun olanlar iş bulamıyor. İşveren iyi bir işçi bulamadığından yakınırken, işçi ise iş bulamadığını belirtiyor. Demek ki bir plansızlık var. İngilizce ve bilgisayar bilmeyen bu çağda iş bulamaz. Bakın ben Yunan adalarına gidiyorum, oradaki bir temizlik işçisine soru sorduğunuzda, İngilizce çok iyi yanıt verebiliyor. Sorduğunuz adresi İngilizce tarif edebiliyor. Buradakileri küçümsemiyorum, ama artık bu dil dünyanın ortak dili olmuş durumda. Demek ki çağa ayak uydurmamız lazım. Eğitimin niteliği önemli. Singapur yılda 50 bin dolar ayırıyor öğrencisine. Biz hala daha iki bin dolar seviyesindeyiz. Benim gördüğüm eksikliklerden biri işbirliği, plan, koordinasyon, program. Bunların hiçbiri yok" dedi.
Van Bölge Gazetesi