Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, yaz aylarından sonbahara geçiş sürecinde yaşanan mevsim değişikliğinde ekinezya bitkisinin bitkisel çay olarak kullanılm
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, yaz aylarından sonbahara geçiş sürecinde yaşanan mevsim değişikliğinde ekinezya bitkisinin bitkisel çay olarak kullanılmasını tavsiye etti.
Türkiye’de yaygın olarak yetiştirilmeye başlanan ve şifalı etkileri nedeniyle özel olarak kültürü yapılan ekinezya bitkisinin faydaları dikkat çekiyor. Ekinezya bitkisi üzerinde çalışmalar yapan Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, ekinezyanın A, B2, C ve E vitaminlerinin yanı sıra çeşitli mineraller bakımından da zengin olduğunu, özellikle içerdiği polisakkaritler ve fenolik bileşikler sebebiyle vücudun bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dikkat çekti.
Hem ekonomik getirisi olan hem birçok derde deva olan ekinezya bitkisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Murat Tunçtürk, ekinezyanın dünyada farklı ülkelerde gribal enfeksiyonlarda, soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, romatizma, diş ağrısı, kireçlenme, migren tedavisinde, vücuttaki iltihaplarda, üriner sistem enfeksiyonlarında, yara ve yanık tedavilerinde ilaç veya destekleyici ürün olarak kullanıldığını söyledi. Türkiye’nin bitki çeşitliği konusunda dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tunçtürk, “Türkiye’de yaklaşık 11 bin çeşit bitki türümüz var. Bu bitkilerden 800-900 tanesi tıbbi bitki amacıyla kullanmakta, bunlardan 300-400 bitkinin ise ticareti yapılmaktadır. Bu kadar bitki sayısının fazla olduğu ülkede bitki kullanımı ne yazık ki çok az durumdadır. Ülkemizdeki tıbbi bitkilerin kullanımı gelişmiş ülkelere göre oldukça az durumdadır. Gelişmiş ülkelerde tıbbi bitkilerden elde edilen preparatların kullanımı oldukça fazladır. Çünkü gelişmiş ülkelerde insanlar tıbbi bitkilerden elde edilen preparatları günlük yaşantılarına dahil etmişlerdir. Bunu da sağlıklı bir yaşam sürdürmek için kullanmaktadırlar. Ülkemizde ise modern tıptan hastalıklar için şifa bulunamadığı zaman en son çare olarak tıbbi bitkilere başvurulmaktadır ya da ekonomik açıdan durumu iyi olamayan insanların tıbbi bitki kullanmaya daha fazla yöneldiği görülmektedir” dedi.
“Ekinezya, dünyanın en önemli tıbbi bitkilerinden”
Ekinezyanın dünyanın en önemli tıbbi bitkilerinden bir tanesi olduğuna dikkat çeken Tunçtürk, “Ekinezya, dünyada kullanımı oldukça fazla olan bir bitkidir. Avrupa’da ekinezyadan yapılmış 200’den fazla tıbbi amaçla kullanılan ürün var. Bu bitki son 10-15 yıldır ülkemizde de yoğun olarak kullanılmaya başlandı. Diğer taraftan ekimi de yapıldı. Bizler de ekinezya bitkisi üzerine bölgemizde çalışmalar yürütüyoruz. Ekinezya, ılıman iklim bitkisidir. Toprak konusunda seçici olmayan, yetiştiriciliği ve işlenmesi kolay bir bitkidir. Ekonomik getirisi yüksek bir bitkidir. Dekara 200 kilogram kadar çiçek verimi alınabiliyor. Çiçeğinin kilosunu da 30-40 liradan satabiliyorsunuz” diye konuştu.
“Son zamanlarda kullanım alanı arttıkça üretimi de artıyor”
Dünyada ekinezya bitkisinin tıbbi olarak çok farklı amaçlarda kullanıldığını dile getiren Tunçtürk, ekinezya bitkisinin doğrudan tohum olarak, tohumdan fide elde ederek veya kök-taç kısmı parçalanarak üretiminin yapıldığını, bitki çok yıllık olduğu için bir kez ekilip 10-15 yıl ürün alınabildiğini belirtti.
“Bitkisel çaylarda kullanılmasını tavsiye ediyoruz”
Ekinezya bitkisinin kullanımıyla ilgili bilgi veren Tunçtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekinezya bitkisini özellikle mevsim geçişlerinde bitkisel çaylarda kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Günde 1-2 kez çay gibi demlenerek içilebilir. Ancak 10 günden fazla kullanımı tavsiye edilmez. İlaç kullanımının yanında ekinezya bitkisini de kullanıyorsanız bu konuda doktora başvurmanız gerekiyor. Günlük yaşantımızda ekinezya bitkisinin kullanımının sağlığımıza olumlu etkileri olacaktır.”
