Van’da kaçak göçmenleri taşıyan minibüsün şarampole devrilmesi sonucu 17 kişinin öldüğü kazadan yaralı kurtulanlar yaşadıkları dehşet anlarını anlattı.
Van’da kaçak göçmenleri taşıyan minibüsün şarampole devrilmesi sonucu 17 kişinin öldüğü kazadan yaralı kurtulanlar yaşadıkları dehşet anlarını anlattı.
İran sınırından yurda yasa dışı yollardan giriş yapan kaçak göçmenleri taşıyan Gökhan Sırma yönetimindeki 76 AAC 296 plakalı minibüs, İpekyolu ilçesine bağlı Ilıkaynak Mahallesi yolunda kontrolden çıkarak takla atmış ve minibüs içerisindeki 16 kaçak göçmen ile araç sürücüsü Gökhan Sırma hayatını kaybetmişti. 50 kişinin de yaralandığı kazada, koltukların söküldüğü minibüse 66 kişi sığdırılmıştı. Kazada yaralanan kaçak göçmenlerden 22’sinin Van Eğitim Araştırma Hastanesinde, 23’ünün Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezinde, 5’inin de kentteki özel hastanelerde tedavileri devam ediyor. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki servislerde gözetim altında tutulan yaralılar, kaza anını anlattı.
“Nefes alamıyordum”
Yaşadıklarını anlatan 16 yaşındaki Afgan uyruklu Perisa Tacik, koltukları sökülen araçta herkesin ayakta olduğunu ve özellikle çocukların çok ağladığını belirtti. Havasızlıktan dolayı camı açmalarını istediklerini, ama camı açmadıklarını ifade eden Tacik, “Şu an hiç iyi değilim, çünkü annem yanımda değil ve ayaklarımda da çok ağrı var. İran’dan Türkiye’ye beyaz bir arabayla geldik. Yaklaşık 65 kişi o araca bindik. Yolculuk sırasında nefes alamıyordum. Herkes ayaktaydı ve ağlıyordu. Araçtakilerin çoğu kadın ve çocuktu. Çocuklar da çok ağlıyordu. Araçta çok zor gidiyordu. Kaza sırasında araba bir sağa bir sola gitmeye başladı. Aracı kullanan şoföre ‘niye düzgün sürmüyorsun’ diye bağırdım. Tabi ondan sonrasını hiç hatırlayamıyorum” dedi.
Kaza sırasında bayıldığını ve gözlerini hastanede açtığını dile getiren 20 yaşındaki Afgan göçmen Adnan Mumin ise, araçta çok sayıda insanın olduğunu, ama mecbur binmek zorunda olduklarını söyledi.
“Hasta yakınları çocuklara moral desteği veriyor”
Van Eğitimi ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik de, kendilerine getirilen yaralı çocukların anne ve babalarının yaşayıp yaşamadığını bilmediklerini belirtti. Hasta yakınlarının çocuklara psikolojik ve moral desteği verdiğine dikkat çeken Başhekim Çelik, “Çalışanlarımız insanüstü bir çabayla kendilerine yardımcı oluyorlar. Hasta yakınları da kendilerine psikolojik destek oluyor. Tabi bunlar anne babanın yerini tutamaz, ama biz elimizden gelenini yapıyoruz” diye konuştu.
Öte yandan, kazada yaralanan çocuk ve yetişkin göçmenlere kentteki hayırseverler refakat ederek, ihtiyaçları doğrultusunda kendilerine yardımcı oluyor.