VAN (İHA) – Van’ın İpekyolu Belediyesi tarafından İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ‘Milli Marş’ olarak kabul edilişinin 100’üncü yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü dolayısıyla “İstiklal ve İstikbal Mücadelesinde Mehmet Akif Ersoy” isimli panel düzenlendi.
Belediye konferans salonunda gerçekleştirilen panele İlçe Emniyet Müdürü Murat Fuçular, İlçe Jandarma Komutanı Mustafa Şamil Görücü, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsa Şipal, Van YYÜ’de Öğretim Üyesi Dr. Mensure Kızıl ile Van YYÜ’de Öğretim Görevlisi Dr. Hüseyin Demirbağ, belediye başkan yardımcıları ve birim müdürleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla panel, Öğretim Üyesi Dr. Oğuz Han Öztay’ın moderatörlüğünde başladı. Öğretim Üyesi Dr. Oğuz Han Öztay’ın günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından sinevizyon gösterimi yapıldı.
“Mehmet Akif Ersoy milli mücadelenin mimarlarından biridir”
Öğretim Üyesi Dr. Mensure Kızıl, milli ve manevi değerleri coşkuyla işleyen edebi eserler, zor zamanlarda milleti manen kuvvetli kıldığını ifade ederek, “İstiklal Savaşında Anadolu’da yakılan kurtuluş meşalesini daha da ateşleyecek, mücadeleye katılanların heyecanını, vatan sevgisini ve inançlarını canlı tutacak bir milli marşın eksikliği hissedilir. Türk ‘İstiklâl Marşı’ da böyle bir dönemde bu ruhla yazılmıştır. Dolayısıyla yazıldığı dönemin endişeleri ve karamsarlıklarının yanında, Türk milletini tarihler boyu diri ve güçlü tutan değerlerle örülmüştür. Hayatı ve eserleri ile adeta ebedîleşen Mehmet Akif Ersoy’u da milli mücadelemizin manevi mimarlarından biri haline getirmiştir” diye konuştu.
“Vatan Şairi Mehmet Akif; mütefekkir, sanatçı ve devlet adamıydı”
Mehmet Akif Ersoy’un birikimli ve öngörülü bir aydın olduğunu aktaran Dr. Mensure Kızıl, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir şiir olarak İstiklal Marşı’nın başarısı sadece savaş sürecini çok iyi vermesi değildir. Şairinin gücü ve kişiliği de bu şiirde önemli bir yere sahiptir. Birçok milletlerde istiklal marşlarını yazanlar fazla kültürlü olmayan, fakat anın heyecanını kuvvetle hisseden insanlardır. Türk İstiklal Marşı’nın üstün taraflarından biri de yazarının derin kültürlü, milletinin ıstırapları ile beraber ortak değerlerini de samimi olarak yaşayan büyük bir şair olmasıdır. Vatan şairi Akif, içinde yaşadığı devrin hakikatlerini idrak etmiş idealist bir mütefekkir, sanatçı ve dava adamıydı. Osmanlı Cihan Devletinin birkaç asırlık geri çekilişinin sebeplerini doğru bir şekilde irdelemiş ve tahlil etmiştir.”
“Bağımsızlık ateşi esir milletlerin de umudu olmuştur”
Öğretim Görevlisi Hüseyin Demirbağ da, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver ve dostlarının ısrarı üzerine Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığını kaydederek, “Akif, millete adadığı bu marşın şairi olarak artık kendini görmez ve İstiklal Marşı’nı Safahat kitabına almaz. Kendisine niçin böyle yaptığı sorulduğunda, ‘Çünkü onu milletimin kalbine gömdüm’ der. İstiklal Marşı’nın ruh ikliminden uzak insanlar, Mehmet Akif’e gelip yeni bir İstiklal Marşı yazılabilir mi dediklerinde, Akif’in buna cevabı çok manidardır. ‘O şiir, milletin o günkü heyecanının bir kıymetli hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım’ diyen Akif, son söz olarak da ‘Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!’ der. Tarihi korkaklar yazamaz, geleceğin temelleri sağlam ve emin adımlar ister. Bu mücadelenin başarıya ulaşması ile sadece Anadolu Türklüğü kurtulmamıştır. Anadolu’da başlayan bağımsızlık ateşi esir milletlerin de umudu olmuştur. Dün olduğu gibi bugünde mazlum ve mağdur milletlerin gözü kulağı Türkiye’dedir. Bu ümmetin umudu dünde bugünde biziz” şeklinde konuştu.
Programın sonunda panele katılımlarından dolayı Dr. Mensure Kızıl’a ve Öğretim Görevlisi Hüseyin Demirbağ’a teşekkür belgesi ve plaket takdim edildi.