Van Gölü’nde yaşayan ve mayıs ayından itibaren suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara yumurta bırakmak için göç eden inci kefalinin muhteşem gece yolculuğu devam ediyor.
Van Gölü’nde yaşayan ve mayıs ayından itibaren suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara yumurta bırakmak için göç eden inci kefalinin muhteşem gece yolculuğu devam ediyor.
Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ve üreme döneminde suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara göç eden inci kefalinin engel tanımayan zorlu yolculuğu devam ediyor. Yumurta bırakmak için tatlı suya çıkan inci kefali balığının avlanması 15 Nisan 15 Temmuz tarihleri arasında yasak olurken, bu yolculukta eşsiz bir görüntü sergilendi. Kaçak avcıların hedefi haline gelmemesi için Van Valiliği öncülüğünde İl Jandarma Komutanlığı, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü, Van Büyükşehir Belediyesi ekiplerince sıkı önlemler alınıyor. İnci kefalinin yoğun olarak göç ettiği yaklaşık 5 kilometre mesafesi olan Erciş ilçesindeki Deli Çay ile 23 kilometre yol kat ederek Muradiye ilçesi balık bendine geliyor.
Üç ay boyunca balıkların üreme yolculuğunu takip eden Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Van Gölü’nde yaşayan inci kefalleri 29 Nisan tarihinden itibaren gölden akarsu ve giriş yaptı ve akarsuların yukarı kesimlerine doğru göç etmeye başladı. Bu seneki en büyük korkumuz kulaklık nedeniyle akarsulardaki debilerin düşük olacağı yönündeydi. Fakat son yağan yağmurlar ve kışın kar yağışlı geçmesi derelerimizdeki şu ana kadarki yeterli su miktarının olmasını sağladı. Bu bizler için oldukça sevindirici. Ayrıca hava sıcaklıklarının mevsim normallerinde seyretmesi yine debilerin nispeten daha iyi bir konumda olmasını sağlıyor. Gölün etrafındaki akarsuları gezdiğimiz zaman küçüklü büyüklü bütün akarsuların balıklarla dolmaya başladığını ve akarsulardan adeta su yerine balık aktığını görüyoruz. İnci kefallerinin vazgeçmeden kayalara nasıl tırmandığına şahitlik ediyoruz. Bu görüntüleri bizlerden sonraki nesillerin de görmesi için balığı hep birlikte korumamız lazım. Balık burada yaşayan insanların, bizden sonra gelecek olan nesillerindir. Bu emaneti bizden sonraki nesillere bırakmamız için hep birlikte balığı korumamız lazım. Balığın avlanmasına, satılmasına engel olmamız lazım. En önemlisi bu dönemde hiçbir şekilde inci kefali satın almamamız lazım. Eğer biz inci kefali satın almazsak bu zincirin ana halkasını bozmuş olacağız” dedi.
“Balık gece kendini daha güvende hissediyor”
Derelerin gündüze nazaran geceleri çok daha fazla balıkla dolduğunu gördüklerini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Çünkü gece balık kendini çok daha güvende hissediyor ve derelere akın ediyor. Balık gecenin adeta karanlığını bir yorgan gibi üstünde örtüyor. Kaçak avcılardan saklanmak hissi ile beraber gece göçü çok daha yoğunlaştığına şahitlik ediyoruz” diye konuştu.
